Çitlerin arasından iki tanıdık yüz gördü. Yerde iki kişiyi sürüklemeye çalışırken gözleri Ezgi'yi buldu. Gördüğü manzara ağzı açık kalakalmasına sebep oldu. Yan komşusu,yani en sevdiği öğretmenin gözde öğrencisi, ve öğretmeni elleri kanlar içinde yerde oturuyorlardı. Arkalarında gözüken çarşafa sarılmış beden ve yerde ağzından kanlar akan adam düşündüğünü kanıtlar nitelikteydi. İkisiyle de göz göze geldiğinde öylece durmaya devam etti, olayları kafasında tekrar tekrar tartarken Onat, gözünü çalışkan öğrencisinden ayırmadan, "koş." Dedi. Pamir hızlıca kalkıp giderken Ezgi nihayet ayaklarını oynatabildi ve köşeden döndü, o daha dönmeden hızlıca uzun çalılara girdi ve oturup elleriyle ağzını sımsıkı tuttu. Bu da neydi, kötü bir kabus mu? Ama her şey çok gerçekçiydi, dalların ona batışını hissedebiliyordu. Aklına gelebilecek son senaryoydu bu.