Ebe Sensin

154 40 21
                                    

Kaçıyorum en yakın arkadaşımdan. Bu lanetli oyun düşman etti bizi çünkü. Birimizin ölmesi gerekiyor ve o yaşamak istiyor.

Beni öldürmek istiyor.

*******
İki saat önce

Kapının çalmasıyla yerimden kalktım ve koşarak kapıyı açtım. Gelenler en yakın arkadaşım Nida ve erkek arkadaşım Mert'ti. Onları içeri aldım ve yiyecek içecek ikram ettim. Sonra biraz konuştuk ve biz konuşurken konu döndü dolaştı bodrum kata geldi. Aslında annemler evde yokken oraya gidebilirdim. Bunu onlara söylediğimde gitmem için beni desteklediler.

Oraya yalnız gitmek istemediğim için Nida da benimle geldi. Orada bir kutu oyunu bulduk. Çok eskiydi ve tozlanmıştı. Tozları silkeledim ve oyunun ismini okudum.

Hayatta Kalan Kazanır

Bu isim beni şaşırttı. Önce biraz korktum ama merakıma yenik düşüp oyun ve Nida ile beraber Mert'in yanına geri döndük. Mert bana elimdekinin ne olduğunu sorduğunda ona oyunun ismini söyledim. O da şaşırmış olacaktı ki gözleri büyüdü. Onların da onayını aldıktan sonra oyunu oynamaya karar verdik. Kutuyu açtığımda bir toz bulutu kutudan çıkıp öksürmemize sebep oldu. Oyunun nasıl oynandığı ile ilgili herhangibir bilgi bulamadık. Biz de belki oyunu oynarken kendimiz anlarız diye düşündük.

Oyunda iki tane zar ve bir maketin ortasında arada bir yazılar belirip kaybolan yeşil bir cam vardı. Önce ben zarları attım. Bana on iki denk geldi. Kenarda duran bir fil figürü on iki kare hareket etti. Yeşil camda bir yazı belirdi.

İlk seviyenize merhaba deyin.

Anlam veremeden birbirimize baktık. O sırada Mert'in yüzü dehşete kapılmama sebep oldu. Yüzünde çevresi mor sarı şişlikler belirmeye başlamıştı. Ellerini yüzüne götürdü ve korkarak bize baktı. Ardından olduğu yere yığıldı. O yığılır yığılmaz ağlamaya başladım. Ben ağlarken Nida zarları attı. Ona da on denk geldi. Bir ayı figürü on kare oynadı ve yeşil camda yine bir yazı belirdi.

Arkadaşınızın ölmesi üzücü ama daha üzücü ve daha korkutucu şeyler de var. Korkutucu şey ise aşağıda.

Ardından alt kattan bir ses geldi. Bir yaşlı kadın sesiydi bu.

" Neredesiniz? Saklambaç oynamak mı istiyorsunuz? Sizi görebiliyorum. "

En son cümle bizi bayağı korkuttu. Sonra merdivenlerden ayak sesleri gelmeye başladı. Sanki biri merdivenden çıkıyordu. Yüreğimin ağzıma geldiğini hissettim. Nida ile birbirimize sarıldık ve o sırada yaşlı kadın yanımıza geldi. Elinde kanlı bir sopa vardı. Tam bize vuracaktı ki zarları attım. Bir köpek figürü dört kare oynadı. Camda yeni bir yazı belirdi.

Yaşlı kadını sevdiniz mi? O şimdi gidecek. Ama işiniz zorlaşacak. Neyin geleceğini merak ediyorsanız ipucu kurt.

Yazıyı okuduktan sonra yukarı kattan bir kurt sesi gelmeye başladı. Sonra ulumaya başladı. Bu normal bir uluma değildi. Bu bir kurtadamdı. Kurtadam aşağı inerken zarları attım, bir kaplan figürü altı kare oynadı ve bir yazı belirdi.

Sıra geldi en zoruna. Bu bir görev. İkinizden biri ölmek zorunda yoksa şu an kapıda şarkı söyleyen çocuk içeri girecek ve ikinizin de canını alacak.

Nida " Ben yaşamak istiyorum. " dedi. Bense hiçbir şey diyemiyordum. Nida Bana baktı ve " Özür dilerim ama yaşamam için seni öldürmem gerek. " dedi. Eline meyve kesmek için kullandığımız bıçağı aldı ve beni kovalamaya başladı.

Bütün ev boyunca koştuk. En sonunda bir odada boğuşmaya başladık. Ben bir yandan ağlıyor bir yandan onun elinden bıçağı almaya çalışıyordum. En sonunda başardım ve onun elinden bıçağı aldım. Bıçağı onun kalbine saplayacakken vazgeçip kendi kalbime sapladım. Yere yığılırken en son gördüğüm şey yeşil camda beliren yazıydı.

Nida kazandı. Ebe sensin Nida. Ebe sensin...
















Ebe Sensin/ Tek Bölümlük HikayeWhere stories live. Discover now