İNTİZAR

1. BÖLÜM

    Hadi bismillah. Başlayalım bi. Başlangıç tarihi atın bakalım. Ve lütfen satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin. Keyifli okumalar.

    
      Saat bilmem kaç, ben yine sahilde oturuyorum. Kulağımda kulaklık, son ses müzik dinliyordum. Ellerim sarı saçlarıma uzandı ve ördüğüm saçlarımı sakince açmaya başladım. Saçlarım serbest kaldığı an rüzgarında etkisiyle dağılmaya başladı. Saçlarımın kıvırcık olmasına bayılıyorum. Sırf bu yüzden saçlarımı sürekli örüyorum. Üzerimde mavi bol, diz kapağımın üzerinde biten ince askılı bir elbise , altında ise beyaz sporlarım var. Birkaç saat önce en yakın arkadaşım olan Hale'nin öylesine verdiği partiden çıkmıştım. Daha doğrusu kaçmıştım. Partiye sevgilim -daha doğrusu eski sevgilim- Çağtay ile birlikte gitmiştim. Telefonu çaldığında müsait olmdağı için ben açmıştım. Keşke hiç açmasaydım. Yabancı bir kadının sesini duydum ama yanlış anlamadım. Ama hangi kadını bir telefona Hasan diye kaydedilir ki? Türlü türlü soru sordum ama beni aldattığı o kadar barizdi ki.  Açıkcası ilk aşkım tarafından aldatılmak çok berbat hissettiriyordu. Canım yıllar sonra ilk defa acımaya başlamıştı. Aslında kolay kolay kötü hislere kapılmam. Kötü olayların her türlü iyi tarafından bakar ve olumlu düşünmek için elimden geleni yapardım. Eğer özgüvensiz biri olsaydım beni aldattığı için depresyona girebilir ve kendimi çok değersiz hissedebilirdim. Ama çok aşırı iyimser biriyim ve eğlenceli biriyim. Suratım asık kalmaz sürekli gülecek birşeyler bulurdum kendim için.

  Oturduğum kumların üzerinden kalktım ve yürümeye başladım. Her ne kadar Ağustos ayında olsakta kıçımın üşüyor oluşunu göz ardı edemezdim. Evime gitmeye karar verdim ama gidebildiğim yere kadar yürüyerek gitmek istiyordum. Çünkü evim bulunduğum sahile baya uzak kalıyordu. Kulağımda ki  müzik bitince yeni bir müzik seçmek için telefonun ekranını açtım ve karşıma yaklaşık 20 mesaj ve 12 cevapsız arama vardı. 2 arama ve 1 mesaj Volkan'a yani en yakın arkadaşıma aitti.
 
Volkan:
  Nereye kayboldun çabuk bilgi ver çirkin.
  
Bana neden  çirkin dediğini asla anlayamıyorum hayır yani güzel bir kızım bence. Sadece sarı saçlarıma uymaşmadığını düşündüğü siyah gözlerimle sürekli dalga geçerdi.  

Kusura bakma habersiz çıktım. Ben neredeyse eve vardım beni merak etme. Hale ve Emre'ye de haber ver:)

  Eve yaklaştığımı söylemeseydim kesinlikle gelip beni almaya kalkardı ve şuan ihtiyacım olan tek şey yanlız kalmak. Volkan'ın mesaj sayfasından çıktım ve diğer mesajın üzerine bastım. Mesaj, daha doğrusu mesajlar Çağtay'a aitti.

Çağtay:
Aşkım sen beni tamamen yanlış anladın. Seni aldattığım falan yok. Aramalarıma cevap ver ve yüzyüze sana herşeyi anlatayım.

  Canımın içi lütfen mesajlarıma bak beni korkutuyorsun.

  O kız kesinlikle senin düşündüğün kişi değil. Ben seni hiç aldatırmıyım. Beni tanıyorsun yapmam öyle şey. Lütfen ara beni. Seni seviyorum.

Ve bunun gibi bir sürü mesaj daha. Aldatıldığımı öğrendikten sonra Çağtay'a bunu olduğu hini söylemiş ve küçük bir olau çıkaratak gitmiştim.Hemen Muhteşem Yüzyıl Kösem'de ki Safiye Sultan'ın rolüne büründüm ve mesaj yazmaya başladım.

Biz seni yanlış anlamadık. Sadece gözümüz açıldı. Ve senin bizi rahatsız edebilme ihtimalini derhal ortadan kaldırıyoruz.

Büyük bir kahkaha patlattım. Neyse ki sokakta kimse yoktu. Safiye Sultan ve onun egosu eder "bize" iki kişi. Çağtay'ın numarasını engelledim. Hırsımı alamayıp hattı da telefondan çıkarıp kırdım. Yeteri kadar zengin olsaydım bu hızla telefonu bile kırabilirdim. Etrafıma şöyle bir bakınca daha yolu yarılamadığımı anladım. Keşke Volkan burada olsaydı da beni evime götürseydi. Önüme döndüm ve ilerlemeye başladım. Evime giden tüm kestirme yolları kullanarak gitmeye başladım.