Story cover for LİFE SYSTEM by Letayush
LİFE SYSTEM
  • Reads 10
  • Votes 1
  • Parts 4
  • Reads 10
  • Votes 1
  • Parts 4
Ongoing, First published Mar 08, 2024
Luca, 17 yaşındaki genç ve asi bir karakterdir. Okulda sürekli kavga eden ve serseri bir tavır sergileyen birisidir. Bir gün bir kavga sırasında karşısındaki kişiye sağlam bir yumruk atar ve bu yumruk sonrasında sol tarafında havada süzülen bir istatistik ekranı belirir. Bu istatistik ekranı, onun kavga sırasında bir tür "sistem" adı verilen gücün farkına varmasını sağlar.

Luca, bu sistem tarafından verilen güçlerle ilgili daha fazla keşif yapar. Attığı her adım, vurduğu her yumruk ona XP kazandırır ve istatistiklerini yükseltme fırsatı sunar. Ayrıca, sistem ona eşyalarını saklayabileceği bir envanter sunar ve kazandığı paraları sistemdeki mağazada harcayabilme imkanı verir.

Luca, seviye atladıkça yeni güçler ve yetenekler kazanır. Ancak, dikkatini çeken şey, sistem üzerindeki mağazadır. Bu mağazada, gerçek dünyadaki ihtiyaçlarını karşılayabileceği farklı eşyalar ve güçler bulunmaktadır. Luca, artık gerçek dünyada bir oyuncu gibi hareket edebilir, sistem tarafından sunulan özellikleri kullanabilir.

Ancak, bu güçler ve yetenekler Luca'yı sadece kendi çıkarlarını düşünen bir "anti-kahraman" haline getirir. Sistem onu güçlendirirken aynı zamanda onu ahlaki sınırların ötesine geçmeye iter. Luca, bu yeni güçlerle başa çıkmak ve kendini bulmak arasında bir denge kurmak zorunda kalırken, hikayenin ilerleyen safhalarında kendi içsel mücadeleleriyle yüzleşecektir.
All Rights Reserved
Sign up to add LİFE SYSTEM to your library and receive updates
or
#83sistem
Content Guidelines
You may also like
SİYAHİR  by ben1deniz
17 parts Ongoing
Havanın sıcaklığı, çölün ortasında bir yangına dönüşmüştü. Kumlar, güneşin altında daha da sertleşiyor, her adımda bacaklarınıza yükleniyordu. Sırtındaki çanta, sanki her saniye biraz daha ağırlaşıyor, ama o hiç durmaz, yürümeye devam ediyordu. Adımlarını atarken, gözleri sadece ileriyi görüyordu. Burası, askerlerin kaybettikleri her şeyin, her umudun olduğu yerdi. Zorluğun başladığı, ancak vücutlarının ona alışmasıyla bir şekilde unutmaya çalıştığı yerdi. Burası, zihninin sınırlarını zorladığı, karanlık düşüncelerle baş başa kaldığı yerdir. Saatler geçtikçe, ayaklarındaki acı, aslında daha fazlasını hissettirmeye başlar. Bir müddet sonra, fiziksel sınırların ötesine geçer ve zihin buna ayak uydurur. İlk başta kaslarınız bağırırken, sonradan sadece bir donukluk kalır. Vücudun ne kadar yorulursa yorulsun, komutanın emri, görevdeki sorumluluğun baskısı, bir adım daha atmanı sağlar. Çünkü geri dönemezsin. Bir çığlık duymamak, bir yudum su içmeden yol almak... Bu, tüm askerin yaşadığı mücadeleydi. Kendini bir çukurun dibinde hissettiğin zaman, etrafındaki dünyayı duyamazsın. O kadar yalnızsındır ki, neredeyse hayatınızdaki her şeyin geçici olduğunu düşünmeye başlarsınız. Ama her gün bu hatırlatma bir şekilde unutulur. Çünkü seni bekleyen görev vardır. Ve o görev bitmeden, ne kadar acı çeksen de devam etmek zorundasındır. Gözlerinde uyku eksikliği, vücudunda kanla karışmış terin izleri, aslında seni oraya getiren o içsel güçle savaşıyor gibidir. Bazen derin bir nefes alırsın, ve sonra bir adım daha atarsın. Ama bu bir seçim değildir. Sadece, bir asker olmanın tanımıdır.
You may also like
Slide 1 of 10
SİYAHİR  cover
DİRENİŞ cover
Gözler Yalan Söylemez cover
DİLSİZ KURT cover
ALMİLA(Gerçek Ailem) cover
Kaçık Asker cover
Mesaj | Texting +18 cover
üvey Ablamm gxg cover
Mafyamı +18 cover
Yüzbaşı "Kan"🩸 cover

SİYAHİR

17 parts Ongoing

Havanın sıcaklığı, çölün ortasında bir yangına dönüşmüştü. Kumlar, güneşin altında daha da sertleşiyor, her adımda bacaklarınıza yükleniyordu. Sırtındaki çanta, sanki her saniye biraz daha ağırlaşıyor, ama o hiç durmaz, yürümeye devam ediyordu. Adımlarını atarken, gözleri sadece ileriyi görüyordu. Burası, askerlerin kaybettikleri her şeyin, her umudun olduğu yerdi. Zorluğun başladığı, ancak vücutlarının ona alışmasıyla bir şekilde unutmaya çalıştığı yerdi. Burası, zihninin sınırlarını zorladığı, karanlık düşüncelerle baş başa kaldığı yerdir. Saatler geçtikçe, ayaklarındaki acı, aslında daha fazlasını hissettirmeye başlar. Bir müddet sonra, fiziksel sınırların ötesine geçer ve zihin buna ayak uydurur. İlk başta kaslarınız bağırırken, sonradan sadece bir donukluk kalır. Vücudun ne kadar yorulursa yorulsun, komutanın emri, görevdeki sorumluluğun baskısı, bir adım daha atmanı sağlar. Çünkü geri dönemezsin. Bir çığlık duymamak, bir yudum su içmeden yol almak... Bu, tüm askerin yaşadığı mücadeleydi. Kendini bir çukurun dibinde hissettiğin zaman, etrafındaki dünyayı duyamazsın. O kadar yalnızsındır ki, neredeyse hayatınızdaki her şeyin geçici olduğunu düşünmeye başlarsınız. Ama her gün bu hatırlatma bir şekilde unutulur. Çünkü seni bekleyen görev vardır. Ve o görev bitmeden, ne kadar acı çeksen de devam etmek zorundasındır. Gözlerinde uyku eksikliği, vücudunda kanla karışmış terin izleri, aslında seni oraya getiren o içsel güçle savaşıyor gibidir. Bazen derin bir nefes alırsın, ve sonra bir adım daha atarsın. Ama bu bir seçim değildir. Sadece, bir asker olmanın tanımıdır.