0.1: one shot ✔

121 21 5
                                    

"Konuş hadi." dedi sabırsız bir takınır gibi, Haseul. Eun Woo ise Haseul'ın her kelimesinde eziliyordu. Kendi hatalarının farkındaydı çünkü.

Eun Woo iç çekti. "Neden bana bir şans vermiyorsun?"

Haseul iç çekti. "Yine aynı konu demek. Sana seni sevdiğimi söylediğim için pişmanım biliyor musun? Bir aydır sürekli seni sevdiğimi bildiğin için bunu kullanmaya çalışıyorsun. Ama istemiyorum Eun Woo. Ben de çok istiyorum suratına bakmayı, seninle yalnızca güzel vakit geçirmeyi. Ama biliyorum bir kere yüz versem tüm sevgin gidecek. İnada bindirdin her şeyi."

Eun Woo başını iki yana salladı. "Sana yemin ederim ki inat değil. Sonuna kadar her konuda haklısın. Kadınlara karşı hisleri olmayan biriydim ve böyle biliniyordum. Ama sen karşıma çıkana kadardı her şey. Ben bilmiyorum mu sanki senden yüz bulmayınca başka kızların yanına gitmeyi?"

Haseul güldü sakince. "Karakterini ve düşünceni belli ettin açıkça zaten."

Eun Woo konuşmasını sürdürdü. "Ama gitmedim Haseul. Yapamadım. Senden yüz bulamayınca unutmam gerektiğine karar verdim. Bütün arkadaşlarım seni unutmam için başka bir kadınla vakit geçirmem gerektiğini söylediler. Ama yapamadım, içimde sen varken başka birine gidemedim. İçimdeki sana kıyamadım."

Eun Woo iç çekti. "Sana dünyanın en iyi insanı olmama izin ver. İhtiyacım olan bana olan sevgin ve bunu belli edebilmen."

Haseul iç çekti. "Sana karşı hislerim olduğu için kendime çok kızıyordum. Bir şekilde karşıma çıktın ve gerçekten kişiliğini görsem de sevmeyi bırakamadım. Ve sen seni sevdiğimi biliyorsun. İhtiyacın olan şeye sahipsin."
Eun Woo başını iki yana salladı. "İstediğim bu değil. Ben gerçekten seninle vakit geçirebilmek ve seninle sevgili olmak istiyorum. İkimizin de birbirine hisleri var ancak sen birbirimize vakit ayırmamıza izin vermiyorsun."

Bu konuşmaya kadar Eun Woo'nun suratına bile bakmayan Haseul birkaç saniye Eun Woo'nun gözleri içine baktı. Suratını inceledi. Muhtemelen ağlamaktan şişen gözaltları, bir de uykusuzluktan morarmıştı. Üstüne bu konuşma yüzünden de gözleri doluydu Eun Woo'nun.

"Çünkü bilirim ben seni Eun Woo..." dedi kalbi kırıklarla doluyken Haseul. Karşısında hüngür hüngür ağlayan adamın suratına bakmayı bırakıp bakışlarını yere indirdi, sözlerine devam etti. "... kadınların kalbinde durma süreleri kelebeklerin ömrü kadar."

Eun Woo donuk bir ifadeyle cevap verdi Haseul'a. "Eğer bu dediğin doğru olsaydı yedi buçuk ay boyunca senin peşinde koşmazdım. Bak bana sadece bir hafta zaman tanı. Bir hafta sonra kendin karar verirsin, ne dersin?"

Haseul tek kaşını kaldırdı. "Pekâlâ, kabul. Seni hiç tanımıyormuş gibi davranıp bir hafta zaman tanıyacağım. Ve sonucunda ne dersem diyeyim, kabullenecek misin?"
Eun Woo anında cevapladı. "Kelimesi kelimesine hemde."

Haseul kafa salladı. "Pekâlâ, deneyelim o hâlde."

"

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

🌿Ayayaya çok güzel bir çift buAşık ola ola yazdım iyi ki istek de bulunmuşsunuz aşklar

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

🌿
Ayayaya çok güzel bir çift bu
Aşık ola ola yazdım iyi ki istek de bulunmuşsunuz aşklar

Sizi çok seviyorum

Butterfly 💢 haseul + eun woo ✔Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