Kafamdaki zonklayan acıyı görmezden gelerek sakinleştim ve kontrolümü ele aldım. İhtimalleri değerlendirmeye başladım. Sınıfımız gökyüzüne inşaa edilmişti ve sadece birçok usta büyücünün bir araya gelerek oluşturabileceği bir sihirle süzülür halde sabit kalıyordu. On yıllardır bu şekilde var oluşunu sürdürmüştü. Yani binadan dışarı hiçbir yere kaçma imkanım yoktu. Yere çakılıp ölmek istemiyorsam tabii. Etrafımdaki herkes hala beni korkmuş gözlerle tartıyordu. İnsanlar böyle davrandığında onlardan nefret ediyordum. Küçük aptal kafalarındaki aptal duygularını kontrol edemediklerinde. Zaten insan olmak yeterince küçük düşürücü ve aciz bir gerçekti. Kendilerine çeki düzen vermeyerek daha da acınası görünüyorlardı. Her neyse, bunun üstüne bir saniye daha düşünürsem sinirden patlayacakmış gibi hissediyordum. Ana sorunuma geri dönüp seçeneklerimi tekrar gözden geçirdim. Tek çarem kalmıştı: Kasettnir. Tüm vücudum titriyordu.Eğer biraz daha böyle kalırsam bir noktada bu gücü kaldıramayacağımı biliyordum,hareket ettiğim saniye ezilir giderdim. Bu yüzden yapabileceğim tek şeyi yaptım, Atladım.