Bu 22 yıllık ömrümde ilk defa gerçek anlamda abimle göz göze gelişimdi.
Yutkunmadan edemedim...
Sanki bir şey arıyor gibiydi yüzümde. Tekrar yutkundum ve tekrar. Gözlerimin dolmasına engel olamadım.
Abi senin de mi gizli bir sevdan vardı? Sen sessiz sedasızca yas mı tutuyorsun, ondan mı bu enkazın?
Abim elini çenesinden indirdi ve masanın üzerinde yumruk şeklinde koydu.
Yanımda dikilen Dilan'ın elini tuttum birden. Dilan bana doğru eğildi anlamayarak.
"Git abime de! Evin istemiyor de,"dedim bir solukta.
Bunca yıl abilik yapmamış birinden şuan abilik dileniyordum çünkü istemiyorum desem çekip çıkaracak gibiydi beni bu karanlıktan.
Dilan'ın dudakları şaşkınlıkla aralanırken hızlıca kendini toparladı ve hızlı adımlarla abime doğru ilerledi.
Dilan'ın kendisine doğru geldiğini gören abim yerinde dikleşti. Anlamıştı benim haber gönderdiğimi.
Dilan çok abime yaklaşmadan durdu önünde laf söz olmasın diye. Abim arkası dönük Dilan'dan çıkan kelimeler ile hızlı yerinden kalkmasıyla bana doğru ilerledi.
Ben nefesimi tutmuş olacakları beklerken konağın tahta kapısı aldığı darbe ile geri savruldu.
Ben korkuyla irkilirken kapıda abim gibi yıkık bir enkaz gördüm.
Berzan Beritan...
Konağın tahta kapısını tekme ile savurmuş belinde ki silahı çıkarmıştı.
Abim de belinde ki silaha davranırken Berzan Beritan'ın boriton sesi yankılandı.
"Devran Ezman, gel dedin geldim. Ya öleceksin, ya öldüreceksin!"