Buranın ne kadar güzel olduğunu neredeyse unutmuştum. Güneş suyun üzerinde hafifçe yükselmiş, her şey pırıl pırıl ve adeta sarımsı.Camdaki yansımam soluk gözleri, ayrık dudakları ve rüzgârda uçuşan saçlarıyla bana bakıyor. Artık yedinci sınıfta bura...
İşte. O çok özlediğim yerdeyim sonunda. Jar adasının kartposttallardan fırlamış gibi görünen büyüleyici manzarasına bakıyorum. Camdaki yansımam soluk gözleri, ayrık dudakları ve rüzgârda uçuşan saçlarıyla bana bakıyor. Artık yedinci sınıfta burayı terk eden kız değilim. Büyüdüm elbette ama sadece o da değil.
Değiştim... Kendime baktığım zaman daha güçlü birini görüyorum, hatta daha güzel. Acaba beni tanıyacak mı, merak ediyorum. Bir tarafım tanımasa diye umuyor. Bir tarafımsa, geri dönebilmek için ailemi terk eden tarafım, tanısın istiyor. Tanımak zorunda! Yoksa bütün bunların anlamı ne?
Taksiciden geldiğimizi belli eden bir ses yükseldi. Krem rengi yapraklarla kaplı şapkamı tutarak indim taksiden. Taze çiçek kokusunu içime çektim. Plajda koşuşturan insanları geçtim.
Ve uzun patikayı arşınladım. Bir süre yürüdükten sonra evime varmıştım. Teyzem beni kapıda karşılamak için bekliyordu. Bavulumu bir kenara atıp ona doğru koşmaya başladım. Onu çok özlemiştim, burayı gerçekten çok özlemiştim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.