Bölüm 1

1.4K 70 19
                                    

Harry bugün o kadar da çok şey yapmamıştı, özellikle bugün izin günüydü ve bunlar son özgür yirmi dört saatiydi ve o da tüm avantajını kullanıyordu. Yatakta birkaç dakikalığına uzanmak –ya da normalinden biraz daha uzun.

Harry bir gürültü duyduğunda özgürlüğü cırtlak bir sese dönüştü ve hemen ardından çıplak ayaklar yatak odasının tahta zemininde kapı açılırken yürüdü.

“Bana şimdi uyanık mısın?” emin olamayan bir ses tonuyla minik bir ses fısıldadı, adamın uyanıklığından şüphe ederek ve eğer uyanık değilse onu uyandırmak istemeyerek.

Dirseklerinin üzerine uzanıp yatağın sonuna doğru bakarken Harry gülümsedi. “Evet bebeğim, ben de şimdi seni almaya gelmek üzereydim. Yeni büyük çocuk yatağında rahat uyudun mu?” diye sordu küçük çocuğu. Ardından onu kucağına aldı ve küçük çocuk Harry’le beraber yatabilsin diye onu çarşafların altına yerleştirdi.

Luca kısa bacaklarını babasının beline sardı, daha sıkı sarıldı ve başını babasının çıplak göğsüne yasladı. “Sen sıcak baba, ben senin gibi sıcak değil.”

“Brr, küçük ayak parmakların donmuş.” dedi Harry. Küçük çocuğun ayakları onun çıplak kalçasına değerken ani sıcaklık değişimi yüzünden titredi. “Küçük domuzcukları biraz ısıtalım, değil mi?”

Harry düzelip büyük ellerini Luca’nın ayaklarına sardı ve birbirine sürttü, ayaklarını avucunun içine aldı ve karşısındaki soğuk deriye sıcak hava üfleyince Luca kıkırdadı.

“Gıdıkladı babacığım, daha yok. Daha yok.” Luca kıkırdamalarının arasında nefes aldı, ayaklarını kendine geri çekti ve babası ayaklarını tekrar yakalayamasın diye sıcak çarşafların içine sakladı.

Harry Luca’yı kendine çekti, yan taraflarını gıdıklarken küçük çocuğun suratına öpücükler kondurdu ve onunla beraber güldü. Luca gıdıklama seansından birkaç saniye için uzaklaştı, babasını panik saçan bakışlar atarken gözleri de büyüdü.

“Ben çiş yapmak. Sen gel benimle babacığım?” Düzelirken talimat verdi Luca, çaresizce yüksek yataktan inmeye çalışırken.

Harry’nin yatağı Luca’nınki kadar kolay temizlenmediği için tıpış tıpış yürüyen çocuğun yatağı ıslatmasını istemiyordu, bu yüzden Harry hızlı hareketlerle düzeldi. “Tamam, biraz bekle – benim yapmama izin ver, Luca bir otur ki ben seni taşıyabileyim.”

Yere inmeye çalışıp aynı zamanda düşmemek için –babasının yatağı onunkisinden çok daha yüksekti- kıvranırken kafasını iki yana salladı. “Hayır, git şimdi.”

“Luca –“  Harry küçük çocuğu yüzündeki ifadeyi görünce kelimeleri yarıda kesildi, şimdi çarşafları teknik olarak mahvolmuştu.

Babasına bütün geceyi sorunsuz geçireceğini göstermek için giydiği büyük çocuk külotunu ıslattığını ve babasının çarşaflarını da mahvettiğini bilerek gözleri yaşlarla doldu, planı da mahvolmuştu.

“Ben özür babacığım, ben özür.” Luca sızladı, elleriyle yüzünü kapadı ve ellerine hıçkırarak ağladı; kendini kontrol edemeyeceği gerçeğini aklında tutarak.

Harry yataktan kalktı ve Luca’yı da hemen ardından kucağına aldı, ıslak poposundan akan sıvının üstüne dökülüyor olmasını umursamadan ağlayan oğluna teselli bulmaya çalıştı. Bunun bir hata olduğunu biliyordu, hatta hatanın büyük payı kendisi üzerineydi, “Luca, önemli değil, bunların hepsi babacığın suçu. Ben seni gıdıklıyordum ve seni daha çiş yapmaya bile götürmemiştim, seni bu olaylardan önce çiş yapmaya götürmeliydim. Önemli değil, böceğim. Daha fazla ağlama, tamam mı?”

Baby Luca (Zarry) [Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now