İyi okumalar!
Little Mix-If I Get My Way
Taehyung kliniğini kapatıp çıktığında ekim yağmurları narince kaldırımları ıslatıyordu. Beklenmedik yağmur için yanında bir şemsiye yoktu. Ancak yağmur hafif hafif yağdığından sorun etmedi ve adımlarını her iş çıkışı yaptığı gibi metroya yönlendirdi.
Saat sekizi geçiyordu ve günün yorgunluğu omuzlarında birikmişti. Adımlarını hızlandırdı, bir an önce eve gitmek istiyordu.
Metro merdivenlerinden hızlı adımlarla indi. Turnikelerden geçti ve son anda yetiştiği metroya kendisini atıverdi. Boş bulduğu bir yere oturdu.
Üniforma giyen bedenlerin kendisini izlediğini hissetti. Sık yaşadığı bir durumdu. Hoş görünüyordu ve insanların dikkatini çekiyordu. Özellikle lise üniformalı olanların.
Onları göz ardı etti ve telefonuna gelen mesajları kontrol etmeye başladı. Mesaj kutusu her zaman dolu olurdu. Hastalarından gelen mesajlar, farklı arkadaş gruplarından gelenler, aile grupları...
Karmakarışık bir olan mesaj kutusunda diğerlerine nazaran daha çok dikkatini çeken bir mesaj vardı ki bu Jimin'den geliyordu.
Evindeyim, akşam yemeğini senin için hazırladım.
Dışarıda yeme.
Oturduğu metro koltuğunda dikleşti. Yüzünde minik bir tebessüm oluştu. Jimin'in onu evde beklediğini bilmek onu heyecanlandırmıştı.
Jimin ve Taehyung liseden beri yakın arkadaşlardı. Taehyung'un liseden görüştüğü nadir kişilerden biriydi. Ama özel kılan şey bambaşkaydı.
On altısından beri onu sevmesinden öte bir konu değildi bu.
Taehyung'un liseye dair hatırladığı her anıda Jimin'e olan duyguları vardı. Ona karşı hissettiği çekim, her yakınlığında oluşan karıncalanmalar ve yanında dolandığı her saniye bedenine dolan heyecan... Lise böyleydi.
Üniversiteyi kazanıp hayallerindeki bölümleri okurken ise birbirlerinden ayrıldıklarında ise Taehyung bu duyguların liseye ait yersiz duygular olduğunu düşünmeye başlamıştı. Ergenliğin tavan yıllarında kendini bilmezken hissettiği aptalca duygular olarak adlandırmıştı bu duyguları. Duygular bir yanılsamadan, hissettikleri ise kontrol edemediği hormonlarından kaynaklanıyordu ona göre. Üniversitede dersleri yoğunlaşıp neredeyse onu görmeye vakit ayıramadığında kendi kendine kalmak zorunda olduğunda hislerine de vakit ayıramamıştı. İşler böyle olunca unutulup gidilen ve hiç açılmadığı lise aşkı oldu Jimin.
Üniversite bitip arkadaşlarıyla beraber ailelerden destek alarak ilk kliniklerini kurduklarında ise ona tekrar vakit ayırabilmeye başlamıştı. Beraber tekrar vakit geçirmeye başladıklarında içinde tekrar yeşeren tohumları lise arkadaşını özlediğine yormuştu. Heyecanı lise yıllarındaki gibi vakit geçirebilmekten kaynaklanıyor diye düşünmüştü.
Ama Jimin, ona bir kız arkadaşı olduğunu söyleyip kendisiyle tanıştırdığında işlerin düşündüğü gibi olmadığını fark etmişti. Hâlâ eskisi gibi onu seviyor olduğunu fark etmişti. Değişen bir şey yoktu. Sadece büyümüşlerdi.
Taehyung onun kız arkadaşıyla tanıştığında sorun yokmuş gibi gülümsemeyi başarmıştı. Jimin'in mutlu olmasına sevinmişti. Bir kız arkadaşı olması güzeldi, onun da bir ilişkisi olması güzeldi. Bu yüzden Taehyung çenesini kapadı ve sevgisini içinde yaşamaya çalıştı.
Seulgi, Jimin'in kız arkadaşı, iyi bir kızdı. Duyarlı, çalışkan ve saygılı... Taehyung, Jimin'in kız arkadaşının böyle biri olmasına sevinmişti. Ona yakışacak birini bulmuştu.
