Mahalle
22 stories
Kızıltepe Mahallesi by hazalaba
Kızıltepe Mahallesi
hazalaba
  • Reads 3,367,363
  • Votes 130,274
  • Parts 36
*Abimin arkadaşı konulu mahalle kitabı "Ah be küçük kız. Beni peşinden koşturmayı çok seviyorsun," dediğinde soluklanmak için durduğu kısa saniyede kaslı göğsü sertçe yükseldi. "Koşma o zaman!" Aramızdaki mesafeyi tek adımıyla kapattığında belimin arkasına avcunu yaslayıp esir aldı ve bedenimi kendine sertçe çekti. Göğsüm göğsüne çarptığında soluğum kesilerek başımı kaldırdım ve gözlerinin içine baktım. Bakışları alev almışçasına yanıyordu. "Dikkatimi hiç çekmemeliydin," diyerek sırtımı arkamdaki duvara yaslayarak gözlerimin önünü düşen saçımı çekerek kulağımın arkasına sokup yaklaştı. Dudaklarımızın arasında tek nefeslik yer vardı. "Bensiz bir hayatı unut. Seni almasına asla izin vermem!" AŞK ONLARI ÇOK HABERSİZ VURACAK
GECEYİ KURTARMAK by handanekur
GECEYİ KURTARMAK
handanekur
  • Reads 1,379,888
  • Votes 63,867
  • Parts 47
İlerleyen bölümlerde YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER olacaktır. *** Kurtuluş. Kurtuluş'tu bu. Bu gözleri, benimkilerin aynısı olan bu gözleri nerede görsem tanırdım. Ama öyle değişmişti ki, yüzündeki o haylaz pırıltılardan eser yoktu. Sanki dünyanın dönmesi onun umurunda değilmiş gibi bize bakmadan kalın parmaklarının arasına kıstırdığı sigarasını içiyordu. Gözleri yere bakıyordu lakin asıl gördüğü bambaşkaydı. Kavruk teninde değerli bir çift taş gibi parlıyordu ela gözleri. Erkeksi yüzünde tanıdık tek bir mimik yoktu. Beni delirten, benimle sürekli uğraşan ve suskun dilimden kelimeler çalmaya çalışan o çocuğun yerini alan bu adama hayretle baktım. O sırada ela gözleri benimkilerle buluştu, bedenimi hatta damarlarımı hedef alarak kıvrandıran bir sızı oluştu. Kanımın akışı tersi yönüne düşerken o hayran olduğum gözleri hedefinden ayrılmayan bir avcı misali saçlarıma dokunduğunda zorlukla yutkundum. Koyu renk kaşlarını çattığında sarıya çalan ela gözleri kıstı. Kirpiklerle çevrili gözlerindeki sert ifade tüm yüzüne itinayla yayılmıştı. Küçükken de güler yüzlü, sevecen bir çocuk değildi ama o zamanlarda bile böyle hiçliğe bakar bakmıyordu. Hala o çocuğa benzeyen tek bir şey vardı yüzünde; benimkilerin ikizi olan sarıya çalan ela gözleri. Limonlu şekerlere benzeyen gözleri hala aynıydı, derinlerdeki ifade değişmiş olsa da. Kurtuluş'tu bu adam. *** Rana & Kurtuluş *** 14.05.21 *** Kapak tasarımı tamamen bana aittir.*
ZAHİR | MAHALLE by lullabyendless
ZAHİR | MAHALLE
lullabyendless
  • Reads 222,633
  • Votes 8,442
  • Parts 30
Sevdiğinde gözü önünü göremeyenlerdendim. Bundandır ki aldatıldığımı isteme merasimimde öğrenmiştim. Daha doğrusu kabul edebilmiştim. Sevdiğim adam beni en yakın arkadaşımla aldatmıştı. Yıkıntılarımı onardığım bir buçuk yılın ardından tekrar karşı karşıya geldiğimizde umulmaz bir işe kalkıştım. Bir yalan söyledim. Yalanıma ise en olmayacak kişiyi ortak ettim. Devrim Karasu'yu. ... "Beni ne sanıyorsun sen?" Sesinde hafif alaylı bir tını vardı.Kaşları çatık değildi, yüzünde herhangi bir şaşkınlık yoktu. Öfkeli olup olmadığını kestiremiyordum. Ağzımı açmama izin vermeden konuşmasına devam etti. "Oradan bakınca nasıl görünüyorum? Dur ben söyleyeyim." Merakla ağzından dökülecek sözleri bekliyordum. "Eski sevgilini kıskandırmak için kullanabileceği bir oyuncak." söyledikleriyle afalladım. Geri çekildim bir parça. Sözlerini aklımda irdelemeye başladım. Onu kullandığımı düşünüyordu, hem de Yavuz için. Ama benim o yalanı söylerken öyle bir amacım yoktu. Ağzımı açtığım an konuşmaya başladı. "Bıkmadın mı o itin peşinden koşmaktan?"
