15. GEÇMİŞTEKİ KAHKAHA 💌

35 5 0
                                    

Çok sevgili beyefendi,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok sevgili beyefendi,

Haliniz vaktiniz nasıl iyi mi? Bana soracak olursanız ben çok iyiyim. Bu hafta şehri gezdim. Uzun zamandır şehrin kokusundan, insanlardan, mekanlardan uzak kaldığımı fark ettim. İnsan sadece doğup büyüdüğü yeri özlemezmiş meğer. İnsan güzel anılarını geçirdiği kaldırım köşelerini, kahkalarını saçtığı yerleri kısacası insan kendini huzurlu hissettiği her mekanı derin bir özlem hissiyle özleyebilirmiş.

Şöyle bir gözden geçireyim dedim de... Çok haklısınız. Biz sizinle kahkaha atmaktan çok uzak muhabbetler ediyoruz. Biraz da sevinmek, yüzünüzdeki mimiklerinize tebessüm baharatı karıştırmak istemekle haklısınız.

Size küçükken yaşadığım komik bir anımdan bahsetmek istiyorum.

Taşralı bir kız olduğumu size söylemiştim. Durumumuz şimdiye göre çok daha kötüydü ben beş ya da altı yaşındayken. Eh, üzerimde de bir haylazlık hali var yaşım gereği. Anneme her istediğim şeyi satın alması için yalvarıyordum. Haddim olmaması gerektiği şekilde hem de. İnsan büyüdükçe anlıyor bazı şeyleri. Annemle dışarıya çıkmıştık, evimizde yiyecek hiçbir şey kalmamıştı. Her gün geçtiğimiz güzel dükkanlara ağzım açık bakıyordum. Annem bu bakışlarıma üzülerek cevap veriyordu, avuçlarımı sıkı sıkı saran avuçlarındaki terleme tıpkı bir gözyaşı gibi avuçlarımda dağılıyordu.

Şu an anlıyorum ki asıl yoksulluğun insanın cebinde değilde, kalbinde olduğunu.

Annem ceplerimi dolduracak para yerine kalbimi dolduracak sevgisini bana bahşediyordu ve bu cebimin dolmasından çok daha değerliydi.

Ama ben şu an ki kadar olgun değildim maalesef. Annemle girdiğimiz meyve ve sebze satın aldığımız dükkandan sonra kişisel bakım ürünleri satan küçük bir işletmeye girdik. Annem hoş kokulu şişelere bakıyordu ve benim uslu uslu yanında dikildiğimi sanıyordu. Ah, ah sevgili anneciğim başına gelecekleri bir bilseydi... Gözünün önünden ayırmazdı beni.

Küçük parmaklarımla ne olduğunu bilmediğim bir sürü ürünü dudaklarıma, yanaklarıma ve gözüme sürmüşüm! En son anneme döndüğümdeyse annemin şaşkın gözlerini ve küçük çapta bir tsunamiyi doğracak çığlığını hatırlıyorum!

Gülmemeliyim...

Ama o kadar komik ki!

Kendimi ne hale sokmuşum! Ah, ah küçüklük.

Peki siz benim kadar inatçı ve yaramaz bir çocuk muydunuz? Sizden de küçüklük anınızdan bir kuple bir anlatımı okuyabilir miyim?

Sizin de gülümsediğinize canı gönülden inanan...

-M

SATIRLARIMDAN BİR SEN GEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin