1 | İlk Gün

377 54 57
                                    


Elimdeki çalışmalarıma sıkıca sarılıp karşımdaki eve baktım. Neden bir ofis yerine evinden çalışıyordu ki bu lanet olası adam. Hafifçe titrek bir iç çektim. Hayallerim bana sadece birkaç adım uzaktaydı ama o birkaç adımı atmaya güç bulamıyordum bacaklarımda.

Ben Lee Felix, ünlü webtoon yazarı Seo Changbin'in yanında staj ayarlamıştım. Ah düşüncesi bile çığlık atmam için yeterli bir sebepti. Bu adamın çizerliğine, kurgularına, yeteneğine, vücuduna, yüzüne.. Her neyse bunları söylememeliydim ama yani ne yapayım gerçekler.. hayrandım.

Tam 1 koca yıldır bu staj için uğraşıyordum ve sonunda olmuştu. Başarmıştım. Şimdi ise beni kendine hasta eden bu muhteşem adamla 3 ay geçirecektim. Of düşüncesi bile dizlerimin bağını çözüyordu.

Kafamı sağa sola salladım hızlıca. Aklıma mukayyet olmalıydım bu bir işti ve profesyonel davranmam gerekiyordu.
Ah kimi kandırıyorum ki asla profesyonel olmazdım bu adamın yanında.

Gözlerimi açıp kapadım, sakin olmam ve içeri girmem gerekiyordu. Zaten çoktan 20 dakika olmuştu geleli ama aptal gibi bekliyordum burada. Ya şimdi ya hiç diye geçirdim içimden ve bir adım attım sonra ise diğer adımlar peşinden gelmişti.

Bahçeye girip evin kapısına doğru ilerledim. Evini ofis olarak kullanıyordu. Bu aslında onun için büyük rahatlık benim için ise bir azaptı. Hey, gay biri için hayranı olduğu adam ile aynı evde uzun saatler geçirmek ne kadar zordu haberi var mıydı bu dünyanın?

Elimi kaldırdım ve yavaşça kapıyı çaldım. Yalnızca birkaç saniye sonra kapı açılmıştı ve işte tam o saniye kutsandığımı hissetmiştim. Karşımdaki adam gerçek miydi yoksa benim hayal ürünüm müydü bilmiyordum. O kadar mükemmel gözüküyordu ki nefesimin kesileceğini hissettim.

"Hoşgeldin. Bir an geri döneceksin sandım. Daha ne kadar orada dikilmeyi planlıyordun?"

Sözleri girdiğim transtan çıkmama ve vücuduma utanç dalgası yayılmasına sebep oldu.

Rezillik.

Orada dikildiğim süreye pişman olmuştum. O anı hatta aptal gibi dikilen kendimi de yok etmek istemiştim.

" Ee konuşmayacak mısın?"

Ben içimdeki mevzuları halletmeye çalışırken hala kapıda dikildiğimizi ve benim hiç konuşmadığım gerçeğini fark etmemiştim.

"Ah evet şey biraz heyecanlıyım. Ben Felix, yeni stajyerinizim." sözlerim ile gülüşü büyümüştü.

"Merhaba Felix. Daha ne kadar kapıda durmayı düşünüyorsun sorabilir miyim?" cidden hala kapıda dikiliyor ve benim için açtığı boşluktan geçmeden adamın suratına bakıyordum.

Şimdi gidip kendimi Namsandan aşağı atacaktım. Niye bu kadar aptaldım ki.

Hızlıca kapıdan içeri girdim o da peşimden kapıyı kapatmıştı. İçeride gözlerimi gezdirdim az önceki hızıma tezat olacak bir yavaşlıkla. Sonunda hayal ettiğim yerde hayal ettiğim insanla birlikteydim.

Duvarlardaki karakterlerin hepsini tanıyordum. Hepsi benim buraya gelme sebebim olan kişilerdi. Bazıları ile kendimi çok benzetirdim ve bu onlara daha yakın hissetmemi sağlardı. Duvarlardaki eskiz çizimlerlerden bazıları romantik sahnelerken bazıları cinsel içerikti.

Bu sahneleri okumuştum tabii ki bu yüzden aklıma dolan görüntüler yanaklarımın kızarmasına sebep oldu. Bunların hepsini yanımdaki adam çizmişti. Yani bu da demek oluyordu ki her sahneyi, konuşmayı, duruşu tek tek düşünmüş hatta belki de tecrübe etmişti..

Hey hey hey sakin olmalıydım.

Karşımdaki eskiz çalışmasına fazla dalmış olmalıyım ki yanıma ne zaman geldiğini fark etmediğim adam ile irkildim.

Webtoon | Changlix Where stories live. Discover now