2 parts Ongoing Range Rover'dan inen genç adama doğru ilerlerken avuç içlerim çoktan terlemeye başlamıştı.
Kızların arkamda gülerek beni izlediğini biliyordum onlarla böyle bir iddiaya girmem yeterince
saçmayken böyle birisinin böyle bir arabadan inmesi daha saçmaydı. Parmaklarında yüzükler
vardı, elinin hemen üzerinde gülümseyen emoji dövmesi de dikkatimden kaçmamıştı. Telefonla
konuştuğu için arabanın önünde durmuş, bedenini kaputa yaslamıştı. Üzerindeki siyah uzun
kaban o kadar kaliteli duruyordu ki sadece ona bakmakla ben bile ısınmıştım. Alnına dökülen
saçlarının altındaki gözleri uzaklara bakarken korkuyla yutkundum. Onun gibi birisinden nasıl
numarasını isteyecektim? Telefonu kapattığında derin bir nefes aldı fakat bunu yapan
benmişim gibi karşısına geçtim.
"Şey...rahatsız ettiğim için kusura bakmayın." diyerek söze başladığımda keskin bakışları beni
buldu, vaktini harcayacağım için şimdiden suçlu hissetmiştim.
"Arkadaşlarımla bir iddiaya girdik, kulağa saçma gelecek ama sizden telefon
numaranızı...isteyecektim."
Kaşları çatıldı fakat saçları onları örttüğü için sadece daha da keskinleşen ve memnun
olmayan gözlerini gördüm.
"Çocuk oyununa zamanım var gibi mi duruyor?"
Çabucak başımı iki yana salladım.
"Hayır elbette yoktur. Ben sadece almış gibi yapıp hemen gideceğim yoksa..." arabadaki
hareketlilik ile gözüm ön camdan içeri kaydı ve elleri bağlı, yüzü kan içerisinde dudaklarının
üzeri gri bantla kapatılmış adam görüş açıma girdi. Yapabildiği tek hareket elleriyle önümdeki
genç adamı gösterip yardım istemekti.
*
"Ruhunun haritasını okuyabilenler yalnızca gerçekten acı çekenlerdir. Gerçekten acı çekip, onun üstesinden gelebilenler."