Nehâr
  • Reads 669,907
  • Votes 39,250
  • Parts 31
  • Reads 669,907
  • Votes 39,250
  • Parts 31
Complete, First published Oct 14, 2020
Mature
**Tamamlandı**

Saçlarımın üstüne bastırdığı dudaklarının kuvveti arttı, "Küskün kız çocuğum." Tüm anlattıklarıma ağlamamıştım da tek cümle yarmıştı göğüs kafesimi. "Göğün bütün yağmurlarını taşıyan gözlerini severim."


***

Bu hikaye olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içermektedir!

Tüm hakları saklıdır.
All Rights Reserved
Sign up to add Nehâr to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
KONSEY by Mehmet-Yildiz-63
150 parts Complete Mature
Türk'ün 'Devlet-i Ebed Müddet' fikri, evvelde var olduğu gibi ahirde de var ve payidar olacaktır. Bozkurt töresine şekil verenler, Türkiye Cumhuriyeti'ne şimal olmuşlardı. Mustafa Kemal'e Samsun icazeti verenler, Menderes'e yordam göstermiş; Özal ile yapı taşlarını kuranlar, Erdoğan'da karar kılmışlardı. Onlar; Türklerin kadim geçmişi, Türklerin kadim tarihi, varoluş direkleri ve köklü temelleri... Selçukluyu kuran da onlar, yıkan da; Osmanlı'yı kuran da onlar, yıkan da ve Osmanlı'nın küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni vücuda getirenler de yine onlar. Amaç ve hedef daima aynı olmuş; Devlet-i Ebed Müddet fikri, daima zikirlerinde yer edinmişti. Her zaman perde arkasından seyredenler, kendilerini hissettirmeye karar verince, yer yerinden oynayacaktı. Kurulan kirli düzenler, savunulan kirli tefekkürler ve yürünülen cümle kirli yollar, onların ayaklanmasıyla tuzla buz olacaktı. Temmuz'un On Beşi projesi, Konsey'in kaleminden çıkıp Tanrıların icazetine sunuldu. Mühürlenen icazet belgesi, Ekol'e tebliğ edildi. Hedyetullah Bilen, cihan halifesi olarak çağrıda bulunacaktı. Ama unuttukları bir şey vardı; Türkiye, DEM'ini tutmuş bir ülkeydi, kazana ihtiyacı yoktu ve sadece bir kıvılcıma bakıyordu. Kıvılcımı çakan Asaf Efendi, kendi meclisine sunduğu teklifle kıyama kalkmıştı. Meclise sunulan teklifte, sadece bir dize vardı. Mehmet Akif Ersoy'un kaleminden kısa bir dize... "Asım'ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek..." 4. Sezon... İlk sezon yayın tarihi: 1 Ağustos 2016 2. Sezon yayın tarihi: 25 Eylül 2017 3. Sezon yayın tarihi: 1 Ekim 2018 4. Sezon yayın tarihi: 4 Kasım 2019 ⚠ BU KİTABIN HER HAKKI, MUHAFAZA ALTINDA OLUP ŞAHSIMA ZİMMETLİDİR. HIRSIZLARA YEM OLMASI HALİNDE SAVCI BEYLER TARAFINDAN DAVA EDİLECEK VE HAKİM AMCALARIN İNSAFINA BIRAKILACAKTIR. BENDEN SÖYLEMESİ !!
YAR'I YARAM by mezopotamyali_yazar
13 parts Ongoing Mature
ÝÂR'Î ÝÂRÂM Lalin'di o ... Güzelliği Cizre'nin dilinde olan 18'ine yeni basmış genç bir kızdı. Ama Lalin'in ,Cizre insanları için büyük bir kusuru vardı. Kalpsiz olmak ... Çünkü Lalin dünyaya gözlerini kalp hastası olarak açmıştı. Bu da onu Cizre insanları için kalpsiz yapıyordu. O Mem Ağa'nın kalpsiz kızı Lalin'di. Oysa onun insanların düşündüğünün aksine çok güzel bir kalbi vardı. Kalbinin masumluğu ve güzelliği yüzüne vurmuştu. O Cizre'nin hem en güzel hemde en bahtsız kızıydı . Arslan'dı o ... Düşmanını canı pahasına koruyan Kawaşêr Aşiretinin Ağası Arslan Ağa . Heybetiyle yürüdüğü yeri titreten bir çok insanın gölgesinden bile hayâ ettiği Arslan Ağa ilk görüşte masumiyetine vurulduğu düşman kızını korumuştu. Lalin Cizir'i ... Canını canı için ortaya koymuş ve Lalin'i canı pahasına ona düzenlenen suikastan korumuştu. Tüm Van ve Cizre toprakları bu olayı konuşurken dedikodularda almış başını gitmişti . Mem Ağa'nın kalpsiz kızı Lalin yürüdüğü yeri titreten Kawaşêr Ağası Arslan Ağa'ya gönlünü kaptırmıştı . Ona sevdalanmıştı ... Düşmanı Yâr'ı olmuştu ... Lalin'in en yakını bile onun Kawaşêr Ağası Arslan Ağa'ya gönlünü kaptırdığına inanmıştı. Ona sırtını dönerek ... Madem Lalin düşmanına yâr demiş ona yâr olmuştu o zaman kimsesiz kalmak ona haktı . Mutluluk haramdı ... Lalin'di o ... Düşmanı onu canı pahasına korurken en sevdiklerinin onu kurban ettiği Lalin. O artık Mem Ağa'nın kalpsiz kızı Lalin değildi. Arslan Ağa'nın kalbinde taht kurmuş masum kalpli karısı Lalin'di . Peki ya bu iki can mutlu olabilecek miydi ??? Yâr'ı yarası mı olacaktı bu iki canın yoksa yaraları yâr mı ??? KİTAP YAYINLAMA=21/10/2024 WATTPAD'DA YAR'I YARAM ADLI VE SOYADLARIN KULLANILDIĞI İLK VE TEK KİTAPTIR KİTABIN ÇALINMASI YÂDA BENZERİNİN YAYINLAMASI DURUMUNDA
Kayıp Şarkı by thealbatrosss
36 parts Complete
ASIM KARASOY Arabanın diğer ucunda oturan kız, yağmurun altında benimle o garip bakışmayı paylaşan kızla aynı kişi. Aynı keskin yüz hatları, neredeyse huysuzluk olarak tanımlanabilecek bir ifadeyi süsleyen hafifçe pembeye boyalı kalın dudaklar, bu mesafeden ne renk oldukları inkar edilemeyecek kadar belirgin olan yeşil gözler. Yüzünde dünyanın en durgun ifadesi. Lakin boş değil, sadece sessizliğin tamamladığı bir sakinlik. Yahut tenezzül etmeme. Bu kadar kısa süre içinde daha fazlasını tahlil etme fırsatı bulamadan arabadan inmek zorunda kalıyorum. Bir kere daha aynı kız, engel olunamaz bir süratle benden uzaklaşırken bu sefer ilkinde olduğundan daha çok canım sıkılıyor. EFLÂL ÇAĞAN Kaç zamandır dönüp dolaşıp yağmurun altındaki o ana varıyorum. Bütün o koşuşturmacanın arasında aniden fark ettiğim adamın hayali gözlerimin önüne çiziliyor. Sıradan bir günün ilginç bir tesadüfle bölündüğü o zaman aralığında sessiz ve eski bir kaide gibi her şeyin ve herkesin ortasında dikiliyor oluşundan daha çok, yüzündeki ve hatta teninden etrafına yaydığı o umursamaz havanın beni ele geçirdiği gerçeğinden bir türlü kurtulamıyorum. Sanki bütün dünya dönüyordu da Asım için o an kendi dünyası duruvermişti. Ne var ki bu acıklı ve dramatik bir benzetme değildi; içimdeki kopamayan fırtınanın acizliğinde bir hareketsizlikti onunkisi. Belki benim kadar aciz değildi, elbette değildi, lakin durgunluğunda bulduğum tanıdıklık hissi oraya çakılıp kalmamı sağlamıştı. YOKLUĞUNDAKİ SEN - ÇAĞANLAR 2
HAYATINI ÇAL by pembehayaller3
10 parts Ongoing Mature
Okuduğum şeye inanamadım. Bu bir şaka olmalıydı. Değil mi? Gerçek olamazdı. Şu an bunu yaşıyor olamazdım. Korkuyla Dağhan'a baktım. Bizzat onda da aynı korkuyu gördüm. En büyük korkumla yüzleştim. Gerçekti. Öğrenmişti. Yolun sonu gelmişti. Şimdi ne yapacaktım? Buradan nasıl kurtulacaktım? Cevap bulamadım. Nefes almakta zorlandım. Sanki bir el boğazıma yapışmış gibi hissettim. Bir de bu yetmiyormuş gibi istemsizce titredim. Bu sırada kapının açılış sesini duydum. Bir el omzuma uzandı. "Seninki geliyor tatlım." dedi. Seslerin ardı arkası kesilmedi. "Ama bu ne hâl? Sanki ters tarafından kalkmış gibi..." "Ne oldu? Neden bu kadar sinirli?" "Buraya doğru geliyor." Ona bakmaya