Ödev

218K 3.8K 3.3K
                                    

....

Elimdeki kitapları sıkı sıkıya tutarak koşarken bir yandan da elimdeki telefonu cebime koymaya çalışıyordum.

Dolmuştan iner inmez hemen koşmaya başlamış ders saatini çoktan geçen yelkovana küfürlerimi sıralamaktan asla ama asla geri kalmıyordum.Tek umudum o şahsa yakalanmadan derse girmek ya da etüt salonuna çıkıp ders çalışıyormuş gibi yapmaktı.
Yoksa ayvayı yerdim.

"Melek kızım yine mi geç kaldın."arkamdan bağıran Ahmet abiye "Evet Ahmet abi evet."dediğimde güldüğünü duymuştum.

"Bu gidişle olimpiyatlara katılırsın."arkamdan hâlâ bağırırken göz devirdim.
Ya Ahmet abi ben burada canımın derdindeyim sen ne diyorsun ya ama haklısın şimdi.Katılsam birinciliği kimseye vermem.Koşuyla değil bebeğim güzelliğimle.

Dershanenin önüne gelene kadar kan ter içinde kalan ben elimdeki kitaplarla dolu poşeti duvar dibine bırakıp biraz soluklandım.Nefes nefese kalmış ve terden sucuk gibi olmuştum ayol.

Alnımı elimin tersiyle sildim ve kol saatinden saate baktım.Tam tamıma on dakika gecikiyordum ve ne yapıp edip onun gözüne görünmeden üçüncü kata çıkmalıydım.

Allah'ım sen bana yardım et tamam mı?Bu sefer tonlarca ödevden kurtulamayacağım gibime geliyor çünkü.

Her zaman yaptığım şeyi-kendime dua etmeyi-sonlandırıp daha fazla vakit kaybetmeden benden ağır olan poşeti elime alıp dershanenin kapısını açtım.

Tam karşımdaki kameraya şu poşeti fırlatma fikri çık aklımdan! Varya şu an odasındaysa eğer kameradan görünürdüm de umuyorum ki etüt salonunda olsun.

Merdivenleri teker teker çıkarken nefeslerim hâlâ düzene girmiş değildi ve adım atacak halim kalmamıştı.

HANİ OKUMAK KOLAYDI BE.

YEMİN EDERİM EN ZOR MESLEK ZORLA 12-13 SENE ÖĞRENCİ OLMAK!

Yemin ederim gözüm kesmiyordu üçüncü kata çıkmaya.Ofladım.Sadece bu dershaneye bir asansör istiyorum o kadar!Çok şey mi istiyorum Allah aşkına.

Son basamağı da çıkıp odasının sol tarafta olan Demir hocayla ona yakalanmamak için tekrardan dualarımı esirgemezken başımı hafiften duvar arkasından çıkardım.

Camla kaplı odasında koltuğun boş olduğunu görünce içimden sevinç çığlıklarıma bir son verip artık derse gitmemin bilinciyle onun odasından gözlerimi çekmeden sağ tarafa doğru adımaldım.

İşte bu Melek be!Aferin kızıma!İnanç,azim,başarı!
Yalnız fazla kolay oldu sanki bu?

Etrafa iyice baktığımda onun varlığına dair bir şey bile yokken stresten kasılan bedenim gevşeyip yüzümde başarmamın verdiği bir gülümseme oluştu. Amaan kız boş ver kolaylığı falan.Yakalanmadık ya buna da şükür.

Sen beni yakalayabileceğini mi zanettin canım hocam?Nah derler yalnız.

Omuzlarını dikleştirip başımı önüme çevirirken attığım adımdan sonra bedenimin iri bir bedenle çarpışmasıyla içime derin bir nefes çekip geriledim.

Ben daha çok gencimmm...

"Bu saate kadar nerede kaldığınızı sorabilir miyim Melek Hanım."o nahif ses..

Dershane Hocam ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin