Aleyna

4 0 0
                                    

Uzun araba yolcuğulunda yağmurlu bir havayı o kadar seviyordum ki. Yağmur üzgün hissediyorsam üzgünlüğümü, mutluysam mutluluğumu arttıyordu. Yağmur damlaları o kadar hızlı araba camına çarpıyordu ki kulaklığım olduğu halde duyabiliyordum. Kulaklığımı çıkardım.
-Baba fırtına mı çıkmış ?
-Galiba
Umarım bir şey olmadan kasabaya dönebiliriz dedim içimden. Normalde buralarda çok yağmur yağmazdı. Dedem küçük bir kasabada yaşıyor. Genelde yaz tatilinin ilk haftasını orda geçiyorduk. Her ne kadar her yıl kasabaya gitmemek için dirensem de kasabayı seviyordum. Bol yeşillikli, kısmen ormanın içinde sayılan ve çıkışında oldukça güzel bir göle sahip olan bir kasabaydı. Bu yaz da böyle olacaktı. Anlaşabildiğim 2 kişi ile önceden konuşmuştuk. Bora,siyah dümdüz saçları olan, kahverengi gözlü ,boyu oldukça uzun olan biriydi. Yazın sona ermesi ile üniversiteye başlayacaktı. Bora benden 2 gün önce gelmiş olacaktı. Aleyna; sarışın ipek saçları olan dümdüz yumuşacık,yeşil gözlere sahipti. Ama taktığı simsiyah gözlükler onun yemyeşil gözlerinin ilk başta gözükmemesini sağlıyordu. Aleyna da benden 1 gün sonra gelecekti. İkisine de ne kadar güvenmesem de her ikisi de iyi arkadaştı. Bir yıl boyunca birbirimizi görmediğimiz için her yaz birbirimizin ne kadar değiştiğinden konuşurduk. Bora sakin biriydi. Yani Aleyna'ya göre. Aleyna deli dolu biriydi. Bu yıl üçümüz de 17 oluyorduk. Hatta Aleyna'nın doğum günü kasabaya gittiğimiz zamana denk geliyordu. Umarım bu yıl gene güzel bir sürpriz hazırlarız onun için. Bir anda Snapchat'ten bildirim geldi. (Bora'dan) Seri yaptığımız için böyle bildirimlerin gelmesine alışkındım. O anda saat gözüme çarptı. 2 saattir yoldaydık. Herhalde 20-30 dakikaya orada olurduk. Kasaba denilince aklıma gelen ilk şey,dedem. Dedemin ortaklıkta deli olduğunu söylentileri var. Ama ailem bunları yalanlıyor. Söylenenlere göre 2-3 yıl deli hastanesinde yattığını söylüyor. Küçük yaşlarında dedemin şizofrenlik belirtileri taşıdığı söylediler. Açıkçası cidden ben de iyi olduğunu düşünmüyorum. Yani mental anlamında yoksa iyi bir adam tabii.Dedem 2 katlı bir evde yalnız yaşıyor. Anneannem 52 yaşında öldürülmüş. Ama kimin öldürdüğü belli değil. Küçük bir kasaba olduğu için her an her şey olabiliyor. Kasabanın küçük bir jandarma ekibi var. İşlerini düzgün yaptıkları söylenemez. Dedem o gittiğinden beri çok mutlu olduğu zamanları gördüm desem yalan olur.



Sonunda kasabaya varmıştık. Yanımda duran şemsiyeleri aileme uzattım. Hep birlikte şemsiyeler ile birlikte arabadan indik. Hemen içeri girdik.
-Hoş geldiniz.
Dedi dedem.
-Şu tarafa bırakabilirsiniz.
Dedi sol tarafı göstererek. Televizyon izliyordu. Bize bakmamıştı bile.



Çatıkatı tabii ki , her zamanki gibi gene benimdi. 1 yıldır açılmayan oda, oldukça sesli bir gıcırtı ile açıldı. Açıldığı gibi karşımdaki kocaman cama hızlı adımlarla ilerledim. İşte özlediğim manzara... Sağ taraftaki camı oraya bağlı bir kol yardımıyla sağa kaydırdım. İçeri giren soğuk, yağmur rüzgarı odama girince güzel bir "ohh" çektim


Sabah uyandığımda Bora'nın mesaj attığını gördüm.

Aleyna saat 3 gibi gelecek. Geldiği gibi dereye girelim. Nasıl fikir amaaa ona da söyledim 3.30 da evlerinizin önüne gelip sizi alıcam.

Sanırsam babasının arabasını alıp gelecekti. Bizim kasabaya yakın bir göl var. Oldukça temiz. Yani biz temiz diye biliyoruz. Genelde geldiğimizde çoğu zamanımızı burda geçiriyoruz

Onları gördüğüm gibi sarıldım. Onları cidden bu kadar özlediğimi onları gördüğüm ana kadar farketmemiştim. Sarılma merasimi bittiktek sonra arka koltuğun kapısını açtım. Klasik ilk buluştuğumuz esnada  yapılan "Hayat nasıl?" , "Görüşmeyeli neler olup bitii?" gibi soruları cevaplarken herkesin nasıl olgunlaştığını farkettim. Yüz , düşünceler , davranışlar olsun gerçekten büyümüşlerdi, büyüyorduk...

Dereye vardığımızda eşyalarımızı yere bıraktık.

Aleyna hemen

-Ben hemen giriyorum.

dedikten sonra üstündekileri çıkardı. Mayosu kalınca direkt dereye atladı. Bora da üstündekileri çıkartmaya başladı. Onları görünce ben de eşyalarımı yere bıraktım ve göle atladım

-Çok değişmişsiniz oğlum,dedim.

-Cidden ya, dedi Bora kafasını sallıyarak.

-Sizin Aslı ile noldu Ege, dedi Aleyna bir anda bana dönerek. Bora da bir anda bana döndü.

-Devam etmeyeceği belliydi. E, zaten size söylemiştim, dedim onlara.

-Bros before hoes demişler kanka, dedi bora  bir anda ve kollarını bana uzatıp sarıldı.

-Aman geçmiş geçmişte kaldı zaten, dedim. Aleyna bir anda ikimizi itip bir su savaşının başlangıç hareketi yaptı.



Acıkmaya başladığımızda artık gitme zamanının geldiğini anladığımızdan , eşyaları toplamaya başladık.

-Akşam kimdeyiz ? dedi Bora bir anda. Ben ve Aleyna, ikimizde ses çıkarmayınca Bora "Ee, bizim eve gelin madem." dedikten sonra Aleyna ve ben kafamızı onaylar bir şekilde salladık.





Genelde klasik kitapları okumayı sevmezdim ama sadece bu tarz kitap bulabilmiştim evde. O kadar sıkılmış ve hiçbir şey anlamamıştım ki. Yatağımdan kalktım. Sağa döndüm ve tam kapı koluna dokunduğum anda cama biri taş fırlattı. Ya Aleyna ya da Boraydı. Perdeyi çektim ve aşağıya baktım. Aleynaydı. Balkonda her zaman bir merviden bulunurdu. Onu aşağıya sarkıttım. O çıktıktan sonra merdiveni bu sefer çatıya çıkabilmek için yukarı yerleştirdim. İkimiz de teker teker yukarı çıktık.



-Hayat nasıl gidiyor?
dedi Aleyna.
-Aynı, seninki nasıl ?
-Benim de aynı galiba.
-Galiba mı ?
-Bilmiyorum.
Değişik bir konuşma içindeydik. İkimizde sırtlarımızı bir evin çatısında herhangi bi kiremete dayamış, gökyüzüne bakıyorduk. Sağdaki kocam ağaçtan bir yaprak kopardım. Ve yaprağı dilim halinde yırtmaya başladım.

-Geçen yıl çok yakındık.
Dedi Aleyna.

-Evet.
Dedim. Başka şeyleri ima ettiğinin farkındaydım. Geçen sene bana yaklaşmaya başladığı anda bir şeyler sezmiştim ve neler yapabileceğini tahmin etmiştim. Bu yüzden ortaya bir yalan atıp bir ilişki içinde olduğumu söylemiştim. Sabah göldeyken de bu yalanı artık sürdüremeyeceğime karar verip ilişkimin bittiğini söylemiştim.

-Çok değişmişsin Ege.

-Sen de öyle Aleyna.
Dedim. İkimiz arasında değişik bir ortam oluştu. İkimizde çekiniyorduk. Aleyna yattığı yerden bir anda kafasını kaldırıp bana döndü. Doğruldu ve dik oturdu. Gözlerim onun gözleriyle buluştuğunda konuşmaya başladı.

-Her yıl ama her yıl emin olmak isterken burdaki zaman akıp gidiyor. Her sene bir sonraki seneye ertelemekten sıkıldım. Seni çocukluğundan beri tanıyorum ve artık önceki seneler gibi yapmayacağım. Her şeyi en baştan bitereceğim.

Evet, neler geleceğini hissediyordum. O bir şeyler anlatırken tek odaklandığım onu nası kırmayacağım ve neler söyleyeceğim oldu.

-8 yıldır tek odağım tek istediğim kişi sensin. 8 yıldır her başım yastığa değdiğinde o düşündüğüm kişi hep sen oldun. Kokunu özlediğim ve artık o kokuyu hayal edemediğim zamanlarda hazirana kalan günleri tek tek saydım. Tek senin için Ege.

Bunları söylerken, bu anı hayal ederken büyük ihtimalle ben burda araya girip dudaklarını öpen kişi oluyordum ve öyle de oldu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 21, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Bora | bxb | gay |Where stories live. Discover now