DİLVAN (Kitap oluyor)
  • Reads 4,479,273
  • Votes 208,937
  • Parts 58
  • Reads 4,479,273
  • Votes 208,937
  • Parts 58
Complete, First published Aug 02, 2021
Tek davası okumak olan Avin Mirşad. 

Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad. 

"Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın." 

Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan. 

"Mezopotamya şahidim Avin. Hem gecem hem gündüzümsün. Sen benim gökyüzümsün." 

Herkesin bir yarası var. Güneş kadar yakıcı, gece kadar karanlık.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add DİLVAN (Kitap oluyor) to your library and receive updates
or
#2maran
Content Guidelines
You may also like
SİYAHIN ESİRİ | Lobelia  by irem_erduran
100 parts Complete
TAMAMLANDI✓ SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 1. KİTABI Uzun soluklu ve gizemlerle dolu bir kurgudur. İlk bölümlerde sanıldığı gibi bir kurgu ortada yoktur! ❝Elimi kalbinin üzerine koyduğumda konuşmak için derin bir nefes aldım. Savaş sanki bunu anlamış gibi beklentiyle bakarken içimden geçen şeyi söyledim. "Lobelia Raven'i hak etmiyor.." Bana gözlerinde değişik bir ifade ile bakmaya başlarken sanırım böyle bir şeyi dememi beklemiyordu. Elini yanağıma koyduğunda sakince "Peki Lobelia bu karara nasıl vardı?" Diye sordu. Ona biraz alıngan biraz da umursamaz bir şekilde omuz silkerken "Raven'in kalbi çok büyük. Lobelia kayboluyor o kalpte" dedim. Savaş baş parmağı ile yanağımı okşamaya başlarken konuştu. "Raven 'in kalbi bir kafes oldu Lobeliasına.. Bütün odaları ezbere bilir Lobelia, sadece.." sustu ve devam etti. "Farkında olmaktan korkuyor" Bana derince bakarken ona doğru iyice yaklaştım ve sakin bir sesle konuştum. "Peki ya Lobelia artık solmak istiyorsa?" Bakışları öfkenin esiri olurken bana şefkatle bakmasını sağlayacak şekilde konuştum. "Raven'i için" Savaş o kadar derin bakıyordu ki ilk defa beni gözlerinin içine izin almadan çekebilmişti. "Lobeliası için ölür Raven.. Yeter ki Lobelia yaşasın.." Kalbim heyecanla atarken itiraz ederce konuştum. "Raven hep yaşasa Lobelia da sırf Raven için yaşasa..?" "Raven Lobelia için yaşayacak" "Peki ya raven 'in kanatlarının geniş gölgesinde Lobelia dayanamayıp solarsa?" "Lobelia gölgede büyüyebilen bir çiçek, Raven 'in kanatları ona iyi gelir." "Kim bilir belki de Raven'in kanatları Lobeliasıdır.." ❞ ❄️ RAVEN, LOBELİA VE ORENDA İSMİNİN GEÇTİĞİ İLK KİTAPTIR! İKİNCİ SERİ SİYAHIN ESİRİ RAVEN'E ve ÜÇÜNCÜ SERİ ORENDA 'YA PROFİLDEN ULAŞABİLİRSİNİZ..
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ  by MoonnRoosee
44 parts Ongoing
Mimarlık son sınıf öğrencisi olan Feride Erva Önay, okulunun bitmesi için günler sayarken hayatının son derece yolunda olduğunu düşünmektedir. Artık sorumluluğunu zevkle kabul edeceği başka bir döneme geçmesine günler kalmıştır ve çok sevdiği mesleğini yapmak için iş arayışında olmasına çok yakındır. Geçmişini geride bıraktığını ve eski sessiz Feride Erva olmadığını onu tanıyan herkes söyleyebilirdi fakat Feride'nin içinde yaşadığı aşkı kimse bilmemektedir. Karşı komşusu ve sekiz yıldır en iyi arkadaşı olan Melis, Rusya'da mimarlık okuyan ve yıllardır orada çalışan ağabeyinin döneceğini söylerken Feride'nin içindeki karmaşadan haberi yoktur. Peki eski Feride Erva ile birlikte geçmişte kalan adamı, sekiz yıl sonra yeniden görmeye hazır mıydı Feride Erva? Kış uykusuna dalan duygularının, baharda dönecek olan adam için uyanma vakti gelmiş miydi? Ve en önemlisi Feride Erva bunu artık en yakın arkadaşından nasıl gizleyecekti? ^^^^ "Seninde mi başın döndü?" Her şeyden habersiz masumca sorduğu soruya olumlu anlamda başımı salladım. "Sen döndürüyorsun başımı." dedim boğuk sesle. Gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Kirpikleri titreşerek açılıp kapandı. "Biz şimdi öpüştük mü?" diye sorunca kahkaha attım. "Hayır, daha değil. Ama yakında." Burnunun ucuna burnumu değdirdim. Gözlerimi kapatarak ikinci kez dudaklarına sokuldum. Alt dudağını dudaklarımın arasına alarak öptüm. Şefkatli bir öpücük verdim. Tutkudan uzak. "Bu peki?" diye sorduğunda, "Cık." dedim. "Bunun adına öpüşmek diyemem." Kendimi kaybetmekten korkarak geri çekildim, tatlı dudaklarından. Gözlerimi açtığımda Feride'nin kapalı gözlerine, kızaran yanaklarına ve ıslak dudaklarına baktım. Y. T. 24.03.2020 - F. T. 02.04.2021
