yıkılmış bina (giriş)

15 4 0
                                    

Ağlamaktan kendimi dışarı attığım o gecede, hiç olmamış olmayı dilerdim.
Kimsesizlik vücudumun her yerini sarmış dışarıdaki olağanüstü soğuğa karşı incecik koyu yeşil tsortumle hissizeleşmiştim. Hıçkırıklarımı içime doğru çekerken nefesimin darlanmasi sanki hayatın sonuymuş , şuan burda ölsem 3 gün sonra sokaktan geçen bir çocuğun farketmesiyle birilerinin haberi olacakmış gibi.
Anlatmaya nereden başliyim?
Anlatmak gecirirmiydi?
Ya da siktir edin, okudukça hikayemi öğreneceksiniz zaten
ben şimdiye döneyim
Yine isten kovuluşum hayatım hakkında bir bok olmayacağının göstergesiydi sanki.

5 yaşında bir çocuktum çalışmaya başladığım zamanlarda büyüdüğüm mahallede limonata yapıp sattım ilk Her şey bir oyun gibiydi bana küçüktüm,çok küçüktüm nereden bilebilirdim limonata satmanın bir oyun olmadığını..
Eve girmek istemezdim dışarda mutlu olduğumdan değil, evde mutsuz olduğumdan.
Babamı görmek istemezdim,annemin beş para etmez yüreğiyle başbaşa kalmak istemezdim
Korkarak büyüdüm hep.
Akşam yemeği yemezdim
Acikmadığım içinmi ? Hayır.
aynı sofraya oturmamak için seslerini duymamak için..

🦎

Soğuk vücuduma derinlemesine işlerken kendimi evin biraz ilerisindeki ara sokağa attım biraz ilerledikten sonra yan sokaktan gelen sesler, bütün mahalleyi ayağa kaldıracak nitelikteydi.Tek sorun bu eskimiş mahallelerde kimsenin bulunmamasıydı. Korkmadım sasirmadim inanın bana merak etmedim, sadece;
Kaybedicek hiç bir şeyi olmayan birinin refkleskleri de önemsizdi
kendimi birden yan sokaktaki yıkılmış bir binanın önünde buldum.
Dışarıdaki tek tük yanan sokak lambaları içeriyi hafiften aydınlatiyordu
Yıkılmış binanın kırık kapısından yavaş adımlarla içine girdiğimde, bütün sesler yok olmuştu
Evet işte bu korkunçtu
Umursamazlık la dışarı çıkıcakken, arkamda hissettiğim sesle döndüğümde yerde duran 20li yaşlardaki esmer çocuğun cesediyle aramda beş karış mesafe vardı. Aniden attığım çığlıkla nefesimin kesildiğini ve arkamdaki birinin nefesiyle birleştiğini hissettim.
Şuan ölebilirdim, hayal miydi?
Değildi.
Kalp atış sesim dışarıdan duyulucak kadar güçlüydü.
Elimle sıktığım yumruğum bayılmama engel duruyordu.
Korku bütün vücudumu kol gezerken.
gözlerimi akan yaşlarla beraber kapadım. Ceset hayal değildi burdaydı ve katil tam ensemdeydi, cesede son kez baktığımda, kendimi ensemdeki kişinin kollarında yığılmış bir şekilde bulmuştum ve sonrası Karanlık.

🦎

Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda hava nın hafiften açıldığını hafif yağmur ciseledigini gördüm, birden olduğum yerden sıçrayarak kendimi yıkılmış bir binanın eskimiş koltuğunun üzerinde buldum. Üzerimde bacaklarımın üzerine örtülmüş battaniye duruyordu. yıkılmış bir binanın kapısına doğru gelen ayak sesleriyle nefesimi tuttum.
Başımı yere doğru korkudan eğerken 20 li yaşlarda esmer dağinık gür saçlı uzun boylu biri içeriye girdi,siyah boğazlı kazağın üzerine giydiğin kalin siyah sweatshirt fazla asil duruyordu. Çene kaslarının sinirden daha fazla belirginlestigini hissedebiliyordum.
Gözleri gözlerimdeydi ama birazdan simsiyah gözleriyle ölüceğimin garantisini verircesine bakıyordu.
Duruşunu dikleştirdi net ve aşırı soguk sesiyle tek bir şey çıktı agazindan
ayağa kalk.
Neydi şimdi bu?
Kalkmasam öldürecekmiydi
Sanırım öldürecekti çünkü gözlerinin içine bir saniye bile bakinca kendimi unutuyodum
Üzerimde ki battaniyeyi bulunduğum yere fırlatarak yavaşça ayağa kalktım.
Gözlerimi kaçırmamı beklerken ölüme diklesircesine kahverengi nemli gözlerimi karanlık gözlerinden ayırmadım
Konuş dedi.
Şuan karşımda dimdik duran adamın önünde kedi yavrusu gibi zavvali duruyordum
Neyi? Dedim kekeleyerek
Sakin ol İzel sakin ol.
Ne işin vardı bu saate burda?
Duraksadım,
Burda yaşıyorum bu sokakta. Sesleri duyunca girdim.

Durdu ela gözleriyle daha sert baktı eger bana tek bir yalan soyliyecek olursan bu siktigimin binasında ikinci ölü sen olursun şimdi cevap ver
Kimin adamısın?
Ses tonumu istemsizce yukselterek birinin adamı falan değilim dedim. Ne istiyorsun benden?

Sesini bir daha yükselticek olursan-

Olursam? Dedim İkinci ölü ben mi olurum

Aferin İzel sen biraz daha bağır yarin helvanı yeriz
Kes içses.

Aferin zeki kız öğrenmeye başladın

Aylarca hissiz dolaşırken şuan sinir seviyesinin en üst sınırındayadım.

Kaybedicek bir şeyim yok benim tehdit sandığın şey benim için önemsiz diye söyleni verdim

O yüzden mi korkudan bayıldın? O yüzden mi şuan korkudan sesin titriyo? Cevap versene
Söylediklerine karşı sustum ama o devam etti.
Ölmek istiyen birinin gözleri yok sende hala ufak bir umut kırıntısı içinde bekleyen bir zavallisin sadece.

Öyle mi ? Sen nesin peki? Diye sordum bu sefer sert olan benim bakışlarımdi

Şuan bir katille konuşuyorsun belki de bu şekilde farkında mısın bilmem.

Ölümü umursamadığımı söylemiştim.

Daha kendini tanımıyorsun dedi alaycı ses tonuyla

Arkadan gelen konuşma sesleri ile konuşmamız kesildi.
20li yaşlarında
Uzun boylu kumral çocuk ve 165 boylarında sarışın bir kız, karanlık gözlü çocuğun yanında durdu.
Hassiktir kız uyanmış dedi kumral çocuk.

Aras nerde?

Sahte kimli- derken benim olduğumun farkına varıp boğazını temizledi.

Abi bence kızı bırakılım. Bir şey anlatcağını zannetmiyorum

Aptal olmayın, artık oda bizden.

Ne diye söylendi sarışın kız. Nasıl güvenicez? Ya birinin adamiysa

Sorun yok her şey kontrol altında
Araba hazır mı?
Hazır.

Tamam yarın yola çıkıyoruz bir gece daha burdayiz
siz şimdi arabaya geçin birazdan gelip arasın yanına gidicez.

Biz geliyoruz mu? Ne demek şimdi bu?

Artık bizdensin dedi. Kabul edeceğime emin ses tonuyla.
Az önce benim adıma her şeyin kararını verdin farkindamisin
Nasıl sizden tam olarak ?
Soru sorma
İki seçeneğin var diğeri ölüm.
Hangisi?
Gözlerime alaycı bir şekilde bakarken bende öyle düşünmüştüm diye mırıldandı.
Korkudan tekrar bayılmama ramak kala içimden söylediğim daha ne kadar kötü olabilir cümlesi vücudma rahatlık hissi veriyordu.

Şimdi söyle bakalım dedi
Adın ne?
İzel.
Kaç yaşındasın? 21
Ailen ,peşine düşecek birileri var mı?
Yok.
Nedenini sormadı, sorgulamadı.
Sanki yalan söylersem ölucegimi ve benim ölmek istemediğimden o kadar emindi.

Şimdi dediklerimi yapıyosun kural dışına çıkmıyosun. Ve bizden başka kimseyle iletişim kurmuyosun
Bu kadar.

Siz kimsiniz? O ceset? katil? Ne oldu burda dün gece? Nereye gidiyoruz? diye bir sürü soru mirildanirken
Çok soru soruyorsun dedi.
Sadece cevap vereceksin soru yasak.bana doğru yaklaşarak,
Adım Savaş.
Az önce gördüğün kız adı yeliz. Diğeri anıl, biri daha var Aras. Bu isimlerden başka kimseyle muhattap olmuyosun
Ve son olarak İstanbul'a gidiyoruz.

Şimdi benimle birlikte arabaya bin.

Tek girdiğim bu binadan 4kisiyle beraber arabaya biniyordum.
Neler olucaktı bilmiyorum ölümü seçmek beni bu kadar korkutmasada yaşamayı seçmiştim tek bildiğim bir oyun vardı ve kurallarını bozmak ölümdü.

🦎
Yazardan,
Aslında öylesine yazıyorum okunsun diye değil, aslında öylesine yayınlıyorum okuyun diyede değil
Sen, evet sen
Kimsin neredesin orda saat kaç nerede okuyosun inan bilmiyorum ekrana dökülen saçların, Baktığın gözlerin hangi renk,yaşın kaç hiç bilmiyorum
Bunların bir önemi varmı?
Hayır yok, çünkü önemli olan sensin
Senin hissetiklerin anıların yaşanmışlıklarin ve yasayacaklarin
Çaresiz bir anindaysan merak etme sen şuan bu satırları okuyosan hala umut var demektir

Ve ben de bu satırları yazıyosam sanırım hala umut var, sence?

Dolunay.

kafesteki özgürlük Место, где живут истории. Откройте их для себя