veda.

889 139 298
                                    

"Merhaba,

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Merhaba,

Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum. On ikiden sonra saymayı bıraktım...

Senin bu mektubu okuduğun sırada ben bana aldığın siyah, beyaz yıldızları olan bavulla otogara gidiyorum :')

Seni unutmak için gittiğim şehire, senin hatıranla gidiyorum. Ne acı.

Bana binlerce kez dediğin 'defol' kelimesini hatırlıyor musun?

Belki senin için hiçbir şey ifade etmiyordu ama senin ağzından çıkan her kelime benim kalbime bir iğne daha saplıyordu.

Bugün hayatından defoluyorum...

Yağmurlu havaları sevmezsin; yağmur yağıyor.

Vedaları sevmezsin; veda mektubu okuyorsun.

Beni sevmezsin; gidiyorum.

Aslında sana anlatabileceğim o kadar çok şey var ki. Fakat sen bunları anlayacak kadar acı çekmedin.

Senin dertlerini de ben omuzladım çünkü :')

Şimdi ise omuzladığım dertlerin altında kaldım. Başlarda kendime güvenerek taşıdığım dertler, yol uzadıkça ağırlık olmaya başladı.

Dayanamıyorum.

Beni sevmemene,

Bakıp da görmemene,

Anlatamadıklarıma,

Anlayamadıklarına...

Ben bunların hiçbiriyle başa çıkamıyorum.

Bana güçlü olduğumu söylerdin hep. Ben dünyanın en güçsüz insanıyım.

Baksana,

kalıp da savaşmak yerine gidiyorum.

Omuzladığım dertler omuzlarımı çürüttü.

Yola çıkmıştım,

ama yoldan çıktım.

Yürüdüğüm yol hayatımın dersini verdi bana.

Buraya kadar okuduğun hiçbir cümleyi anlamadın :)

Şimdi bu satıra geçtin. Anlamadığını bildiğim için kaşlarını çattın.

Bunu da bildiğim için derin bir nefes alıp saçlarını karıştırdın.

Sinirlenmeye başladın çünkü konunun nereye geleceğini merak ediyorsun.

Üzgünüm.

Merak ettiğin konuyu kaç kere okursan oku, anlamayacaksın.

Başka bir şehirde, başka bir yolda, başka şartlar altında görüşmek üzere...

Sen görüşmemeyi tercih edersin.


02092021'

-A."

"Buyurun biletiniz." Görevliye parayı uzatıp bileti aldıktan sonra bavulumu peşimden çekerek dışarı çıktım.

Siyah şişme montumun açıkta bıraktığı saçlarımı yağmur ıslatırken görevlinin dediği perona doğru yürümeye başladım. Otobüsün kalkmasına dört dakika vardı.

Cebimden telefonumu çıkarıp içindeki hattı çıkardım. Buraya gelmeden önce aldığım yeni hattı taktım. Telefonu güç tuşuna basarak açarken çıkardığım hattı yere atıp üzerine bastım.

Siyah botlarımın altında ezilen parçaları alıp çöp kutusuna attıktan sonra derin bir nefes aldım. Açılan telefonumdan kullandığım uygulamalara girdim ve sırayla bütün sosyal medya hesaplarımı kapattım.

Bavulumu muavine verip otobüse bindim. Cam kenarına oturup sırt çantamı yanımdaki boş koltuğa koydum.

Kulaklığımı telefonuma taktıktan sonra başımı cama yasladım.

'Bugün hayatından defoluyorum
Fark edilmiyor ama kahroluyorum
İçime attığım gibi, kendimi çöpe atıyorum

Yağmur damlaları camı dışardan, göz yaşlarımda içerden ıslatırken iç çektim.

'Beni sevmediğini, iyi biliyorum
Arkadaşlara henüz söylemiyorum
Her şeyden vazgeçtim, gidiyorum'

🧳

Buraya bitirdiğiniz tarihi ve saati yazar mısınız? 💫

Anlık bir dürtüyle yazdım, duygunun size geçip geçmediğinden emin değilim. Biraz durur, kaldırırım.

Kendinize iyi bakın.🖤

14062021'

defoluyorum | tek bölümlük ✓Where stories live. Discover now