ŞEHİRDEKİ YABANCI by cokkonusanpapatya
6 parts Ongoing
"Geçmiş bu kadar önemli mi?" diye sordum. Ona Demir'i sevmediğimi söyleyerek yalan söylemek istemedim. Ama ona zamanında Demir'i çok sevdiğimi de söylemek istemedim. Behram beni anladı zaten. Bunu yüzünde oluşan acı tebessümden anladım. "Önemli olan şu an kimin yanında olduğum değil mi?" dedim. "Önemli olan" diyerek hafifçe kalbime dokundum. "Şu an kalbimi de aklımı da kimin meşgul ettiği değil mi?" Yüzündeki acı dolu tebessüm yok olduğunda rahat bir nefes aldım. Acı çekmesini istemiyordum. "Gerçekten mi?" diyerek doğrulduğunda neredeyse ayakkabılarımız birbirine değecek kadar yakın olduğumuz için dengemi kaybettim. Onun üst bedeni arabaya yaslı olduğu için bu kadar yakın olabileceğimizi hiç düşünmemiştim. Sendelediğim için refleksle belimi tuttu ve beni kendine doğru çekti. Göğsüyle burun buruna gelirken kesik bir nefes aldım. Behram bana ilk defa dokunuyordu. İlk temasımızdı. Bu o kadar ani olmuştu ki gözlerim iri iri olmuş, dudaklarım aralanmıştı. Ellerimin ikisi de kalın kollarına tutunmuştu. Belimin üzerindeki büyük elinin dokunduğu yerlerin karıncalandığını hissederken yay gibi gerildim. Göbeğimi içime çekerek nefesimi tuttum. Şortun açık bıraktığı çıplak bacaklarım pantolonla sarılı olan bacaklarına yapışmıştı. Nefes alışverişlerim hızlı mıydı yoksa kesik kesik miydi bundan bile emin olamıyordum. İçinde bulunduğum yakınlık tamamen aklımı uçurmuştu. Ardı ardına kaç kere yutkunduğumu bilmiyordum bile. * "Ben senin şehrine gelen yabancıyım Mâhpeyker. O muhteşem hikâyeyi de seninle yazmaya meyilliyim."
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
AV U AGIR  by mezopotamyali_yazar
71 parts Complete Mature
Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her ne kadar ondan uzakta yaşamış olsa da Havin'in hayatında bir yeri vardı . "" Yalan söylüyorsun ."" Dedi Cesur . "" Elinde yüzük yok ."" Dedi göz kırparak. Havin'in ise gözyaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı . Geleceğinden o kadar çok korkuyordu ki ... Heleki Cesur Asrındağ'ı görmekten ve sonrasında olacaklardan . "" Yalan söylemiyorum ."" Dedi Havin . "" Eli kulağındadır ."" Dedi acı bir tebessümle . ""Birkaç güne dayımla gelir ."" Dedi gözyaşlarını elleriyle silerek . Cesur ise Havin'in bu haliyle iç dudağını ısırmıştı. Havin'in ona karşı hissettiği tek bir duygu vardı . Korku... En kötüsü de Havin haberi olmadan ona ondan bahsediyordu . "" Onun adı ne ???"" Dedi Cesur . Havin ise acı bir tebessümle Cesur'un gözlerinin içine bakmıştı . "" Cesur ."" Dedi Havin . "" Cesur Asrındağ ."" Dedi sesi titreyerek . "" Bildiğim tek şey çok tehlikeli bir insan olduğu ."" Dedi yanındaki insanın Cesur olduğundan habersiz . Cesur ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti . Havin'de gülümseyerek Cesur'un gözlerinin içine bakmıştı . Karşısında olan adamın onun yüzünden üzülmesini istemezdi. "" Fırsat olmadı ."" Dedi Havin . "" Senin adın ne ???"" Dedi içten bir tebessümle . Cesur bu soruyla sesli bir şekilde yutkunmuştu . Yanındaki genç kız Cesur'dan çok korkuyordu . Peki ya Ömer'den ??? Ömer'den de korkar mıydı ??? Yoksa Ömer'i sever miydi ??? Cesur yıllar önce bir Havin için öldürdüğü Ömer'i başka bir Havin için bu gün tekrardan gün yüzüne çıkaracaktı . Annesi'yle birlikte ölen Ömer Havin için dirililecekti . "" Ömer ."" Dedi Cesur . KİTAP YAYINLAMA = 20 EKİM 2022 WAATPAD PLATFORMUN DA YAZILAN AV U AGIR {{SU VE ATEŞ}}ADLI İLK VE TEK KİTAP!!!
You may also like
Slide 1 of 20
AŞİYAN cover
SİYAHIN ESİRİ | Lobelia  cover
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ  cover
Şahzade  cover
SARRAF cover
Fındık Tarlası cover
ŞEHİRDEKİ YABANCI cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Etkili Anlaşma cover
GECENİN İZİ cover
Kocamın Patronu (Tamamlandı) cover
Aşka Tutkun Adam | Tutkun Serisi I cover
AV U AGIR  cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Göçmen Kızı cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
AY ÇİÇEĞİ |GERÇEK AİLEM| cover
Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2| cover
Lavin cover

