Karşıt

418 31 377
                                    

Bu benim ilk bölümüm o yüzden çok heyecanlıyım. Bir konu üzerinden en fazla bir kaç bölüm şeklinde olacak. 
Bu konuda geçmişte Canon' dan aldığım kısımlar / konuşmalar oldu. Ve Touya'nın tipini medyaya koydum, sadece bu bölüme özel. Tabi okudukça belli olacak ama yirmi üç yaşında Touya dediğim kişi medyada ki kişi. Umarım seversiniiz. ^^

Touya halsiz bir şekilde yataktan kalktı, midesi bulanıyor, kendini suçlu hissediyor ve en önemlisi sanırım bunlar hoşuna gidiyordu. Bunlar onun yaşadığına dair kanıtlardı, o tepede ölmemişti. Gerçekten yirmi üç yaşında olduğuna inanamıyordu. Nasıl böyle bir benlikle bunca yıl yaşadığına anlam veremedi. Çocukluğunda gözünün önünde ki tek şey kahraman olmaktı, babasının kafasına soktuğu o düşünceyi silmek kolay değildi. Ve silmedi de. İlk zamanlar hayali  ne kadar güçlü olduğunu göstermek oldu. Fakat ne yaparsa yapsın Enji onun kahraman olamayacağını söylüyordu, kendi benliği kendine zarar veren birisi kahraman olamazmış. 
Ama ne kadar garip, aileniz aptal bir deney yaparken sorun yok, babanız doğduğunuz andan beri beyninize kahraman olacaksın, güçlü olacaksın düşüncesini kazırken sorun yok ama siz kahraman olma kararı verdiğiniz de sorun var öyle mi? Aptal bir denek olmak mı? Sadece bir hata olmak mı?

"Hı, sadece bir işe yaramaz olmak-"

"Touya, ne oldu?"

Touya kendine söylendiğini ve dişlerini sıktığını fark etti. Elinde ki acıyı fark edince ellerine baktı, onlar da yatağın kenarını sıkıyordu, kızarmışlardı. Geçmişte kalan şeyleri bırakması lazımdı, ama beyni patlamadığı sürece unutamayacaktı, onlar hep oradaydı. Annesi, kardeşleri herkes gidebilirdi ama onlar asla gitmezdi.

"Sorun yok, sadece kabusun etkisindeydim"

On üç yıl süren bir kabus. Her gün sarhoş gibi ve sanki aklı yerinde değil gibi uyumak ve her gün güçlü olduğunu kanıtlamaya çalışmak. 
Tüm ailesi Touya'ya yapmacık geliyordu. Sanki hepsi onu susturmak için programlanmış, aynı cümleleri tekrarlayıp duruyorlardı, aynı aptal cümleler. Onu dinleyen tek kişi dahi olmamıştı, onu anlamak isteyen hiç kimse yoktu. 

Touya aynaya baktı, beyaz saçlarını karıştırdı, yorgun gözler. Tam on yıldır her şey mükemmeldi, neden gözlerinin altı mosmor, rengi soluktu? Doğru ya, düşüncelerine hakim olamıyordu. Çünkü kafasının içinde hep dönen bir şeyler vardı. Uyumak üzereyken mutfaktan art ardına düzenli aralıklarla gelen su sesi gibi, tek tek damlıyor, sürekli sürekli devam ediyor. Ne uyku kalıyor ne huzur, küçük bir ses ama sinir bozucu.

"Baban ajansa ne zaman geleceğini soruyor?"

Rei yavaşça kapıyı açtı. Yorgundu, ama huzurluydu. Bir süredir her şey güzeldi Rei için. En küçük oğlu başarılı bir şekilde UA lisesinde, en büyük oğlu Enji'nin istediği gibi bir kahraman, kızı ve ortanca oğlu kendi hayatlarını kurmuştu, Rei daha ne isteyebilirdi? 
İçine bastırdığı duyguların onu çürüttüğünü bilmiyordu, Rei mutluydu, en azından öyle sanıyordu. 

"Ona bir saate geleceğimi söyle.. söyleyebilirsin."

Touya kapıda duran annesine baktı, bir kaç saniye bakıştılar. İkisi de bir şeylerin değiştiğini biliyordu, ama bırak birbirlerine itiraf etmeyi kendilerine bile itiraf edemiyorlardı. 

O sadece diğer kardeşlerini korudu, bu ailede istenmeyen kişi oldun. 

***

"Natsu anlıyor musun? Sence de babamın yaptığı şey yanlış değil mi? İstediği benliklere sahip değiliz diye bize ilgi göstermeyecek mi? Kahramanlar böyle mi?"

"Neden sadece biraz bunları Fuyumi' ye anlatmıyorsun?"

Natsuo uykulu gözlerle abisine baktı. Touya her gece bunlardan saatlerce bahsediyordu. Natsuo ise sabah okulda yorulduğundan dolayı sadece uyumak istiyordu.

Dabi / Touya One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin