Scared Potter?

49 5 22
                                    

Kitap veya filmlerle bir bağlantısı yoktur

İyi okumalarrr

İyi okumalarrr

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

----

7. Yıl, Hogwarts
Sıradan bir gün...

Harry potter, bu sabah Slytherin öğrencileriyle olan iksir dersini kaçırmamak için olabildiğince hızlı adımlarla yürüyordu. Ah, bu derse bayıldığından değildi acelesi. Sadece profesör Snape'in Gryffindor'dan puan eksiltmesine malzeme olmak istemiyordu.

Adımlarını hızlandırıp koridorları hızlı bir şekilde geçmeye çalıştığında etrafta kimsenin olmaması rahatlatıcıydı. Çünkü eğer düşerse rezil olmayacaktı. Cidden, eğer bu hızda yürürken düşerse bir yerini sakatlayabilirdi ama bu kimin umurunda olurdu ki? Ron ve hermione dışında hiç kimse. Snape yine çıkıp puan keserdi tabi ki!

Bu nedenle düşmemek en iyi başarısı olurdu. Kafasının içinde binlerce düşünce dönüp dolaşırken aniden kolundan tutulup boş bir sınıfa çekildiğinde neye uğradığını şaşırmışa benziyordu. Sırtı duvarla sert bir şekilde temas ederken nefes nefese kaldığını tam o an fark etmişti. Gözlerini yerden kaldırmadığı bir kaç saniye içerisinde bedenine yaklaşan beden ile gözleri hızlı bir şekilde karşısında duran sarı saçlıyı bulmuştu. Rahatlamışçasına derin bir nefes alırken, ince bileğini uzun parmaklar sarmıştı. Yüzünde gezinen maviliklere bakmamak için büyük bir çaba sarf ediyordu. Bileğini bırakan uzun parmaklar bu sefer çenesini bulmuştu.

Çenesini işaret ve baş parmağı arasına alıp yeşil gözleri, mavi gözlerine dikmişti. Dudakları yana doğru kıvrılırken konuşmaya başladı.
"Korktun mu, Potter?" nefes alış verişi düzene giren Harry dudaklarına ince bir gülümseme yerleştirip cevap verdi.
"Senden mi?" uzun parmakları Harry'nin çenesinden ayrılıp yanağını bulduğunda çok geçmeden esmer teni okşuyordu.
"Bugün oldukça erkencisin?"

"Erkenci mi? Geç kalmak üzereyim! Ayrıca, ayrıca sende geç kalacaksın!" Draco'nun boştaki eli, Harry'nin bel oyuntusunu bulup okşamaya başladığında, Harry, aldığı bu ilgiden oldukça memnundu.
"Saatten haberin yok mu senin? Daha dersin başlamasına 45 dakika var."

"Öyle mi? Öyleyse Ron neden odada değildi?"

"Ah, Potter, ah. Weasley'nin de bir sevgilisi var. Ona vakit ayırmak istemesi normal değil mi?"

"Sabahın bu vaktin de mi?" Draco'nun kaşları çatıldı bir anlığına.
"Potter! İnsanların özel hayatına karışma istersen?" Harry'nin alt dudağı büzüldüğünde, Draco'nun gözleri büzülen ıslak pembeliğe kaymıştı. Yutkundu. Lanet olsun potter...

"Potter lafından cidden sıkıldım. Bebeğim, sevgilim, hayatımın anlamı, aşkım yada en kötüsünden Harry dururken senin tek yaptığın tüm gün okulu 'POTTAH' diye inletmek." Draco alayla gülerken, Harry'nin yukarı kalkan tişörtünün altından geçirmişti elini. Soğuk eli Harry'nin sıcak teniyle temasta bulunduğunda Harry irkilmeden edemedi.

"Malfoy! Uzak dur, uzak dur! Çek elini-"

"Utandın mı bebeğim?" Malfoy'un elini itmeye çalıştığı ellerini kaldırıp yüzüne kapadı.
"Ah, hayır! Sadece-"

"Aptal cesaretinize ne oldu potter?"

"Kapat çeneni Malfoy!" Draco gülerek geri çekildi. Harry, Draco'nun uzaklaşmasıyla bedenini saran ani soğukluk ile rahatsız olmuştu. Sesini çıkarmadan iki küçük adım atıp, gülümseyen sarışının dibinde durmuştu. Usulca kafasını kaldırıp Draco'nun yüzüne baktı. Utangaç bir bakıştı bu. Draco bu bakışı hemen yakaladı.
"Neden öyle baktın?"

"Hiç... sadece..." Harry, parmak uçlarına yükselip Dudaklarını, Draco'nun dudaklarına bastırdı. Draco, bundan memnun olduğunu belirten bir mırıltı çıkarıp, Harry'nin kollarını boyuna doladı. Daha sonra kendi kollarını da Harry'nin beline sardığında dudakları çoktan hareket etmeye başlamıştı. Geriye doğru adımladığında, Harry'i de kendisine doğru çekiyordu.

Sırtı sıralardan birini bulduğunda Harry'nin her iki dudağını dudakları arasına alarak daha tutkulu ve şehvet dolu bir öpücüğe yol vermişti. Harry'i çevirip sırtını sıraya yasladığında yer değiştirmelerini sağlamıştı. Dudakları tek bir saniye ayrılmazken ince dudaklardan, zevkten başı dönmüş bir şekilde tek bacağıyla Harry'nin bacaklarını iki yana ayırdı. Dizini kışkırtıcı bir yavaşlıkla Harry'nin bölgesine sürterken, hissettiği sertlik ile gülerek çekti dudaklarını. Nefes nefeseydi, dizi hâlâ meşguldü fakat Harry'e laf atma fırsatını asla es geçmiyordu.

"Benden bu kadar çok mu etkileniyorsun potty?" aldığı haz ile gözleri dolan Harry, aralık dudaklarını birbirine bastırdı.
"Bunu daha yeni fark ediyor olman fazla aptalca... ama şaşırmıyorum... aptal olmana alıştım."

"Bu haldeyken bile bana nasıl laf sokabiliyorsun? Çok merak ediyorum, anlatsana biraz."

"Draco Malfoy'un sevgilisi olmanın sırları işte. Anlatamam." Draco gülerek bacağını geri çekti ve bu sefer bedenini yaklaştırarak, alnını Harry'nin alnına yasladı.
"Yaa, öyle mi?"

"Hmm, hm."

"Peki... benim sana Harry Potter'ın erkek arkadaşı olma konusunda bir sır vermemi ister misin?"

"İsterim."

"İhtiyaç odası?"

"Neden olmasın."

-----

Uzun zamandır bişeyler yazmadığım için betimlemem kötüye kaymış gibi :/


Sizce baskın Harry mi daha iyi yoksa baskın draco mu?

Bana göre Draco ama Harry'de hiç fena değilll

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 01, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Scared Potter? | Drarry Where stories live. Discover now