Bir kitap gibidir hayat. Her sayfasında, her cümlesinde bir gizilik vardır. Bizim geleceğimizi değiştirecek kadar güçlüdür bu cümleler.
Tabi herkesin hayatı farklıdır. Bazıları bu yalancı hayatta mutlu mesut yaşarken, bazıları kaderlerine razı olup mutsuzlukları ile hapis olur bir ömür boyu...
Bu adaletsizlik falan değil aslında. Sadece bizim sınavımız. Sanki bir kağıt ve bir kalem üzerinde olan sınav...
Eğer bu sınavda güzel sonuçlar alırsak, belki şans bize de gülecek, bizim de kapımızı çalacak fakat kötü bir sonuç gelirse hapis olduğumuz küre ve aynı hayat bizi bekliyor olacak.
İşte herkesin bir sınavı var bu hayatta. Şevval'in, Azad'ın, Armina'nın sınavı da bu işte.
Birisinin çocuğu olmazken, diğeri ise sevdiği adamın kardeşine kuma olarak gidiyor. Azad ise dengede tutmaya çalıştığı bir terazide eşitliği sağlamak için tüm gayretini gösteriyor. İster başarılı olsun, ister başarısız...
Peki bu hikayenin mutlu bir anı, mutlu bir güne başlangıcı, mutluluklarla gülümsemeleri olacak mı?
Bu hikaye de mutlu bir son olacak mı?
Eğer mutlu bir sonun olup olmayacağını merak ediyorsan, hadi durma Kuma kitabı senin onu okuman için sabırsızlıkla seni bekliyor...
KEYİFLİ OKUMALAR....
"Aranızdan biri benim için çok önemli." Şarkı biter bitmez söylediği şey sabırsızca yerimde kıpırdanmama sebep oldu. Gözleri direkt olarak benim üzerime düştüğünde çevremdeki hayranlarının telefonlarını çıkarıp beni çekmeye başladıklarını hissedebiliyordum. "Sadece Otuz Beş değil tüm albümlerim onun sayesinde, ona yazıldı." İstemsizce tebessüm ettim. Tebessümümü gördüğü an o da kocaman gülümsedi. "İyi ki benimlesin birtanem. Nice senelerimiz olsun."
O an kendime bir söz verdim.
Ne olursa olsun bu adamı bırakmayacaktım.