elevator

756 45 20
                                    

Genç adam ince parmaklarını asansör düğmesinin üzerinde gezdirdi ve düğmeye bastı. Bedenini hafifçe yana yaslayıp asansörün gelmesini bekledi.

Kısa süre sonra bir "tik" sesi ile asansörün kapıları iki yana açıldı. İçeriye göz gezdirdiğinde iki çalışanını ve bu hayatta her zaman uzak durmaya çalıştığı kişiyi gördü. Geriye adım atmak istese de çalışanlar arasında olan dedikoduları daha fazla alevlendirmek istemediği için asansöre bindi. Çalışanlarına hafif bir baş selamı verip en arkaya geçti.

Yibo da Zhan da ortak bir şekilde şirketi yönetmeye çalışıyordu ama genelde birbirleri ile zıt düşüp kavga çıkarıyorlardı.

Zhan çaktırmadan aynadan Wang Yibo'ya bakmaya çalıştı. İkisinin de üzerinde takım elbise vardı. Zhan ne kadar düzenli görünüyorsa onun aksine Yibo'nun üzerinde bulunan kıyafetler de bir o kadar dağılmış görünüyordu. Wang Yibo'nun kıravatı gevşemiş, gömleğinin bir ucu pantolonun içinden çıkmıştı. Xiao Zhan düşünmeden edemedi.

-Yine hangi sekreterin ile yiyiştin hayvan herif?-

Birbirlerinden haz etmedikleri için her zaman ayrı departmanlarda bulunuyorlardı ama şuan asansörde olduğu gibi bazen denk geldikleri oluyordu.

Yibo, Zhan'a dönüp sordu.

"Ne işin var burada?"

"Senin gibi yalnız değilim. Randevum var."

"Randevun benim departmanımdan biri ile??"

"Evet"

İçerideki çalışanlar birazdan seslerin yükseleceğini bildikleri için şuan bu asansörün içinde olduklarına lanet ediyorlardı.

O sırada Yibo sinirli ve her şeyi bin parçaya bölecek olan bakışlarını Xiao Zhan'a çevirmişti.

Yibo oldukları kata bakıp bir sonra ki gelicekleri katın düğmesine bastı. Asansör durduğunda kadın personel kendini hemen dışarıya atıp stresten tuttuğu nefesini dışarıya verdi. Yibo elindeki dosyaya sıkıca tutunmuş adama bakıp sesini yükselti.

"İN SEN DE NE BEKLİYORSUN?"

Adam panikle kapanmak üzere olan kapıya doğru elini uzattı ve hızla
kendisini dışarı attı.

Yibo asansörü durdurup orada olan telefonu eline aldı ve konuştu.

"Ben hareket et demedikçe asansörü çalıştırmayın!"

Zhan sinirle telefonu yerine yerleştiren Yibo'ya doğru döndü.

"Ne yaptığını sanıyorsun? Çalışanlarımın önünde bu şekilde davranmazsın! Haddini aşıyorsun Bo-Di!"

Yibo'nun bu lakaptan nefret ettiğini biliyordu.. tabi bunu söyleyen kişi Zhan ise daha da nefret ediyordu.

"Haddini aşan sensin. Bana böyle seslenmeye hakkın yok!"

"Ohh peki o zaman.. ne dememi istersin Bo-Di?"

Zhan dalga geçerek konuşmaya devam etti. Bu adamı delirtmeye bayılıyordu.

"Bay Wang demen yeterli"

"Ohh oldu istersen efendim diyeyim?"

"Ben de sana itaatkar demeyi isterdim ama sen daha çok uslanmaz bir brat olurdun. Bana efendim diyeceksin Sean"

Xiao Zhan sinirle Wang Yibo'nun yakasına yapıştı.

"Bana haddini aşıyorsun diyene de bak!"

Yibo yakasında olan küçük elleri sıkıca tutup kenedinden uzaklaştırdı.

Asansörde olan kameraya yönelip kamerayı kapatı.

ELEVATORWhere stories live. Discover now