Bir yer var.
Her şeyin tersine aktığı bir yer.
Zaman tersten akıyor, yelkovan tersine dönüyor.
Dönme dolaplar duruyor.
Saat gece yarısını vurduğunda, kafanın içinde üç katil diriliyor.
İlk katil şüphe. Eli kanlı. Seni öldürdü.
İkinci katil korku. Di...
ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
1. YALANLAR VE ÇİÇEKLER
Çiçeklerle aram küçüklüğümden beri kötü.
Sevmem.
Baharda bahçıvanların bahçeye diktiği yalancı ama güzel şeyler, ekim girince çirkin birer itirafa dönüşür.
Çiçek gördüğüm yerde kafamı çeviririm, belki de bu yüzden çiçek satılan o tezgahları görmemek için sahillerde başım hep önüme eğik yürürüm.
Ancak kuruyup çirkin birer itirafa dönüştüklerinde gözümü onlara dikebilirim çünkü güzel olsun veya olmasın, her türlü yalan midemi kaldırır. Ve ben elime geçen her yalanın üzerine sifonu çekerim.
Aynı şimdi yaptığım gibi.
"İnanılmaz kasıntı bir adam!" diyordu kabinin dışındaki ses. Tam da o ucuz parfüm kokan çirkin, yapay gülü kanalizasyona uğurladığım sırada.
Kampüs girişindeki hayır kurumu aktivisti kız elime tutuşturuvermişti. Aptal.
"Tabii ki öyle olacak." diye karşılık veriyor sahibini bildiğim ses. Bu konuşan Sude. Onu iki yıldır tanıyorum, ya da sadece ismini biliyorum. Ne boksa. "Herif gelmiş altmışına, altında Porche var, kolunda hayvan gibi pahalı saat. O kasıntı olmasın da ben mi olayım?"
Gözümü sifonun sularının durulduğu noktadan çekmeden kaşlarımı kaldırdım. Cesurca bir cümleydi. Özellikle de kimin hakkında konuştukları düşünülürse.
Fethi Dizdar öylece arkasından konuşulabilecek bir adam değildi, özellikle de iletişim fakültesindeyseniz. Adam burada bir tanrıydı ve bu da dışardaki ikisini günahkarlar yapardı.
Eh. Her günahkarın eninde sonunda şeytanla burun buruna denk geleceğini söyleyen kimse haklıydı çünkü üzerime kahve döken bir salağın neden olduğu olaylar zinciri sonucunda kendimi içine attığım kabinin dışında konuşuyorlardı. Ve emindim ki...
"İnanılmaz ya! O adamdan referans kapmak demek mezun olunca işin hazır demek."
Konu Fethi Dizdar olunca söz beni asla ıskalamazdı.
"Ondan bahsediyorsun sen..."
Evet Sude. Benden bahsediyor. Tabii ki.
Yanındaki kız yeni olmalıydı. Çünkü Fethi Hoca'dan proje kapmam geçen ayın dedikodusuydu. Modası geçmişti. Bayattı.
"Evet," diyor şimdi yeni. "Duyunca ağzım yere yapıştı. Nasıl almış?"
"Projeyi mi? Komik olma. Öylelerinin isteyip alamayacağı bir şey mi var?"
