4. Bölüm

63.8K 2.7K 249
                                    

Yakışıklı Öküz, 4. Bölüm

-

Balkonda da aradığımı bulamayınca oflayarak kapıyı kapattım ve merdivenlerden atlaya atlaya indim.

"Anneeğğ!"

Annem mutfaktan "Ne var?" diye seslenince hızla mutfağa girdim ve kapıya yaslanıp soluk soluğa "Basketbol topum nerede?" diye sordum.

Elindeki rendeyi bırakıp gözlerini kıstı ve "Yine dışarı çıkıp su ter içinde kalana kadar basketbol oynayacaksın değil mi?" diye sordu azarlar gibi.

Şirince sırıttım ve başımı olumlu anlamda salladım ama annemin bakışları sırıtışımın hiç de şirin olmadığını anlamama yetmişti.

Kendim olmaya karar vererek "Gıcıklık yapmasan ya!" dedim.

"Yazılı haftasına girmediniz mi siz?"

"Yazılı haftasına mı girmişiz biz?"

Annem kafama bir tane patlatınca "Ne vuruyorsun be!" dedim.

"Sen beni evlat katili mi yapmaya çalışıyorsun?"

Oflayıp gözlerimi büyülttüm ve "He anne öyle yapacağım." dedim.

Gözlerini kısıp "Tabi ben hapislerde sürünürken sen dışarlarda Allah bilir kimlerle sürtcen demiiğğ!" dedi.

"Anne ben ölmüş olacağım o zaman, şuan ölmüş birinin günahını alıyorsun."

Bir süre düşündükten sonra dediğim mantıklı gelmiş olacak ki "Her neyse." diyip işine geri döndü.

"Hala topumun nerede olduğunu söylemedin."

"Çık ders çalış."

"Anne ya! Topum nerede?!"

Bir süre bana korkutucu gözlerle baktıktan sonra "En fazla bir saat!" dedi işaret parmağını bana doğru uzatarak.

"Yoksa eve almam."

Dehşetle önce parmağına sonra yüzüne baktım.

"Tamam ya, 1 saate kalmaz burada olurum. Şimdi top nerede onu söyle."

"Odamda."

Gözlerim büyürken "Odanda mı?!" diye sordum.

"Yatağın altında, güzelce yıkayıp oraya saklamıştım."

Başımı olumsuz anlamda sallayıp mutfaktan çıktım. Gerçekten iyi değildi bu kadın.

Odasına çıkıp yatağın altına baktığımda gerçekten de topun orada olduğunu görünce, annemden şüphelenmeye başlamıştım.

Hangi insan basketbol topunu yatağın altına saklardı?

Aşağı koşarak indikten sonra hızla ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve dışarı çıktım.

Sonunda haftasonu gelmişti ve annemin uyguladığı ceza bitmişti. Telefonuma kavuşmuştum ve dışarı çıkma yasağım da kalkmıştı. Babamla ise en son okulda görüşmüştük. Zaten çok gördüğüm söylenemezdi, ben yaklaşık 5 yaşındayken annemle boşanmışlardı ve 3 sene önce başka biriyle evlenmişti. İlk evlendiği sıralar yüzüne bile bakmıyordum. Hayatımda en çok ona kızmış, kırılmıştım. Hala kırgındım. Bizden vazgeçip, başka biriyle yeni bir hayat kurması hayatımda aldığım en büyük darbeydi. Belki hala benimle ilgileniyordu ama eve gidince başka birisine sarılıp, "Günün nasıl geçti?" demesi gerçekten kötüydü.

Basket sahasına geldiğimi görünce başımı iki yana salladım ve topu sektirmeye başladım.

Aslında basketbol oynamayı hiç beceremezdim ve berbat oynardım ama yine de oyalanmak hoşuma gidiyordu. Topu elime alıp gözlerimi kıstım ve potaya odaklandım. Topu atıp dil çıkartacakken potanın kenarında döndüğünü görünce pür dikkat izlemeye başladım. Ta ki topuma başka bir top çarpıp yere düşürene kadar.

Sinirle arkamı döndüm ve gözüme pişkin pişkin sırıtan bir öküz çarptı. Gözlerimi yumup derin bir nefes aldım ve geri açtım.

Yakışıklı bir öküz olabilirsin ama bu benim topuma çarptığın gerçeğini değiştirmez, yüzüne yazık olacak.

Ona doğru bir adım atıp elimi belime koydum ve tek kaşımı kaldırdım.

"Benimle derdin ne? Beni ve topumu rahat bırak."

Güldü ve potanın yanına gidip kendi topunu aldı. Sektirirken "Hiç niyetim yok." diyince gözlerimi devirdim.

Tehditkar bir ses tonuyla "Yanağını delik deşik ederim." dedim.

Kaşlarını kaldırıp yüzüne pis bir sırıtış yerleştirdi ve topu kolunun altına yerleştirip bana yaklaştı.

"Seni yarılana kadar gıdıklarım."

Burunlarımız neredeyse birbirine değecekken kendimi geri çektim ve kaşlarım çatık bir şekilde onu süzdüm.

Feci bir şekilde gıdıklanıyordum evet, ama bunu bu öküz nereden biliyordu?

Omuz silkip 'Tabiki bilmiyor' diyerek kendime hatırlattım. Yalnızca çocukça bir tehditti işte.

Bilmiş bir tavırla "Gıdıklandığımı da nereden çıkardın?" diye sordum.

Gülerek saçlarımı karıştırınca eline vurdum ve "Napıyorsun ya!" dedim sinirle.

"Yalan söylemeden önce tekrar düşün."

Kaşlarımı çatıp "Ne yalanı ya?!" dedim yüksek sesle. Sinirlenmeye başlamıştım.

Topu tekrar sektirmeye başlayınca elindeki topu hızla aldım ve kolumun altına koydum.

Elini ensesine götürdü ve "Odanın perdesini kapatmayı denemelisin." dedi.

Böyle hiç tatlı olmuyor ki, çirkin yani, çok çirkin. Bakma Arya, kaptırma kendini. Höst yani Arya.

Başımı iki yana sallayıp "Ne alaka ya?" dedim.

"Odamın penceresi senin odana bakıyor."

Şaşkınlıkla ağzım aralanırken "Annenin sinirlenince seni gıdıkladığını, Amelya'nın istediği şeyleri yapmayınca seni gıdıkladığı-" diye devam edince "Tamam tamam!" diye sözünü kestim.

"Yeter bu kadar ben gidiyorum."

Yerden topumu alıp eve hızlı adımlarla gitmeye başlayınca arkamdan "Beni de beklesene ya!" diye bağırdı.

Umursamadan adımlarımı hızlandırdım ve evin bahçesine girip bahçe kapısını yüzüne kapattıktan sonra kapıyı çaldım.

Annem kapıyı açtığında elini beline koydu ve şaşkınlıkla "İlk defa ben bağırmadan geldin eve, hayırdır?" diye sordu.

Onu umursamadan ayakkabılarımı çıkarttığım gibi içeri fırladım ve merdivenleri ikişer üçer çıkıp odama daldım. Hızla pencerenin önüne geçtiğimde odasının buradan adeta Full HD gözükmesi kafamı duvara vurmama neden olmuştu. Bu odada yaptığım saçmalıkların haddi hesabı yoktu.

Odaya Kaya'nın girdiğini görünce hızla perdeyi aşağı indirdim ve alttan azıcık kaldırıp izlemeye başladım.

Benim olduğum tarafa bakıp gülünce kaşlarım çatıldı. Şuan onun beni görmediğinden emindim. Muhtemelen perdeyi kapatmama gülüyordu.

Odamın kapısı aniden açılınca hızla önüme döndüm ama dönerken başımı pencerinin pervazına çarpmıştım.

"Arya ne yapıyorsun sen orada?"

"Oturuyorum."

Beni şüpheli gözlerle süzüp "Pencerenin kenarında?" diye sordu.

"Hem oturuyorum hem de dışarıya bakıyorum."

"Normal insanlar gibi oturup baksan?"

Yanaklarımı şişirip ofladım ve "Niye geldin?" diye sordum.

"Ben dışarı çıkıyorum. Acıkınca buzdolabındaki yemeklerden ısıtırsın ama doymazsan buzdolabını yeme dışarıdan bir şeyler iste."

"Çok komik."

Annem odadan çıkınca hızla tekrar perdeyi kaldırdım ama kaldırmamla Kaya bana el salladı

Hızla perdeyi indirirken önüme döndüm ve yüzümü ellerimin arasına alıp ofladım.

Gerçekten malın tekiydim.

YAKIŞIKLI ÖKÜZ (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin