1

1K 86 33
                                    

Evett yeni kurgu ile karşınızdayım. Rakip kitabımda karşımıza devamlı çıkan, Lida'nın hikayesiyle buradayız. Bu kızımızın hikayesi, aslında her şeyin başlangıcı olarak düşünebiliriz..

Umarım beğenirsiniz.
Keyifli okumalar dilerim...

_____________________

Eylül 1992

40 yaşını geçmiş olan adam, dağın tepesinde öylece bekliyordu. Esen ılık rüzgar sayesinde, sonbahar kendini yavaştan hissettiriyordu. Adam sabırsızca, arkasında ki arabasına bakış atıp önüne geri döndü. Saatine bakıp "Nerede kaldın be Osman" diye söylendi.

Aradan geçen 10 dakikadan sonra, duyduğu araba sesiyle arkasını döndü. Yaklaşan siyah araba ile kendi arabasının yanına park etti. İçinden inen iki kişiye baktı. Biri mahallesinden arkadaşıydı ama yanında ki genç adam kimdi?

"Tek geleceğini düşünmüştüm."

"Hakan, benim sağ kolum. Anlat bakalım derdin ne Ali Bozkurt."

Ali Bozkurt, Osman'ın sert tavrını umursamayıp arabasına ilerledi, arka kapısını açtı. İçeriden bebek puseti çıkarttı. İki adam şaşkınlıkla ona bakarken, Ali Bozkurt tekrar yanlarına adımladı.

"Ne oluyor Ali abi, bu bebek kimin?"

"Kızımın."

"Sende ne arıyor el kadar bebek."

"Duymuşsundur... Kızım."
Osman, adamın 'Kızım' derken yüzünde ki tiksinti ifadesi görünce, yüzünü buruşturdu.

"Kızım, benim iznim olmasan gitti baş düşmanım oğlu ile evlendi. Bu onlara verdiğim bir ceza... Evlat acısını yaşadılar... İntikam gibi düşün."

Osman sinirle soluyup adamın üstüne doğru ilerlerken, Hakan kolunu tuttu.

"Lan böyle ceza mı verilir? Yeni doğmuş bebeğin ne suçu var."

"Yok. Olmadığı için seni çağırdım. Bu bebeği al... Yoksa çocuk esirgemeye vereceğim."

"Hadi ben bu bebeği aldım. Her doğan çocuklarında bunu mu yapacaksın."

"Hayır. Artık işim bitti, evlat acısı onlara yeter. Şimdi, bebeği alacak mısın?"

Osman karşısında ki adamın kararlı ifadesine bir kaç saniye kadar baktı. Eliyle, Hakan'ın omzuna dokunup "Hakan bebeği al. Bir kez diyorum, sırf bebeğe senden bir zarar gelmesin diye alıyorum. Ama günü gelip gerçeği öğrendiğinde üstüne salmaktan asla çekinmem." dedi.

"İstediğini yapabilirsin Osman. Bebek gerçekleri öğrenene kadar bir sürü vakit geçmiş olacak..."

"Ağzıma almak istemediğim kelimeleri bana söyletme..."

Osman, karşısında ki adama sinirle bakmaya devam ediyordu. Ali Bozkurt puseti işaret edip "İsmini Defne koymuşlar... " dedi.

Osman Korhan kafasını sallayıp, Hakan'a arabaya geçmesi için yol verdi. İki adam arabaya binince, Osman nefesini dışarı verdi. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

Hakan yerinde huzursuzca, kucağında ki bebeğe bakıyordu.

"Söyle Hakan."

"Bu adam ne böyle... Neden istediğini yapıyorsun abi."

"Hakan'ım o gördüğün adam manyağın teki... Bu bebeği ondan almasaydık, gider en pis yetimhaneye bırakırdı. Zamanın da abimle benim hayatımı kurtarmıştı. O yüzden dediğini yaptım. Yoksa yapmazdım."

LİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin