Tanıtım

2.3K 102 25
                                    

                      Allison White                          4

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Allison White
4. Sene
Patronus: Tilki
Veela
Annesi: Yuna White
Babası: Thomas White

Geri kalanları tanıyorsunuz ztn

Şimdi Beauxbatons'dan başlayalım tanıtım bölümü gibi düşünün

Sabah saat 6 civarlarıydı. Allison yüzüne vuran güneş ile uyandı. Uzun sarı saçlarını ördü ve oda arkadaşı Rosalie uyandırdı Gourpelgue ortak salonuna gittiler.

Gourpelgue: Beauxbatons Sihir akademisindeki 3 büyük binadan biridir. Lineda Snarlwolf tarafından kurulmuştur. Renkleri Gri ve mavidir. Simgeleri gri kurtdur. İradesi zayıf olan ancak öğrenme arzusu olan, herşeyi öğrenmeye yatkın öğrenciler bu binada yerini alır.

Allison: Günaydın.
Octavia: Günaydın Allison.
Thomas: Günaydın Prenses.
Allison: Bana prenses demeyi keser misin? 3 yıldır sana söylüyorum.
Jason: Boşuna uğraşmayın bayan güzellik çünkü buradaki hiç kimse size prenses demekten vazgeçmeyecek.

Allison, Gourpelgue'nin prensesi olarak bilinirdi. Veela olmasıyla, zekasıyla, sayıgısıyla, güzelliği ve nezaketi ile tüm öğretmenlerin gözde öğrencisiydi Allison. Ayrıca Beauxbatons müdiresi bayan Maxime'de her konuşmasında mutlaka her binadan birinin adını söylerdi ve her zaman Gourpelgue'de onun adı söylerdi ve övgü yağdırırdı.

Rosalie: Hey Sam nerede?
Octavia: Günlerdir Isabella'ya açılacağını söylüyordu. Çıkma teklifi etmeye gitmiştir.
Simon: İddiasına var mısınız? 40 galleonuna %100 Red edilecek!
Thomas: Ben varım kabul edecek!
Simon: Hadi bakalım! Eee prenses bugün size kimse çıkma teklifi etmedi.

Allison'un bir anda aklına ona edilen sayısızca çıkma teklifi geldi ve yüzü kızardı.

Jason: Yüzün kızarınca çok çirkin oluyorsun.
Allison: Ne dedin sen?
Jadon: Bunu dememeliydim değil mi?
Simon: Jason kaç kanka!

Jason koşmaya başlayınca Allison onu kovalamaya başladı. Jadon kahkahalar atarak Allison'dan kaçıyordu. Guerpalgue ortak salonundaki öğrenciler ise her gün rutin olarak yaşanan Jason-Allison kovalamacasını izlerken "Hadi Allison" "Biraz daha hızlı Jason! Prenses arkandan" "Prenses arkandan geliyor" gibi şeyler söylüyorlardı.

Finn: Allison! Bayan Maxime seni odasına çağırıyor. Şimdi!

Allison, Jason'ı kovalamayı bıraktı ve Jason'a öldürücü bir bakış attırak ortak salondan çıkarak Bayan Maxime'nin odasına gitti. Kapı tıklafı ve içeriye girdi.

Bayan Max.: Hoşgeldin Allison! Bugün sana üzücü bir haber vermek için seni çağırdım. Üzülmeni istemiyorum! Sen benim en iyi öğrencisin! Ailen bana bir mektup yazıp senin kaydını Hogwarst'a aldırdıklarını söylediler. 2 gün sonra Hogwarst dönem başı yapacak ve...

Allison'un yanaklarından göz yaşları süzülmeye başlamıştı. Madam Maxime onun ağlamaya başladığını görünce durmuştu ve onu sakinleştirmeye başlamıştı... Allison, Beauxbatons'a başlamadan önce bile profesörleri tanıyordu. Üst sınıflar ona gereğinden fazla sahip çıkıyordu. Sadece Gourpalgue öğrencileri değil diğer binslardaki öğrenciler de ona sahip çıkıyordu. Bu durum madam Maxime'yi bile çok üzmüştü.

Bayan Maxime: Allison, aynı annene benziyorsun. Annen de benim yanımda büyüdü. Şuan anneni her gördüğümde aklıma 1. Sınıf öğrencisi olan Yuna geliyor. Sen benim kızım gibisin... Benim elimde doğdun. Annenin hamile olduğunu öğrendiği gün oradaydım. Bir profesör olarak değil Yuna'nın bir annesi olarak. Aynı şekilde bu okuldan gitsende, burada kalsana sen benim kızım kalacaksın.
Allison: Teşekkür ederim Madam Maxime.
Bayan Maxime:O zaman şimdi eşyalarını topla sonra büyük salona gel...

Allison onayladı ve odadına gitti. Ortak salonda kimse yoktu çünkü dönemin ilk Quidditch maçı vardı.
Allison eşyalarını toparlamaya başladı. Belki bu aldığı en iyi karar olacaktı, belkide en kötüsü... Allison ön yargılı olmamaya özen gösteriyordu hep ama bu durumda ön yargılı olmamak elde değildi.
Allison eşyalarını toparlayan kadar Quidditch maçı bitmişti... Herkes büyük salondaydı. Allison büyük salona girince herkes "SÜRPRİZ" diye bağırdı. Allison, bayan Maxime ile göz göze gelince bayan Maxime gülümsedi.

Artık Allison'un gitme vakti gelmişti. Büyük salonunda ağlama sesleri çoğalmaya başlamıştı... Jason bile ağlıyordu...
Allison, Jason'a sıkı sıkı sarıldı.

Jason: Beni unutma tamam mı prenses?
Allison: U-unutmam!
Jason: Söz mü?
Allison: Söz!

Herkes ile vedalaştıktan sonra herkese tekrar baktı. Artık geriye sadece burada ki fotoğrafları, Jason ile her sabah olan kovalamacası, her sabah 6'da Rosalie'yi uyandırma merasimi, gün sonunda Gourpalgue öğrencileriyle oynan D/C... Şimdi bunlar birer anı olarak kalmıştı.

Ve Allison White ağlayarak Beauxbatons kapısından çıkıp son kez güzel saraya baktı...

Allison: Görüşürüz güzel saray... Görüşürüz Beauxbatons... Elveda anılar....

Helloooo bir Fred Weasley kitabı ile karşınızdayım bu bir bölüm sayılmazdı. Allison'un Beauxbatons'a ki son gününü anlatmak istedim. 1. Bölüm ve sonrası Bol Fred'li olacak öpüldünüz...

Bir Veela Aşkı [Fred Weasley] Where stories live. Discover now