ESİR
  • Reads 10,037,275
  • Votes 486,242
  • Parts 69
  • Reads 10,037,275
  • Votes 486,242
  • Parts 69
Complete, First published Sep 28, 2019
"Öldürün o zaman." Duyduğum sert ve soğuk sesle irkildim. Sanki normal bir şeymiş söylüyormuş gibi bir çırpıda söylemişti. Bunların bana yardım etmelerini beklerken daha tehlikeli çıkmışlardı. Ölüm emri verilen adama bakıp vicdanımın sesine engel olarak usulca geldiğim yoldan geri döndüm. 

Yanlarından birkaç metre uzaklaşmışken bir silah sesi duydum. Bağırmamak için kendimi tutarak korku dolu gözlerimi adamlara çevirdim. Az önce ölüm emri verilen adam başından akan kanla yerde cansız bir şekilde yatıyordu. Diğerleri de başında hâlâ bir şeyler konuşmaya devam ediyorlardı. Yerdeki ölü adama bakıp kaldım. Hiç acımadan, bir saniye bile düşünmeden öldürmüşlerdi adamı.

"Sen de kimsin?" Birinin beni fark etmesiyle hepsi bir anda bana döndü ama ben sadece az önce ölüm emrini veren adamın soğuk gözlerine baktım.

"Ben şey..." Sustum. Söyleyecek bir şey bulamadım. Karanlıktan dolayı yüzlerini net olarak göremedim.

"Sen ne?" dedi, bana doğru bir adım attı. Eş zamanlı olarak geri gittim. Bir saniye olsun bakışlarını benden çekmezken yutkundum.

"Ben hiçbir şey görmedim." Tek kaşı kalktı.

"Bizi mi izliyordun?" Korkuyla birkaç adım daha geri gittim.

"Öyle bir amacım yoktu." Yine bana doğru bir adım attı. Korkudan tüm bedenim titremeye başladı.

"Ne amacın vardı?" Cevap vermek istedim ama söyleyecek bir şey bulamadım. Tek istediğim şey şu an buradan kaçıp gitmek.

Gözlerim adamın elindeki silaha kaydı. Bu daha çok korkmama neden olurken daha fazla durmanın bana bir faydası olmayacağına kanaat getirdim ve koşarak yanlarından uzaklaştım.

"Yakalayın şunu!" Arkamdan bağırdı. Bunu duymak daha hırslı bir şekilde koşmama neden oldu.

Resmen başımdaki bela birken iki olmuştu. Koskoca ormanda bir mafyadan kaçarken bir başkasının kucağına düşmüştüm.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add ESİR to your library and receive updates
or
#35macera
Content Guidelines
You may also like
Güneş Kapanı by benmizena
30 parts Ongoing
Üstün zekalı bir tıp öğrencisi olan Anı, çekmemesi gereken birtakım fotoğraflar çeker ve bunun sonucunda peşine takılan adamları atlatmaya çalışır. Kalabalık olduğu için girdiği oyun salonunda kamufle olmaya çalışırken, jetona ihtiyaç duyduğu bir anda ona jeton ısmarlayan adamın kim olduğundan habersizdir. Duhan ve Han bir bedende bulunan iki farklı kişiydi aslında. Duhan, çizdiği her tablosunda geleceğini hayal ederken Han, ellerinin altında kırılan kemiklerle geçmişin hesabını sormak peşindeydi. Sarıya çalan ela gözleri, kumral saçlarıyla onu Güneş sanmanıza neden olsada o karanlığın bir parçasıydı. Bir tetikçinin çiçeğe hayat veren Güneş olmasını bekleyemezdiniz? Öyle değil mi? 🌙 Bazı hikayelerin sonu yoktur. Kitabı kapattığınızda içinde bir boşluk yaratır. Bizim aşkımızı dolduracak kadar çok satır yok bu kitapta sevgilim. Satırlar az, cümleler fazla. Duygularımız sığmaz bu kitaba. Bu hikayenin bir sonu yok. Bizim bir sonumuz yok. Kibritten farksızdım. Yer yüzüne inmeden önce Tanrıya cayır cayır yanacağıma dair söz vermiş gibiydim. Bir gün tamamıyla benliğimi kaybettiğimde, geriye kalan küllerimi tatlı bir meltem savuracaktı ve ait olduğum yere, karanlığa kavuşturacaktı beni. Karanlıktaki yerimi alacak ve duhanın parçası olacaktım. Ve o gün geldiğinde geriye kalan parçalarımı bulma umuduyla tekrar ve tekrar açacaktım gözlerimi. Yayımlanma tarihi: 26/05/2022
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
57 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
GECENİN İZİ by hisssizyazar
38 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 19
Kara Gül  cover
Beyaz Ve Diğerleri cover
RUHUMDAKİ KARANLIK  cover
KÖYGÖÇÜREN cover
KARANLIK OKYANUS "KİTAP OLDU" cover
Güneş Kapanı cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
Belki Sonsuza Kadar cover
Meftun cover
°Kitap Önerileri 2° cover
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) cover
ŞAH VE MAT cover
GECENİN İZİ cover
SARRAF cover
Hayalci cover
Edebiyat Caddesi  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
ARIZALI cover
ÖLÜM ÖPÜCÜĞÜ (DÜZENLENİYOR) cover

Kara Gül

51 parts Ongoing

BERDEL. . . Hikayede cinsel ve yetişkin içerik, küfür, dövüş ve bol bol klişe sahneleri vardır. Bunu bilerek okuyun lütfen, sebebsiz linç yemek istemiyorum. Bölüm sayısı sizi korkutmasın, bölümler kısadır. . 17.05.2024✨ . (8) yaş farkı vardır. . . "Çünkü sevdalandım lan." diyerek avucunu iki kere, sertçe göğüsüne vurdu. "Tutuldum ben sana. Görmez misin." aramızdaki mesafe uzak gelmiş olacak ki, bir adım attı "Çawreşamın." dedi kısık sesle. Gözleri, ona acımam için yalvarıyordu. "Allah şahidim olsun ki, sana duyduğum hisleri hiç bir kadına hisetmedim." ellerini iki yana açtı "Şu gökyüzü, şu yağmur şahidim olsun ki, ben sana aşığım Helin." . . TÜM HAKLAR BANA AİTTİR. KENDİ KURGUMDUR. (Ç)ALINMA SÖZ KONUSU DAHİ OLAMAZ.