cesaret edemedim. Göreceğim tepkiden çekindim. Gözlerimi yere diktim. Ayak sesleri git gide yaklaşırken önümde durduğunu hissettim. İşte gelmişti. Sonum gelmişti. "Şirin..." Bu ismi ilk kez ondan bu kadar sert duydum. Zorlukla ona baktım. O koyuluklara baktıkça bugüne kadar görmediğim öfkeyi gördüm. Bu bakışı canımı yaktı. "K-Kuzey..." Dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı. Sinir dolu bir kahkaha attı. "Şirin... Adın buydu değil mi? Yoksa sana Derin mi demeliyim karıcığım?" Etraftan şaşkınlık nidaları duyulurken konuşmaya devam etti. "Kimsin sen? Benimle evlenen masum Şirin mi? Yoksa masum bir hayata konup her şeyi planlayan Derin mi? Kimsin sen karıcığım? Kaç hayatın var? Kaç kişiliğin var?" Ne kadar dayanmaya çalışsam da gözlerim doldu. Bile bile çıktığım yolda o an gelmişti. Sonum gelmişti. Ben bitmiştim. (Hikâyenin tüm hakları saklıdır. Kopyalanması ve çalınması durumunda hukuki işlem uygulanacaktır.)
Gül Yangını | Musa'nın Direnişi by togankuter
74 parts Complete
*Gül Yangını'nın dördüncü kitabına dahil edilecektir. ''Yaşlanmış ama bir o kadar da kuvvetli adam halkına doğru baktı. Binlerce kişi ona sadece 'Yapamazsın!' diyordu. Sonra bakışlarını diğer tarafa çevirdi. Korkutucu bir deniz gördü. O da aynı şeyleri söylüyordu. Musa ve kavmi, Firavun ve ortalığı birazdan yakıp kavuracak ordusuyla karşı karşıya kalmıştı. Bir tarafta Musa'yı dalgaları arasında boğabilecek bir deniz, diğer tarafta ise hiç olmadığı kadar hiddetli bir ordu... Elindeki asayı sıktı. Sapını sıkıca kavradı, kavminin çaresiz bakışları altında denize doğru yaklaştı. Sular ayaklarını küçük dalgalar sayesinde yalamaya başladı. Sonra olan oldu. Asayı üç kez toprağa vurdu, bir atın toynaklarının toprağı deşmesi gibi yapmıştı bunu. Firavun'un ordusu da bir yandan yaklaşıyordu. Herkes telaşlıydı. Uslanmaz deniz, ilahi bir emir almışçasına, ikiye ayrıldı. Musa, kavmine 'Yürü!' diye bağırdı. Halkı da denileni yaptı. Koskoca kavim denize yürüdü.'' Kurgu ve betimleme yazarı olan Toğan Kuter Eren, serinin ilk kitabı olan Musa'nın Direnişi ile mükemmel bir tarihi kurgunun kapılarını aralıyor ve sizi yıkılmışlığa, yorulmuşluğa, yılgınlığa karşın, yeniden doğrulup "Hiçbir şey bitmiş değil, her şey şimdi başlıyor!" diyen bir umutla, kendi içinizde, kendi ruhunuzun yollarında bir yolculuğa davet ediyor. İlk sayfasını okumaya başlamakla yola koyulun. Hadi!
You may also like
Slide 1 of 19
Mafya                                     ( birinci kitap) cover
BERDEL (+18) cover
Sırlar, Yalanlar Kararlar  cover
SÛ cover
Adın benim kaderim cover
KONSEY cover
Portakal Kabuğundan Masallar cover
ARAF cover
YAR'I YARAM cover
Kayıp Şarkı cover
İDÂL cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
Kavanozdaki Kız Tamamlandı  cover
BÖĞÜRTLEN cover
HAYATINI ÇAL cover
Sahne Isıkları cover
Gül Yangını | Musa'nın Direnişi cover
orenda +21 cover
SÜRFİLE MAKASI (KİTAP OLDU) cover

Mafya ( birinci kitap)

82 parts Complete

Konu: Bir hemşire işine yine her zamanki gibi geç kalır ve patronu onu işten kovar, hemşirenin Nehir diye bir arkadaşı vardır ve ona iş ilanı verebileceğini söyler. Hemşire eve geri döndüğünde akşama kadar iş arar fakat bulamaz, bu yüzden de arkadaşı Nehirin dediği gibi iş ilanı verir... İşte her şey o ilana cevap geldikten sonra başlar.