ꕥ1:Geçmiş ꕥ

623 45 24
                                    

Yazarın anlatımından: 

Küçük, oldukça mütevazi bir evin önünde arkadaşlarıyla oynuyordu küçük kız. Annesinin çığlığını duyana kadar eve sur görevlilerinin girdiğini görmemişti. Hızlıca olduğu yerden kalkarak eve doğru koştu. Eve girdiğinde karşında ki manzarayla şoka girdi. Annesinin kollarından iki sur görevlisi tutuyordu, diğer adamda dövüyordu genç kadını. Bilincini kaybetmeden önce ağzından şu sözler döküldü: "Kaç Y/N, kaç..." 

Küçük kız olayın şokunda iken annesini duymuyordu. Peşinden gelen arkadaşlarından ondan yaşça büyük olan sapsarı saçlı, masmavi gözlü çocuk Y/N'in ve diğer arkadaşının elinden tutup onları evden hızlıca uzaklaştırdı. Bu sırada olayın şokundan yeni yeni çıkan Y/N'in gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Ağlıyordu ama sessiz, kimseye belli etmeden. Yani kendisi belli etmediğini düşünüyordu. Mavi gözlü çocuk bir anda durup Y/N'in gözlerini sildi ve ağzından şu kelimeler çıktı; "Ağlama Y/N. Babam burada bir yerde olmalı, annene yardım göndereceğiz." Kafasını salladı küçük kız, ardından acı bir şekilde gülümsedi. "Tamam Erwin abi." dedi. 

Erwin Y/N'in yanında ki kıza döndü. "Hange, Y/N'i al ve annemin yanına götür. Olanları anlat. Ben babamı bulup sur görevlileriyle Y/N'in evine gideceğim. Orada ki adamların sur görevlisi olduğunu hiç sanmıyorum." dedi küçük çocuk. Hange'den iki, Y/N'den beş yaş büyüktü. Onlara abilik yapıyordu. 

*zaman aralığı*

Hange, Erwin'in annesini bulup ona olan biten her şeyi anlattı. Duyduklarına inanamayan genç kadın ani bir hareketle Y/N'e sarıldı. Göz yaşlarını zar zor tutan Y/N, bu hareketle daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladı. Saatlerce ağladı. Kimse susturamadı onu... Ta ki Erwin gelene kadar. Aralarında ki bağ çok farklıydı. Kan bağı olmamasına rağmen Y/N Erwin'i abisi, Erwin Y/N'i kardeşi olarak görüyordu. Erwin konuşmaya başladı:

"Yaşadıkların için çok üzgünüm Y/N ama.. A-anneni kurtaramadık." İlk defa Erwin'in sesinin titrediğini duydu Y/N. O an dünya durmuştu Y/N için. Ağlamak istiyordu ama ağlayamıyordu, bağırmak, kırmak, zarar vermek istiyordu ama hiçbirini yapamıyordu. Adeta ruhundan bir parça kopartmıştı o sözler. Y/N'in hiçbir tepki vermemesi Hange'nin garibine gitmişti. "Y/N?" diye seslendi ona küçük kız. Y/N cevap vermedi. Tekrardan seslendiler ona. Yine cevap vermedi, veremedi. Ne yapacağını bilmiyordu. O anda aklından tek bir soru geçti, 'Tüm bunlar olurken babam hangi cehennemde?'. Hange tekrardan seslenince, Erwin eliyle susması için işaret verdi ona. Ortamda derin bir sessizlik vardı. Bu sessizliği açılan kapı bozdu. Erwin'in babası girdi içeri. Bir Y/N'e bi karısına bakıyordu. Kafasıyla 'içeri geçelim' anlamında bir işaret yaptı ve içeri geçtiler. 

"Y/N'in annesi öldü, babası kayıp. Şuan da tamamen tek başına ben diyorum ki-" derken sözünü kesti karısı. 

"Sormana bile gerek yok, o küçük kızı bu acımasız hayatta tek başına bırakmayacağız." dedi genç kadın ardından ekledi: "Annesi.. annesi çocukluk arkadaşımdı. Eğer bizim başımıza böyle bir şey gelseydi Erwin'i asla yalnız bırakmazdı. Bizde Y/N'i bırakmayacağız." Gözleri dolmuştu bunları söylerken. Genç adam gülümsedi. Tekrardan doğru kişiyle evlendiği anladı o an. "Tamam o zaman. İçeri geçip bu haberi Y/N'e verelim." dedi ve adımlarını çocukların olduğu odaya çevirirken bir ses geldi. "Oİ Oİ Oİ. Y-Y/N ne oluyor." Hange'nin sesiydi bu. Hızla odaya girdi. 'Aman Tanrım' diye içinden geçirdi adam. Bu gerçek olabilir miydi? Bunca yıl aradığı kızın Y/N olduğunu nerden bilebilirdi.  

.

.

.

.

Aşşşırı boş bir bölümdü. İkinci bölüm böyle olmayacak merak etmeyinn. Ayrıca bu yazdığım ilk kitap hatalarım varsa özür dilerim.

Sizce Y/N ne yapıyordu?  

Bol bol yorum yapıp oylarsanız sevinirimm

öptm mck <33

                                                                                                                                                                      (516 kelime)

𝘼𝙣𝙤𝙧𝙢𝙖𝙡|| ღLevi Ackermann X ReaderღWhere stories live. Discover now