bandana [BxB]

[1]

Yürüyen ego, tescilli orospu çocuğu, youtube çöplüğünün parçası, aptal twitch yayıncısı..

...

Bizi bir noktada bağlayan şeydi. Kim mi?

Yazları güneşin sarıya boyadığı kumral saçları, saçlarına taktığı bandanası, yer yer baygın bakışlarıyla Deniz. Güzel bir yüz için herşeye sahip; muntazam bir burun uzun kirpiklerle çevrili kahverengi gözler. Bilirsiniz hani kızların gözdesi, aslında zeki bazense sığ. Kendini üstün görüşü ve yer yer sarfettiği sözcüklerle yakasından tutup duvara yapıştırmak istediğim, ama özünde iyi olan. Deniz.

Bulunduğumuz zaman ve mekana dönelim. Tuna ile birlikte hiçbir sikime yaramayan "Çok Amaçlı Salon"daydık, çünkü masalardan ikisi buradaydı.

Ağırdan almaya özen göstererek yavaşça gözlüklerimi düzelttim. Bekleme süresi arttıkça rakibin tahammül sınırları zorlanır, hasara daha açık hale gelir. Sadece birkaç saniyenin birşeylerin işleyişini değiştirebileceğine inan yada inanma.

Raketimin topu güzelce kesmesiyle top hafifçe rakibin masasına çarptı, olabildiğince yavaş, rakibi afallatacak cinsten. Oyunu hızlandırmak için yaptığı her vuruşu yavaşlatışım, çoktan sinirine dokunmaya başlamıştı. Hayır, hızlı oynayamadığımdan değil. Biraz rakibi girift etmek, biraz da sayı verme ihtimalimi sıfıra en yakın tutmak için.

Ben yerimi ısrarcı 9lardan birine nazikçe bahşettiğimde, hızlı bir maç dönmeye başladı. Bakışlarım "Gidelim mi?" diyen Tuna'yı bulurken başımla onayladım. Birlikte okula doğru yürümeye başladık. Tuna mı? Kızların deyimiyle "tatlı-yakışıklı", 1.80 boyunda, benim kilolarımda, saçlarını kestirdiğinde karizması giden, ama kapüşonun kurtardığı.

Merdivenlerde adımlarımızı hızlandırdık, yoklamayı kaçıramazdık değil mi? Sınıfa girdiğimizde hoca henüz gelmemişti, yerime oturup başımı masaya yasladım. İngilizce öğretmenimiz çatlak olabilirdi, kimin umrunda?

Her zamanki "here-absent" seyansından sonra, Akıllı tahtada hani şu saçma dinleme metinlerinden birini açtı. Olması gerekenin iki katı ses seviyesinde açılı audio.4.3 beynimizi patlatırken, okuldan kimse müdahale etmiyordu, edemezlerdi de zaten.

Az kalsın unutacaktım birde o vardı. Uzun boylu, zeki, gizemli kız, B'de. Deniz'in çocukluk arkadaşı, hiç yakın değiller. Bir sürü konuda aslında safa yattığını anlamamın çok zaman aldığı, siktiğimin okulunun en zekisi. Sormadan edemezsiniz bu okulda işi ne? Kız gibi değil, çok umursamaz, bir o kadar özgüvenli, Deniz'i susuz getirir.

Evet bildiğimiz kızlardan değil, şu genel algıyı siklemediğinizi umuyorum. Tanrı aşkına bir baksanıza ne kadar güzel, herkes farkında. Kendi hariç.

Ben çok daha önceleri hep aynı kızdan hoşlandım ve saklı tuttum. Arzu. Sonra günün birinde Deniz ile çıkmaya başladılar, Süt ile.. Bunu görmezden geldim. Deniz'in çıkmadığı kız yoktu, ikisinin de hızlı zamanlarıydı. Ama en acısı neydi biliyor musun? Birbirleri ile olan ilişkileri, ikisinin de diğer tüm ilişkilerinden farklıydı

Sonra herkes gibi ayrıldılar. Buna sevindiğimi mi sanıyorsun? Artık ne önemi vardı ki‽ Aradan geçen iki yıl, Arzu şimdi daha iyi bir okulda. Adı geçiyorsa Deniz'in onu nasıl çıldırttığından bahsettiği cümlelerde geçiyor. Deniz, Arzu'nun hala bile onu kıskandığını düşünüyor, içimde bir yerlerde onun haklı olduğunu bilmenin verdiği buruk gülümsememle dinliyorum

Hani şu adını söylemeyi es geçtiğim kızı mı merak ediyorsun? Neden mi adı yok? Belki de bu kasetlerde olmasını istemiyorum.

Sadece merakına yenik düş ve dinlemeye devam et.

🔀⏪▶️⏩🔂