KÜSKÜN RÜZGÂRGÜLÜ | Mahalle Hikâyesi by heceligece
KÜSKÜN RÜZGÂRGÜLÜ | Mahalle Hikâyesi
heceligece
  • Reads 332,345
  • Votes 26,526
  • Parts 11
Bir mahalle, dostluklar, yaralar ve sevdalar... Meyra Alpkara; her şeyini dansa adamış, çiçekleri ve onlarla konuşmayı delicesine seven kıpır kıpır, genç bir kızdı. Her düşüşün hayatın daha dik ayağa kalkabilmemiz için yarattığı bir fırsat olduğunu düşünecek kadar da hayata bağlıydı. Fakat hayat her zaman, herkese karşı nazik davranmazdı. Meyra, bir gece öyle bir düşüş yaşamıştı ki tüm ezberleri bozulmuş, canı acımıştı. Canı çok acımıştı. Ama en önemlisi kalbiydi... Bir kalp, kambur kalabilir miydi? Onun, o akşam kalbi de kambur kalmıştı. Cihangir Alakurt ise, gidişiyle ardında bıraktığı bu kambur kalbe daha ne kadar kıyabilecekti? Bir gidiş... Hayır, bu bir terk ediş. Peki bir terk ediş, sizden en fazla ne alabilirdi?
GÜN IŞIĞI GİBİ by beralleo
GÜN IŞIĞI GİBİ
beralleo
  • Reads 808,478
  • Votes 38,068
  • Parts 31
KARAKURT MAHALLESİ • SERİ 1 Kamyondan inmek için ayağımla koyulan merdivenleri ararken bulduğumu düşünüp adımımı attım. Elimdeki geniş koli yüzünden önümü göremiyordum. Ayağım basamağın yarısına denk gelmiş olmalı ki dengemi kaybedip bedenim sağa doğru yalpaladı. O arada kutu elimden düşmüş ağzımdan kısık bir çığlık kopmuştu. Yer çekimi kanunlarına göre benim şuan yerde sert zeminin üzerinde olmam ve acıyla kıvranmam gerekiyordu. Ama değildim. Korkudan sımsıkı kapattığım gözlerimi yavaşça açtım. Bir adamın kucağında kedi yavrusu gibi büzüşmüş, korkudan kalbim gümbür gümbür atarken kaskatı kesilmiştim. (+18) *BM* *
AŞKIN DIŞAVURUMU by authormishel
AŞKIN DIŞAVURUMU
authormishel
  • Reads 647,052
  • Votes 45,302
  • Parts 31
MAHALLE İnsanın hayatında kimi anlar vardı ki, bir dönüm noktası ya da sıfırdan başlangıcı olabilirdi kişinin. Tek bir durum, tek bir mekan ya da tek bir insan yeterdi. Ve tek bir duygu. Kızgınlık olabilirdi, kırgınlık belki de. Kimi zaman mutluluk seni sıfırdan, yeni bir insan etmeye yeterdi. Fakat en çok aşk, dönüm noktası olabilirdi bir insanın. Nefretle başlamış, bir aşk. "Senin aklınla bir daha kuyuya inersem o kuyuda öleyim inşallah!" tek bir nefeslik kadar susup devam etti sonra. "Bula bula boynunda zincirle gezen sokak köpeğini mi buldun bana?" Tibet durdu. Adımları bir bıçağa rastlamış gibi kesilirken göğsünü yoklayan o kırgınlıkla henüz yeni tanışıyordu. "Tutku! Tutku! Tutku! Ne var? Adımı mı ezberliyorsunuz?!" dediğini işitti. Adının Tutku olduğunu ancak öğrendiği kız ondan gittikçe uzaklaşırken, son bir kulakla, zorlukla duydu sesini. "Bir daha bana boğazında zincirli bir köpeği layık görecek olursan, eve gelmeden önce bir barınağa uğrayıp sana köpek alacağım."
HÜKÜM  by buskrdnz
HÜKÜM
buskrdnz
  • Reads 182,665
  • Votes 9,723
  • Parts 26
Yolun sonu dedikleri yer burası mıydı? Beni burada tutacak hiçbir sebep kalmamıştı. Ve o ne yaparsa yapsın, gidişime sadece seyirci kalacaktı. Öyle kin doluydu ki; bir zamanlar adımı fısıldayan kalbi bana kör sağırdı şimdi. "Böyle olsun istemedim," dedim sadece onun duyacağı sesle. Bana öyle bir bakıyordu ki ölen o katil bendim sanki. Onu vurmuşum da can çekişe çekişe öldürmüşüm gibi. "Bu bir son değil," dedi acıdan titreyen sesiyle. "Gitsen de değil, kalsan da." Son sözleri benim hükmümü belirledi. "Adım kalbinde kazılı, sen bende tutsak kalacaksın. Benden geçse de senden geçmesin." Hikâye içerisinde yetişkin içerik vardır.
