CerenDemirta's Reading List
30 stories
14 ŞUBAT SENDROMU by Fesatrice
14 ŞUBAT SENDROMU
Fesatrice
  • Reads 2,098,903
  • Votes 213,956
  • Parts 57
Irmak, 14 Şubat'ın özel bir gün olduğuna inanır ve o gün bir randevuya çıkmanın nasıl bir şey olduğunu merak eder. Ama hiçbir zaman Sevgililer Günü'ne sevgili denk getirememiştir. Hayatına birini almak ve âşık olmak istemediği bir dönemde sadece bir gün için randevuya çıkmanın iyi bir fikir olacağına inanarak internete Sevgililer Günü için bir ilan verir. Ancak ilk aşkı ilana başvurduğunda işler, Irmak'ın kontrol edemediği kadar karışır ve kalbinin etrafına ördüğü buzdan duvarlar hissettiği sıcak hislerle tehlikeye girer. Semih: Eğer o saçma ilanı kaldırmana yardımcı olacaksa değerlendirmeye alınmak istiyorum Irmak: Ne? Semih: Yazdığımı okudun Semih: Adayım
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI by sulisindunyasi
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI
sulisindunyasi
  • Reads 2,403,620
  • Votes 216,642
  • Parts 42
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • Reads 31,485,205
  • Votes 1,511,309
  • Parts 57
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
Gökkuşağındaki Karanlık by dortgozkedikiz
Gökkuşağındaki Karanlık
dortgozkedikiz
  • Reads 12,467
  • Votes 2,758
  • Parts 23
Gökkuşağı mı daha KARANLIKTI yoksa karanlık mı bir GÖKKUŞAĞI kadar renkliydi?
Sana Kapıldım by dortgozkedikiz
Sana Kapıldım
dortgozkedikiz
  • Reads 14,482
  • Votes 2,474
  • Parts 23
Ela, üniversiteye yeni başlamış genç bir kızdır. O yaşlarda her genç kızda olduğu gibi hayal dünyası fazlasıyla geniştir. En büyük hayali ise sonsuz aşkla seveceği biriyle tanışmaktır. Evet Ela uslanmaz bir romantiktir. Mert, yaşadığı şehirdeki üniversitede okuyan genç bir adamdır. Neşe dolu ancak hırslı bir kişiliği vardır. Elindeki küçük keke mırıldanarak dilekler dileyen kızı gördüğü an vurulmuştur ancak ikisini de zorlu bir süreç beklemektedir. Ela ve Mert üniversitede tanışıp aşık olurlar ve onların macerası o an başlasa da evlenerek mutlu sonla tamamlanmamıştır. Asıl hikaye evlendikten sonra başlar. O masum aşk hayata meydan okuyabilecek miydi? En önemlisi Aşk, Hırs'a yenik düşer miydi?
Seni Tanıyorum by angelllber26
Seni Tanıyorum
angelllber26
  • Reads 139,725
  • Votes 8,073
  • Parts 13
Kelebek etkisinin hiç acımadan değiştirdiği hayatlar... Pis bir barın yollarını kesiştirdiği, bambaşka huyda, kafada, eğitimde iki insan... ...ve tabii insanın açıklama getiremediğine en güzel cevabı kaderin verdiği duygular...
SİYAH GÜL  by Sevdinr
SİYAH GÜL
Sevdinr
  • Reads 30,311
  • Votes 1,854
  • Parts 34
O, intikam denen darağacıydı, ben o darağacına asılan bedendim. O bir gölgeydi, ben gölgesinden korkan küçük bir kızdım. O, kelimelerin canına okuyan adamdı, ben suskunluğu ensesinde gezen kadındım. "Eğer," dedim sözler boğazıma yapışıp beni boğarken. "Saçlarımı tararsan, sana alışırım. Sana alışırsam, ne olur halim?" Durdu. Bir süre baktı gözlerime. Gözlerinde ölüm gezen adam, bana bakınca neden yaşam dolu harelerin? "Bana alışamazsın sen. Ben alışılacak bir adam değilim, hikâyelerde herkesin korktuğu o kötü kalpli adamım ben. Söylesene, beyaz atlı prens dururken, kim kötü kalpli bir adama alışır ki?" Dudakları kulağıma doğru yaklaştı. Nefesi tenime öyle bir vuruyordu ki, beni alabora ediyordu sıcaklığı. "Senin saçlarında ölüm gizli, benim avuç içlerimde yaşam. Belki panzehiri olur saçlarındaki ölüme." "Ama gözlerin," demek istedim ona, "gözlerin sanki cehennem azabı..." ♤ "Bileklerime dolanan kelepçelerin bedelini, ruhuna kelepçeleyeceğim aşkla ödeyeceksin." ♤ !!! UYARI: Kitap yetişkin içerik olup, +18 ögeler bulundurmaktadır, rahatsız olacak olanları şimdiden uyarayım.
SEVDA ÇİÇEĞİ by murekkep1atesi
SEVDA ÇİÇEĞİ
murekkep1atesi
  • Reads 2,007,680
  • Votes 91,456
  • Parts 47
"Anlatayım mı sana? Anlayacak mısın anlatırsam?" Dedi bir anda ateş gibi bir sesle. Elleri kollarımı kavradı. "Neyi?" Dedim titrek bir nefesle. "Anlatamadıklarımı." Sesi dümdüzdü, ama gözleri... Söylediklerim onda bir alev çıkarmıştı ve şimdi beni de yakıyordu alevi. Güçlü elleri belime doğru indi, sol gözümden kayıp yanağıma doğru yol akan yaşa içi giderek baktı. "Biliyor musun sen Gonca? İçinin ateş gibi yanmasının ne demek olduğunu biliyor musun?" "Biliyorum." Dedim kendimden emin bir sesle, bunu bana o öğretmişti. Kalbim hınçla çarparken öğrenmiştim. "Senden öğrendim." "Ben sende neyi öğrendim peki biliyor musun?" Dediğinde artık gerçekten sessizce ağlıyordum, bu yıkım fazlaydı. Korkut bana yaklaştı, dudaklarıma çarpan sıcak nefes tenimi yakıyordu, elleri sertçe belimi kavradı ve beni kendine yasladı. "İçim ateş gibi yanarken, karşında buz gibi durmayı, Gonca. İçim kor olurken seni sevmeyi öğrendim ben." (+18) 22.01.2022 - Komando #1
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK
bosverdilan
  • Reads 8,276,284
  • Votes 508,426
  • Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
GENÇLİK ATEŞİ by dortgozkedikiz
GENÇLİK ATEŞİ
dortgozkedikiz
  • Reads 150,203
  • Votes 21,955
  • Parts 71
Bir cinayet, bir intihar, bir sır... Birbirinden farklı on genç, birbirinden farklı on yaşam. Onları bir araya getiren bir cinayet. Ölen kimdi? Neden ölmüştü? Ölüm sebebi intihar mı, cinayet mi? Sırlarla ve maceralarla dolu yeni hikayeme hoş geldiniz. Keyifli okumalar ;)