"O gün sana yazdığımda Arthur, bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum..."
"Satırlarım sana ise şayet yazmak, aciz kelimelerimle bile ait olmak, bir satırın içinde bile kaybolmak güzeldi..."
Taşralı bir hanımefendi ve zengin bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sevgili A'ya,
Sizi saygıdeğer kıstasından çıkardığım için bana kızmayın. Sevgili hitabı bana daha sıcak ve daha samimi geliyor. Rahatsızlık duyarsanız belirtin lütfen. Mektubunuzu okuduğumda sizin hâlâ kafanızda büyük çaplı sorular olduğunu gördüm. Zamanla o sorulara değineceğim. Hatta birinden başlayabilirim. Sorunuza gelince evet tahmin ettiğiniz gibi sizden kilometrelerce uzağım. Şehrin neredeyse dışında kalıyor yaşadığım bölge fakat bu size ulaşmamak için bir bahane değil. İnsan emin olun gözü kara olduğunda her şeyi yapabiliyor.
Kardeşinize sorduğunuzda sorularınızın anlamsız kalacağını biliyordum ama bana da hak verin, siz tanınan ve bilinen bir ailesiniz. Benim ise tanınan biri olmadığım ortada. Açıkçası size devam niteliğinde bir mektup yazdığıma bile şaşırıyorum. O kadar ümitsizdim ki... Bana bir cevap vermeniz büyük bir hadiseydi.
Sizinle havaların nasıl gittiğini konuşmak eğlenceli olacağa benziyor. Havalar değişiyor biz insanların duygu ve düşünceleri gibi.
Burada hava sizin oradaki gibi kapalı fakat daha sık Güneş'i görebiliyorum. Genelde akşam üzeri havalar daha soğuk ve kapalı oluyor. Kış bu bölgeye de hakim.
Kendi cevaplarımın beni tatmin etmediğini söylemişsiniz ama esas sizi tatmin etmediği aşikar ve emin olun, zamanı geldiğinde daha açık cevaplarımla sizi şaşırtacağım. Cesur olmak için biraz daha niyet ve vakte ihtiyacım var.