Yalancı Bahar by dreamonde
Yalancı Bahar
dreamonde
  • Reads 15,828
  • Votes 1,980
  • Parts 19
Turna Mahallesi, günden güne yaklaşan düğünün heyecanıyla sarıp sarmalanırken görümce sıfatı üstüne yapışan Ahsen de aynı günler içerisinde kurtulamadığı dertlerinin üzerindeki yüküyle biraz daha dibe battığını hissetmektedir. Bu esnada uzun süredir görevde olduğu için ailesinin yanına uğrayamayan ve ablasının düğünü bahanesiyle beklenenden erken vakitte İstanbul'a ayak basan Cihangir ise bütün asker kimliğinden sıyrılarak mahallenin abisi kostümünü tekrar üstüne giymiş hâldedir. Kahramana ihtiyacı olmadığını ve hayatta her şeyi kendi başına halledebileceğini düşünen Ahsen'e uzatılan ilk yardım eli, tam da bu esnada gelir. Kahraman olmak için cesur, savaşçı olmaya gerek yoktur çünkü bazen bir gülüş bile bir hayatı kurtarabilir.
ÇOK SEVMEK YASAKLANMALI | Mahalle Hikâyesi by senemeevren
ÇOK SEVMEK YASAKLANMALI | Mahalle Hikâyesi
senemeevren
  • Reads 146,574
  • Votes 9,195
  • Parts 28
"Bir adam ile yara bandının hikâyesini hiç duydun mu?" diye sordum meraksız bir tonda. Çünkü anlatmak istediğim sıradan bir hikâye değildi, kendi yazdığım bir hikâyeydi. Yüzüne bakmadığım için ne tepki verdiğini görememiştim ama onu tanıdığım kadarıyla -bu da çok uzun bir zaman dilimine tekabül ediyordu- şu anda hafif çatık kaşlarıyla bana bakıyor olmalıydı. "Hayır," dediğinde sesinde bariz bir sorgu vardı. Onunla konuşmaktan kaçındığımı çok iyi bildiğinden onunla sözlü iletişime geçmiş olmama oldukça şaşırmıştı. "Bir gün bir adamın kolunda ufak bir yara açılmış." diye başladım çatallı sesimle konuşmaya. "Çok ufak bir yaramış ama, öyle hastaneye gitmesine gerek yokmuş. Küçük bir sıyrıkmış sadece." Kalbim acıyordu. Keşke bu şekilde gelmesiydi bana. Böyle gelmeseydi. Hafifçe yutkundum. "Bir yakınından yara bandı istemiş. Kapatmış yarasını o yara bandıyla. Kısa bir süre birlikte yaşamışlar mecburen. Birkaç gün içinde iyileşmiş adam ve kolundaki yara bandını bir an bile düşünmeden atmış çöpe. İhtiyacı olduğunda hemen sarıldığı yara bandından iyileştiğinde hemen kurtulmuş." Sustum, çünkü devamını getirmek zordu. Ona hayır demek çok zordu. Hafif ıslanmış gözlerimi tekrardan gözlerine çevirdiğimde onun hâlihazırda bana bakan gözleriyle karşılaştım. Gözlerinin içine bakarak devam ettim. "Olan da yara bandına olmuş. Temiz, tertemiz yaşamı bir çöpte sonlanmış. Çok zaman geçmiş, en sonunda biri bulup temizlemiş." Keyifsizce tebessüm ettim bir anlığına dolu dolu gözlerimle. Gözlerimdeki bakışları dudaklarıma düştü. "Eskisinden daha iyi, daha temiz görünüyormuş artık. Ama..." Gözlerimiz birleşti. "İçi paramparçaymış." "Dilara..." Bu gece ikinci kez kestim sözünü. "Ben yara bandının yaşadıklarını yaşamak istemiyorum."
ZELEL by GulsumBlgn
ZELEL
GulsumBlgn
  • Reads 327,680
  • Votes 23,284
  • Parts 46
"Sen bana şifa olmak istiyorsun," dedim, ellerimi yanaklarına koyarken kirpiklerimden süzülen bir damla yaş yanağıma düştü. "Acılarıma merhem olmak istiyorsun ama bende açılan yaralar asla kapanmayacak." Alnını alnıma yasladı. "En karanlık gecenin bile bir sabahı olur, Sonay. Her yara kabuk bağlar." Gözlerim kapandı. "Ben o karanlığı yaşarken doğan güneşi hiç görmedim ki." "Görmemen var olduğunu değiştirmez." Dudaklarım acı bir tebessümle kıvrıldı. "Geçmişi tekrar yaşamamam, bana yaşadıklarımı unutturamadığı gibi mi?"