Bölüm 1

35 6 18
                                    


"Hadi bakalım kim yenecek sen mi yoksa ben mi ?"

"Yalnız tatlım çok atıp tutma az zamanın kaldı.Hatta bakıyım 45 dakikacık."

"Saate baktığına göre kimin gideceğini de anlamışsındır diye umuyorum."

"Sooto boktoğono goro , susar mısınız rica ediciğim en fiyakalı atışlarım geliyor da"

"Çok merak ediyorum da biz neden her seferinde dartın üstüne market arabası asıyoruz senin resmini koyarsak ben daha motive olurum çünkü."

"Evvet atışlar için geri sayım başladı 5 4 3 2 1...." Ve abim gerçekten şu zamana kadar yaptığı en iyi atışlarını yapınca hafif tırstım.

"Görüyor musun tatlım puanları 9-8-6-3-2.İlk üçü bile yeter bana. Kolumu iyice gerdim ve darta öldürücü bir bakış attım, ne darta öldürücü bir bakış mı attım.Şu gergin dakikalarda kim olursa olsun değişirdi.Atışlarımın berbat olduğunu her düşündüğümde daha da berbat atıyordum.Son atışta derin bir nefes aldım ve 9 puan artık benimdi.Tabii ki tüm puanların toplamıyla kazanabilirdim ama bu oyun için abim beni yenmişti.

"Bakıyoruz puanlara 3-5-2-1-9.Gördüğün gibi 28-20 ben yendim. Şaşırdık mı haayıır."Hayırı vurgulu söyleyince ona yüzümü ekşitip dil çıkardım ve dart yerine ona atasım geldi o okları.Odama giderken bir yandan da ona sitem ediyordum.

"Şimdi mi istedi canın bunca şeyi şaka gibi ya.Bir daha seninle yarışırsam o da iki olsun." Gene üstümü giyinirken bir daha abime karşı çıkmayacağımı anlatıyorum kendime ama bu kurala pek uyduğum da söylenemez.Saçımı hemen arkadan özensizce topladım.Üstüme kırmızı kazağımı altına da geniş kotumu giyip bir fıs parfüm sıktıktan sonra odadan çıktım.Ben kendi kendime konuşurken abimin hala post-it'e bir şeyler karaladığını görüp daha da sinirlendim.

"ABİ, kapanmıyor ya market başka gün alamaz mısın ? Ver şunu da gidip alıyım hepsini." Bakışlarımı saatime odaklarken son yarım saatimin olduğunu gördüm ve hemen abimin elinden listeyi çekiştirdim.Ben dışarının soğuk olacağını düşünüp montumu giyerken abim beni muzip bir gülümsemeyle izliyordu.Kapıdan çıkmadan önce ona "bu yaptırdığını unutmayacağım" der gibi bir bakış attım.

İkinci katta oturduğumuz için merdivenleri çabucak indim.Sokak pek kalabalık değildi.İşi geç bitenler ve alışverişten dönenlerin arasına karıştım.İçimden marketin kalabalık olmaması için dua ederken sokakta hızlı adımlarla ilerliyor bir yandan da elimdeki post-it'e bakıp hayıflanıyordum.Acaba gerçekten bunları yazarken çok efor sarfetmiş miydi , merak ediyorum ya sadece merak (!).

"Makarna 3 paket

Yoğurt 2 kilo

Patates 2 kilo

Domates 3 kilo

Biber 1 kilo

Yumurta

Sucuk

ÇİKİLİTİ

Tıraş Köpüğü ve ne istiyorsan al, bu arada canım kardeşim eğer maaşından arta kalırsa ayçiçeği yağı da alabilirsin." Mesajı bu kadarla yetinmemiş birde göz kırparak gülen yüz çizmiş. Ben o gülücüğü sana yedirmez miyim, ha?

Hava soğuk olduğu için montuma daha da sarılarak yürüdüm. Marketin içine girdiğimde benim gibi tek tük kişiler dışında içerinin sakin olduğunu görüp rahatladım. İlk sebze meyve tarafına gidip 10 dakika içerisinde oradaki işimi bitirdim hemen yiyeceklerin olduğu reyona gidip gözlerimi rafların üzerinde gezdirdim. Makarna ve yumurtayı girişten aldığım alışveriş sepetinin içine dikkatlice yerleştirdiğim sırada soğutucunun olduğu tarafa gidiyordum. Oradan yoğurdu ve sucuğu da alıp kişisel bakım tarafına doğru yöneldim kendime iki paket ped alıp abime de tıraş köpüğü aldım.Kasaya yakın olan abur cubur bölümünden çikolata,cips seçmem tabii ki biraz uzun sürdü.Koşar adımlarla sanırım markette birazcık dikkat çekmiş olduğumu anladığım için kasaya doğru yavaşladım.

Saatin geç olmasına rağmen önümde iki kişi markette ise birkaç kişi daha vardı ama kasada kimse yoktu.Görevliler koşarak bir odaya girip ellerinde büyük ihtimalle kendilerine ait olan çanta , mont gibi şeylerle gene koşarak çıkıyorlardı. Önümdekilerden biri görevlilerden kasaya bakmasını rica etti ama yüzümüze birkaç saniye baktıktan sonra koşuşturmaya devam ettiklerinde oldukça şaşırmıştım.Yani marketler özellikle büyük olanlar müşteri memnuniyetine çok önem vermezler miydi ?

Burada anormal şeyler olduğunu anlamak zor olmasa gerekti.Ama daha ne olduğunu anlamadan görevliler yavaş yavaş ortadan kaybolmaya başladı.Ne oluyordu burada, neredeydim ben ? Birden ne dediğini anlayamadığım anons sesiyle birlikte tüm ışıklar teker teker ve yavaşça kapanmaya başladı.Az sonra bir kepenk sesi ve orada öylece kalakalmıştım.



Merhaba çok teşekkür ederim okuduğunuz için bu benim ilk denemem ve umarım okuduğunuz için pişman olmamışsınızdır. Eğer beğendiyseniz gelmesini umduğum oylarınız ve yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim .

20:30

08.06.2021

Salı

LİSTEOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz