Bu ilk vazgeçiş değil kana kana içtiğim suyun son damlası, Yağmurun ilk yağışı, Güneşin ilk doğuşu ya da ilk kaçışım değil, Bu benim kendimle son savaşım. Küçük bir enkaz. İçindeki felaketten kimsenin haberi yok. Sanki ruhlar sokaklara karışmış, Bulutlar şehri terk etmiş gibi. Denizdeki dalgaların kayalara hain çarpışı, Nefessiz güzel yüreker kötü bedenler. Minik kalpli yıldız çocuklar. Burası benim şehrim ne batan güneş ne parıldayan yıldızlar ne de dalgasız deniz. Burası ANKEBUT ruhumu haps ettiğim küçük sandık.