"Sonunda bee." Zilin çalması ile hızla eşyalarımı topladım. Tam çıkacakken Selin'in seslenmesi ile ona doğru döndüm ve, "Ben hemen çıksam iyi olur. Abime yakalanmak istemiyorum. Bugün yalnız döneceğim, hadi görüşürüz." dedim ve konuşmasına izin vermeden yürümeye başladım. Hızlı adımlarla ilerleyip, okulun kapısından tam çıkacakken kolumdan çekilmemle sert bir bedene çarptım. Başımı kaldırıp bakınca karşımdakinin Emir'den başkası olmadığını farkettim. "Sen ne yapıyorsun be!" "Bana bak! Bir daha bana sesini yükseltmeye kalkışma, yoksa kötü olur!" "Yaaa nasıl kötü olurmuş göstersene?" "Sanırım birisi abisine haber vermeden kaçıyormuş." Sırıtarak söyledikleri ile sinirim daha da artmıştı. "Sanane ya sanane! Sen ne karışıyorsun? Smammare!" dedim sinirle. Birden sırıtması geçti ve kaşlarını çatarak, "Lan bana da küfür ettiysen.." Hemen sözünü kestim, "Küfür falan etmedim sakin ol. Arada ağzımdan kaçıyor sonuçta 2 yıldır İtalyadayım ve alışkanlık olmuş." Sinirli ifadesi gitmişti. Sakince, "Anlaşılan abine sinirlisin, ben seni bırakayım gel." dedi ve kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Hiç itiraz etmeden peşinden ilerlemeye başladım. Sonuçta kaybolmak istemezdim...