"Kimsesizlik bir kelime olsaydı eğer; kimselere sahip olanlar, cümle dahi kuramazdı."
Bir piyanonun acı dolu notalarındayım. Siyah beyaz tuşlara dokunuşlarıyla can veren o parmaklar değil, kanlı bir oyunun hain zaferiyle taçlandırılmış kan göleteyim. Bir piyano... Güzel bir melodiyi veyahut şarkıyı değil, ölüm çanlarını besliyor siyah beyaz bağrında. Bir kadın... O piyanoyu değil, bu oyun kirli bir senaryoya gebe kaldığında, bir annenin rahmine tutunan su parçasının ruhunu bedeninden çalıyor. Çalıyor, çalıyor, çalıyor. Ve kırık tuşlar iki kişiye mezar oluyor.
•
Bir tuvale çarpan hain fırça darbelerinden kopan uçsuz bucaksız darbelerim. Rengarenk bir resim değil, gayb olan bir görselim. Resme vurulan darbelerin sahibi parmaklar değil, çoğu zaman acınası mazimden kopup gelen yaşanmışlık izleriyim. Kırık bir sandalyenin, delik bir tuvalin, içinde tek renk bulunan paletin sahibiyim. Etrafındaki kimselere rağmen o kimsesizim. Çünkü ben, tek rengiyle bile tüm renklere sahip olanım. Çünkü ben... Kimselerin anlayamadığı resmin, ancak bir kimsenin anlamasına olanak veren tuvalin sahibiyim. Hiçbir zaman tamamlanmamış görsellerin yarım bırakılmış hali, ben bu oyunun, silik geçmişin ta kendisiyim.
Pekâlâ, sıradan olmak yerine başkaldırının tam sırası değil miydi?
GÜZ CERHİ, BU İSİMLE WATTPAD'E YAYIMLANAN İLK VE TEK KİTAPTIR. TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.
Kurgu tarihi:15.01.19
Yetişkin içerik!
Kapak tasarımı: @iskenderova_N
Yetişkin okurlar içindir! "Beni ilk gördüğünde ne düşündün?"
Başını yana eğerken işaret parmağıyla dudağının altındaki çizgiyi kaşıdı.
"Buraya ne kadar aykırı durduğunu."
Kadir ağır hareketlerle ayağa kalkınca tam önümde durdu. Masada oturmama rağmen benden çok büyük duruyordu. Yüzüne bakmak için başımı geriye atmak zorunda kalmıştım. Bana doğru eğildiğinde aramızdaki tansiyon o kadar hızla yükseldi ki... Mesafeyi iyice azaltırken boğuk çıkan kalın sesiyle konuşmaya devam etti. "Aykırı ve güzel..." dedi yavaşça."Çok güzel."
Kuruyan dudaklarım aralandığında bana doğru bir adım daha attı ve aralana bacaklarımın arasında durdu.
"Zararlı olan her şey gibi..."
Dilimi alt dudağımda gezdirdim.
"Sana zarar vermek istemem." Biraz daha yaklaştığında dolgun dudakları dudağıma dokunuyordu. Kalbim göğüs kafesime şiddetli darbeler indirirken kısık sesiyle cevap verdi.
"Ama ben isterim."
•
Gitmek mi zor kalmak mı?
Kalana zorsa gidene ölümdü.