sokaklarda yürüyorum, başıboş bir yaprak gibi uyuklayarak. isimsiz, ağır bir rüzgâr havalandırmış beni, manzaranın içinde, ölen bir alacakaranlık gibi dolaşıyorum şimdi. gözkapaklarımın ağırlığını, yerden zor kalkan ayaklarımda bile hissediyorum. yürüdükçe uyku bastırıyor. ağzımı öyle bir kapamışım ki dudaklarım neredeyse birbirine yapışacak. doğru, uyumadım, ama böyle daha iyi hissediyorum kendimi.. hiç uyumamış olup hâlâ da uyumazken. yarım ruhla dolaştığım, yanılgılara düştüğüm bu hali ortaya koyan beklenmedik sonsuzlukta gerçekten ben varım. insanlar beni çok iyi tanır görünseler de, galiba bir tuhaflık seziyorlar. onlara baktığımı hissediyorum, gözkapaklarımın altında, hafifçe değdikleri hassas göz çukurlarımla.