By|1

36 2 0
                                    

Sıradan bir güne tekrar merhaba demek zorundaydım, nedense günler hep aynıydı. Gitmem gereken bir okul, vermem gereken proje ödevim ve girmem gereken derslerim olduğundan sabahın 06.30'da alarm sesimle uyandım. Bu ne şimdi? Kısaca eziyet.

Uyanır uyanmaz komidinin üzerinde duran telefonu alıp bir kaç dakika, tamam tamam yaklaşık yarım saat telefonu kurcaladım ardından kalkmam gerektiğini düşündüğüm için üzerimdeki yorganı kaldırıp ayağa kalktım, elimdeki telefonu yatağımın üzerine bırakıp odamdan banyoya doğru gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve kuruladım.

Odama geri döndüğümde dersleri, ödevleri bir an olsun unutup ne giyeceğimi düşünmeye başladım. Aynen bu kadar şeyin içinde tek önemli olan ne giyeceğimdi zaten, çok zekice.

Klasik olarak dolabımdaki gri eşofmanı ve beyaz kısa kollu oversize tişörtü aldım. Sıra bunları giyip saçlarımı düzeltmekteydi ama bilin bakalım kim üşeniyor? Evet, doğru bildiniz, o üşenen kişi benim.

Ben 17 yaşında lise 3. Sınıf öğrencisi Melis..Yaklaşık 13 yıldır okula gidiyorum ve okulu bir türlü sevebilen bir öğrenci olamadım zaten olmam gibi görünüyor. Okula gitme sebebim dersler değil de arkadaş ortamım, pek dersleri umursayan, derslerinde aşırı başarılı bir öğrenci olmadım ve halimden memnunum. Birçok kez ders çalışmamam konusunda uyarı almama rağmen çalışmama kararımdan dönmedim, sorun bakalım şuan ne biliyorum? Sadece adımı, derslerle alakalı tek bir bilgi tek bir şey yok.

Zaten okulda Selin, Naz, Kaan ve Eren olmasaydı okula gitmezdim diye düşünüyorum. Çünkü boğan sıkıcı dersleri kim seve seve görmek ister ki? Değil mi?

Selaaam! Neden ve nasıl yazmaya başladım bilmiyorum ama aklıma bir anlık gelen bir ilham ile yazmaya başladığım bir kurgu..Umarım beğenirsiniz bu bölümü kısa tuttum, diğer bölümde karakter tanıtımı yapmayı planlıyorum..Okuyan, yorum yapan ve oylayan herkese teşekkür ederiiiiim🥺💗✊🏻

Dolls|🔮Where stories live. Discover now