Komedi tarzı bir hikayedir.
İstanbul'lu götü pullu. İşte tam beni anlatan iki kelime. İstanbul'luydum, parasız, pulsuz, yalancı, üç kağıtçı, romantikliği çapkınlıkla karıştırmış, Han sahibi patronun bir çeki yüzünden hayata tuvalet temizleyerek başlamış, en ünlü dergilerde şaşalı kıyafetler içinde pozlar vermiş, bir kül kedisi misali, kürkünü hırsıza, mamasını da sokak köpeğine yedirmiş mahlukat.
Otoriter, Barış Arduç'u sollayacak derece de yakışıklı, bir yanardağı söndürecek kadar okyanus mavisi gözlere sahipti Reis kaptan. Balkonlu gemisi olacaktım. Yelkenlerimle okyanuslara açılacak, ilk dalga da beni batıracaktı. Yine de benden dürüsttü. Bir kerem koğuş yatağında tesbih sallamış, koğuş ağasına ahkam kesmiş ve sevgili karısının yavuklusunu ölüme gönderecek kadar gözü kara bu pehlivan azametli geliyordu.
..............
Mutsuz bir milletiz. Herseyden biraz biraz alıp komediye vurdum hayatı. Sitres atmak isteyenler uğrasın derim.
Dilruba Çetinkaya
𓍯𓂃
Siz: Merhaba, ben Kumru Balaban. Sahibi olduğum çiçek dükkanına bir istekte bulunmuşsunuz. Ben orada olmadığım için arkadaşlar sizi kırmamak için hayır diyememişler ancak ben derim. İstediğiniz çiçek bizde yok. Başka bir çiçek isterseniz yardımcı olabilirim. Anlayışınız için teşekkürler. (19.53)
𓍯𓂃