AŞİYAN

32 parts Complete

Pınar sakin olmaya çalışarak "Merhaba," diye fısıldadı. Bundan daha fazla muhabbet etmek istemiyordu lakin bunun kaçınılmaz olduğunu da biliyordu. "Merhaba." Selçuk'un yüzünde şaşkın bir gülümseme ağır ağır peyda oldu. Sanki yüzünden hızlı hızlı hisler ve ifadeler geçiyormuş gibi yüzü dalgalanıyordu. Pınar'a doğru bir adım yaklaşmak istedi ama hemen durdu. "Ne zaman geldin?" Selçuk'un gözleri Pınar'ın hatırladığından da güzeldi. Ya da belki de daha güzeldi artık. Yaş almak yaramış olmalıydı. Bu yüzün her bir zerresine bakarken nasıl kalbinin aşkla çarptığını dün gibi hatırlıyordu. Hala aynı güzel yüzdü işte! Daha sakallı, bir iki ufak çizgisi vardı ama onlar da ona ayrı bir hava katmıştı. Deniz yeşili gözlerinin etrafındaki çizgiler mesela... olgunluk katmıştı. Siyah, sık sakallarına rağmen onların arasında görünen gamzelerinin etrafındaki çizgiler... nasıl da güzellerdi. Muntazam bir yüzü vardı. "Dün," derken sesi çatallaştı Pınar'ın. Hemen genzini temizledi. Bunu yaparken de gözünü kaçırma fırsatını değerlendirdi. "Sen ne zaman geldin? Burada olmadığını sanıyordum?" dedi bunu ümit eder gibi. Sesindeki bu temenniyi saklayamadı. Selçuk da fark etmişti o ses tonunu. Yine de aklına gelen ilk şeyi hemen uzaklaştırdı. Kendini tek parça halinde tutmaya gayret etti. "Ben ne zaman gittim ki?"