"Ne o bana yâr olmuştu, ne de sevdası, ona yâr olacaktı."
Neslihan, hayatını öğrencilerine adamış bir öğretmendi. Sessiz, kendi içinde dingin bir hayat sürerken, yolu bir gün Karan Soylu ile kesişti. O tanışma, ne sıradan bir karşılaşmaydı... ne de masum bir başlangıç. Bu, iki yabancının zorunluluktan yazılan hikâyesiydi. İki kalbin aynı evde, farklı hayallerde çırpındığı bir evlilikti.
Karan başka birini seviyordu. Neslihan ise, sevilmeyeceğini bile bile bekliyordu.
Ve her gece, bir başkasının hayaliyle uyuyan bir adamın, resmi eşiydi artık.
Ama aşk, bazen en karanlık yollarda bile yönünü bulur.
Tıpkı kayıp bir pusulanın, en beklenmedik anda kalbi gösterdiği gibi...
Çünkü bazen, bir yüreğin yönü, aklın haritasına sığmaz.
☘️☘️☘️
Çisem: Yalan söyledin.
Çisem: Çok sevdiğini söyledin.
Çisem: Beni bırakmayacağını söyledin.
Çisem: Beni bir yalana inandırdın.
Çisem: Nefret bile edemiyorum senden.
Çisem: Yaşattığını yaşa da diyemiyorum.
Çisem: Çünkü çok seviyorum.
Çisem: Senin aksine ben seni bir yalana inandırıp sonrada öylece ortadan kaybolmadım.
Çisem: Beni öylece bıraktın yabancı.
Çisem: Beni öylece bıraktın.
Yabancı: Seni bırakmadım.
Yabancı: Gitmek unutmak değildir sen bunu çok iyi biliyorsun. Aklımda gözlerin varken, sen buna gitmek mi diyorsun?*
Yabancı: Ben seni senden daha çok sevdim Çis.
🌙
Kitabın yazılma tarihi: 26 Ocak 2024