tanıtım

42 2 2
                                    

Salonun içerisinde bir sağa, bir sola ilerleyip duruyordum. Bir yandan da saati kontrol ediyordum tabii.

15-20 dakika öncesine kadar her şey normaldi, fakat antrenman saatlerinde Rodrigo'nun araması pek normal bir şey sayılmazdı ve değildi de.

Telefonu açtığımda, nefes nefeseydi ve dediği şey "bizi öğrendi, eve geliyor" olmuştu. Beni tek bırakmamak amacıyla buraya geleceğini söylese de, bunu tek başıma yapmam gerektiğini bildiğimden gelmemesini söylemiştim.

Umarım beni dinleyerek gelmekten vazgeçmiştir.

Kapının üzerinden gelen tıkırtı sesleriyle geldiğini anlamıştım, kapı açıldığında direk gözlerimiz buluşmuştu. Birkaç saniye için onu incelemiştim.

Gözleri kızarmıştı, sinirliydi ve yorgun gözüküyordu.

Açıklama beklermişcesine önümde dikilmişti, ama benim ona diyecek hiçbir şeyim yoktu.

Ona, arkadaşına deliler gibi aşık oldum mu diyecektim, diyebilirim aslında. Ama daha az kırıcı şekilde.

Luis: Nasıl yaptın?

Sesi çok kısık çıkmıştı, gözleri dolmaya başlamıştı. Ben sustukça kendine hakim olması daha da zorlaşıyordu.

Luis: Bunu bize nasıl yaptın!

Alessia: B-ben çok üzgünüm.

Luis: Üzgün değilsin, seni tanıyorum Alessia!

Alessia: Aslında biliyor musun, haklısın. Aşık olduğum için üzgün olmamalıyım.

Luis: Zaten konu senin aşkın değil, aşkın umrumda bile değil. Konu bana karşı olan ihanetin!

Alessia: Benimle ilgili herhangi bir şey ne zaman umrunda oldu söylesene!

Luis: Şimdi de ben suçlu oldum, öyle mi!

Alessia: Beni ilgisiz bırakan sendin, ya evde yoktun ya da yorgundun. En son ne zaman baş başa bir şey yaptığımızı hatırlıyorsun?

Luis: Sıkıntılı bir dönemden geçiyordum, Barcelona'dan, hayatımda oynadığım en önemli kulüpten ayrılmıştım! Yenisine alışmak ne kadar zordu biliyor musun, hemde o kulübün rakiplerinden birine!

Alessia: Sana Barça'dan ayrıl diyen olmamıştı, sen "gölgede kalıyorum" diye zırvalıyordun sadece. Bu yolu kendin seçmiştin, ve bunu bana yansıtmaya hakkın yoktu.

Luis: Ve sende bu kötü günlerimde yanımda olmak yerine, takım arkadaşımla yatıyordun!

Alessia: Senin gibi benim de ilgiye ihtiyacım vardı! Ben sana ilgi gösteriyordum ama sen benden uzaklaşıyordun, ama Rodrigo öyle değildi, benimle ilgi beklemeden ilgilenmeye başlamıştı.

Luis: Kocasını seven bir kadın, ona her zaman sadık kalırdı. Demek ki sen beni sevmemişsin.

Alessia: Her aşk bir gün biter Luis Suárez.

Luis: Bizim oğlumuz var ya, hadi o adamla yatarken ben aklına gelmiyordum, oğlun nasıl aklına gelmedi. Hiç mi düşünmedin onu!

Alessia: Oğlumuzu bu işe karıştırma, onun bu konuyla hiçbir ilgisi yok.

Luis: Mantıken baktığımızda annesi babasını aldatmış oluyor, bu onu nasıl ilgilendirmez?

Alessia: O daha 5 yaşında aptal, bunu ona söylemeyeceksin herhalde!

Luis: Söylemeyeceğim, fakat oğlumu sana da bırakmayacağım.

Alessia: Oğlum benimle kalacak, sen ise onu haftasonları göreceksin.

Luis: Velayetini almak için elimden geleni yapacağım, bilmiş ol.

Alessia: Rodrigo ile onun için uygun bir aile ortamı yaratacağız, bence hakim böyle bir ortam varken onu yalnız bir babaya vermeyecektir.

Kenarda duran bavulumu ve ufak el çantamı aldıktan sonra, o evden çıkmıştım.

Ben Alessia Lilith, Luis'i geride bırakarak, aşık olduğum adam Rodrigo de Paul'a gidiyordum. O ve oğlumla yeni bir hayat kurmak için.

__________

selam! bu sefer başkanımın en sevdiği kurgulardan biriyle karşınızdayıım.

umarım severek okursunuz, oyları ve yorumları unutmayıın. <3

traición, suárez + de paulWhere stories live. Discover now