1.Bölüm

196 10 7
                                    

Y/N: Çok korkarak yazmaya başladım. Lütfen konu hakkındaki düşüncelerinizi yazın. Beğenilere göre devam edicem yazmaya ^^ Yeni hikayemide benide sevin :') Yorumlarınıza ve oylarınıza ihtiyacım var. Sizi seviyorum :*

Gözlerimi açtığımda annemin sinirli gözleriyle karşılaştım. Kaç dakikadır beni uyandırmak için uğraşıyordu acaba. Alarmım beni sevgili uykumdan uyandırmaya yetersiz kalmış, susmayan alarmım 'annem' devreye girmişti. Keşke kapatma düğmesi olsa.

Okul kıyafetlerimi giyip kendimi dışarı attım. Okulların kapanmasına birkaç hafta kalmıştı. Annemin zoruyla gidiyordum hergün. Normalde okulu severdim ama son haftalar çok sıkıcıydı. Birde lanet güneşle birleşince hiç çekilmiyordu. Kış mevsimini, karı, soğuk havayı ve gri bulutları hiç bir şeye değişmem.

Hayatım çok sıradandı. Ben değişiklik istiyordum. Her gün başıma bir sürü bela gelmesine bile razıydım. Yeterki rutinden kurtulayım.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Okuldan çıkmıştım ve eve yürüyordum. Hava sanki benim yalvarışımı duymuş, yüzüme su damlalarını bırakmaya başlamıştı. İçimden anneme teşekkür ettim. En sıcak havalarda bile elime tutuşturuyordu polarımı. Belki biraz korumacıydı. Tamam kabul ediyorum aşırı korumacıydı. Ama sonuçta işe yarıyordu. Çantamı sağ elime alıp bordo, siyah fermuarlı poları üzerime giydim. Her ne kadar ıslanmayı ve üşümeyi sevsemde kulaklıklarım benimle aynı şeyi düşünmüyordu. Kapşonumu kapattım ve yoluma devam ettim. Yere çarpan damlaları gördükçe yüzümdeki küçük tebessüm giderek tüm suratıma yayılıyordu.

Kulaklığımdaki korece şarkılarla beraber her zamanki yaptığım şeyi Seoul sokaklarında yürüdüğümü hayal ediyordum. Hayal kurmaktan kime zarar gelirdiki? Mutlu oluyordum. Olmayacağını bilsemde devam ediyordum hayal kurmaya. Etrafımdaki insanları umursamadan. Belkide olurlardı. Kim bilir? Eğer olacaksa gelecekteki beni şuan deli gibi kıskanıyordum.

Kaldırımın bittiğini görünce araba geçip geçmediğini kontrol etmek için başımı kaldırdım.

Korece tabelaların ışıkları gözlerimi acıtıyordu. Etraf çok kalabalıktı. Heryer çekik gözlü insanlarla doluydu.

Hayır gerçek olamaz. Hayal görüyorum yada rüya görüyorum. Evet büyük ihtimal bir rüya. Tanrım! Çok gerçekçi. Gözlerimi kırpıştırdım ama hala herşey aynıydı. Kendimi cimdiklersem uyanırdım değil mi? Şuan her ihtimali deneyebilirdim. Hemen sol bileğime sert bir cimdik attım. Ama hala aynı yerdeydim.

Alt tarafı okuldan evime giderken kendimi burada bulmuştum. Hala gerçek olduğundan bile emin değildim. Ne içmiştim ben.

Bir an durdum ve gökyüzüne bakmaya başladım. Şehrin ışıltısından gökyüzündeki yıldızlar pek dikkat çekmiyordu.

Bir an düşecek gibi oldum. Arkamdan sert bir darbe almıştım. Orta yaşlı kadın beni ezer gibi geçti ve söylenerek gitti. Tek suçum okuldan eve gitmekti oysa.

Az önceki şeyi tekrar yaşamak istemiyordum. O yüzden duraksamadan yoluma devam ettim. Aynı zamanda düşünmeye.

Yanımda sadece sabah annemden aldığım harçlığım, kitaplarım, parfümüm, terli eşofmanım, nike spor ayakkabım ve futbol topum vardı. (Evet kız olmama rağmen futbola aşıktım) Ne işime yarıyacaklarsa artık..

Tek istediğim şey bir an önce sabah olmasıydı. Bu geceyi nerede geçirecektim. Tanrım bana yardım et..

I'm Lost In My DreamsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin