1.Bölüm

25 1 0
                                    

ALEV GÜRBÜZ-

Alarmın çalmasıyla gözlerimi açtım. Hava daha aydınlanmamıştı bile! Oflayarak üstüme crop, altıma tayt giydim. Hızla banyoya gidip yüzümü yıkadım. Bu gün eğitimim yoktu. Suyumu alıp hemen dışarı attım kendimi. Herzaman koştuğum yere gittim. Etrafın hala karanlık olması hoşuma gidiyordu aslında. Huzurlu hissediyordum kendimi. Saatime baktım. Evet! Tam 5.00 . Kulaklığımı takıp koşmaya başladım. Hemen yanıbaşımdaki denizi seyrederek koştum birsüre. Sonra arkamdaki gölgeyi farkettim. Biri beni takip ediyordu. Biraz yavaşladım bana yaklaşması için.

Yaklaşınca tanıdık bir koku yayıldı. Yüzümde kocaman gülümsemeyle arkamı döndüm. Ege'nin gözlerinin içine baktım. Keşke bal gözlerinin içinde bir ömür uyuyabilseydim!!

"Bende eşlik edeyim dedim Ajanım." diyerek en sevdiğim gülüşünü sundu bana.
"Çok mutlu olurum Doktorum." dedim ve kolunu çekiştirerek koşturmaya başladım.

"Evden çıkarken neden haber vermedin Alev. Birlikte çıkardık." 
"Uyuyordu herkez, sabahın bu saatinde uyandırmayayım dedim."

Koşarken konuşmayı sevmediğimi bildiği için daha fazla konuşmadı. Saat'ime baktığımda yedi olduğunu gördüm. Göz ucu ile Ege'ye baktım. Yorgunluktan heran yere düşüp bayılacak gibi duruyordu. Vücudu çok alışık değil nede olsa. Yani en azından benimki kadar alışık değil. Aslında devam edecektim ama onu zorlamak istemedim.

"Hadi eve dönelim Doktor."
"Dönelim Ajan hanım. Ama duş aldıktan sonra seni kahvaltıya çıkaracağım. Melek başımın etini yedi dün. Mertle başbaşa kahvaltı yapıcaz yarın sizi istemiyorum diye." Diyerek güldü.

Ablamın amacı aslında tamamen bu değildi ikimizde biliyorduk ama birşey demiyorduk.

"Ayy nereye gidiceğiz!" Diye bağırdım. Etraftaki insanlar bana tip tip bakmaya başladı. Ahh bir ellerime alsam şunları.
"Orası süpriz." "Öyle olsun bakalım."
Eve geldik önce ben , sonra o duş aldık.

Üstüme deri siyah diz üstünde biten bir elbise giydim,ayağıma siyah topuklu ayakkabımı giydim. Aynanın karşısına geçtim. İsmimin Alev olmasını sağlanyan turuncu uzun saçlarımı güzelce tarayıp kuruttum.

Gözaltıma kapatıcı sürdüm. Egitimler yüzünden genelde çok az uyuyabiliyordum. Vucudumdaki ajanlık eğitimlerinin izi olan çizikleri, yaraları ve morluklara baktım. Onları kapatma gereği hiçbir zaman görmemiştim. Çünkü onlar benim azmimi, hırsımın göstergesiydi. Onlar bacaklarımın,kollarımın, karnımın en önemli parçasıydı.

Bu arada size bizi tanıtayım. Sonuçta uzun bir yolculuğa başlayacağız.

Ben Alev Gürbüz. 2 yaşındayken ablam'la birlikte cami avlusuna bırakıldık. Ablam Melek cami avlusuna terk edildiğimizde 5 yaşındaydı. Bizi bulup yurda götürdüler. Ablam onlara isimlerimizi söylemiş.
Yurtta Ege ve Mert ile tanıstık ben yedi yaşındayken. Birlikte büyüdük. Çok zorluk çektik. Yurt sanıldığı kadar iyi biryer değildi. Sanırım en kötü yanını ben görmüştüm. Yinede iyiki ablam görmedi diyorum.

18 yaşını geçtikleri için yurttan ayrılmıştı üçü. Ben kalmıştım tek başıma. Yurdun en kötü yanını o zaman gördüm,15 yaşımda...
Üniversite yurtlarına gitti hepsi. Ablam piskolog,Ege doktor , Mert mühendis olacaktı. Hepsi aynı yer olsun diye istanbula gitmişlerdi. Benim için gitmek istemediler ama ben ısrar etmiştim. Hep konuşurduk.

Sonunda bende kurtuldum o lanet yerden. Ajan olacaktım . En büyük hayalime kavuşacaktım. Onları ikna etmekte çok zorlanmıştım özellikle ablamı. Onlarda kazandıkları parayla ev almışlardı. Bende o evde kalmaya başladım. Ablam ve mertin son senesi. Ege'nin iki senesi vardı daha. Onlar okula ben eğitime gitmeye başladım. Bazen haftalarca gelmedim eve. Onlarla telefondan dahi görüşemedim. Ablam her eve geldiğimde ağlardı. Benim canımın yandığını bilirdi.

Alev'den doğan KülWhere stories live. Discover now