Yıllar boyu, dünyanın değişik coğrafyalarında farklı büyüler, öğretiler, iblisler ve cadılarla karşılaştı. Kadim dünyanın gizemlerine hakim olurken, sadece insan, hayvan ve bitkilerin yaşadığı zannedilen dünyada, iblislerin, dokunulmazların ve Tanrısal varlıkların da olduğunu ama sadece eğitimli gözler tarafından fark edildiklerini öğrendi.
İyilik ve kötülük bir terazinin kefelerine konulmuş, esen rüzgara göre bazen biri bazen diğeri üste çıkıyor gibiydi. Ama şunu anladı ki, insanoğlu var olduğundan beri süren bu savaş asla bitmeyecekti. Dünya üzerinde tek insan kalana kadar devam edecek ama o tek insana sahip olmak için hala birbirlerini çiğneyen iblisler olacaktı.
Tanrı'nın, insanı mı yoksa iblisleri mi sınadığını ise bilmiyordu. Çünkü görünen kısmıyla bu savaşın tarafları insanlar ve iblisler değil, insanlara sahip olmak için çabalayan iblisler ve bu amaçlarını gerçekleştirememeleri için oradan oraya koşan "ölümsüzlerdi".
Bir Tapınak Şövalyesi olarak başladığı yolculuğa, kalelerde, savaş meydanlarında ve ihtişamlı şatolarda devam edecekken, bir insanın omuzlarına yüklenebilecek en büyük laneti yani "ölümsüzlüğü" kabullenip, iblisleri avlamak için dünyanın her yerinde dolaşan bir adamın, Jack Molay'ın hikayesi.
❝Sevmek: kıskanmak, endişelenmek ya da özlemek değildir. Sevmek sadece acı çekmektir. Ve ben sevgilim. Sevgilim değil, sevdiğim. Sana her baktığımda acı çekiyorum.❞
Kendisine Lanet'in bilekliği tarafından bağlanmış bir kız. K ızın yıllardır aşık olduğu başka bir adam ve Felaket. Bu ikisi arasında kalınca hayatı iyice kötüye gider.
Kendini sevemeyip, başkalarını daha çok sevenlere...
Ve hiç sevilmeyenlere.
Kitapta şiddet, argo kelimeler, konuşmalar olacaktır. Şimdiden sorumluluk almak istemiyorum.
Kapak tasarımı yapabilecekler bana Instagramdan ulaşabilir mi?
Instagram: noradelaa