Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

32 3 0
                                    

# "Sana, beni asla tanımamış olan sana,"
Sayfa 2

# -şimdi artık benim için yalnız sen varsın dünyada, yalnızca sen, benimle ilgili hiçbir şey bilmeyen sen, bu arada hiçbir şeyden haberi olmayanı oynayan veya her şeyi ve herkesi alaya alan sen. Evet, yalnızca sen, beni asla tanımamış olan ve hep sevdiğim sen.
Sayfa 2- 3

# benim için hep her şey olmuş ve şimdi de her şey olan seninle!
Sayfa 3

# sadece bu defa seninle konuşabilmek için, seninle sevgilim, sen ki, beni asla tanımadın.
Sayfa 3

# bütün hayatımı bilmelisin, o hayat ki, hep senindi ve sen onu asla bilmedin.
Sayfa 3

# ilk dakikasından son nefesine kadar hep senin olmuş olan hayatını
Sayfa 4

# hakiki anlamda ilk defa seni tanıdığım gün başlamış olan o hayatı

Sayfa 4

# Sabret sevgilim, sana her şeyi, hepsini en baştan anlattığım için, anlatacağım için, senden rica ediyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım.
Sayfa 5

# Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularını bütünüyle, dağılmaksızın koruyabilirler ötekiler, duygularını başkalarıyla beraberlik atmosfe rinde gevezeliklerle harcarlar, yakınlıklarla köreltirler aşk hakkında çok şey okumuşlardır, duymuşlardır ve aşkın ortak bir kader olduğunu bilirler. Onunla bir oyuncakmışcasına oynarlar, tıpkı ilk sigaralarını içen erkek çocukları gibi, onunla böbürlenirler. Oysa bana gelince, benim içimi dökebileceğim kimsem yoktu,
Sayfa 12

# kendimi kaderime bir uçuruma atlarcasına teslim ettim.
Sayfa 12

# Sen, benim için -sana nasıl söyleyebilirim? Bu konuda her girişim yetersiz kalır-, evet, çünkü sen benim için her şeydin, bütün hayatımdın.
Sayfa 13

# bir tel gibi gergindim ve varlığının ona her dokunuşuyla tınlıyordum.
Sayfa 14

# sanki ateş beni yakıp kavurmasın diye suya atlarcasına,
Sayfa 15

# Vücudumu acıtan zeminde üstümde sadece ince bir giysiyle yatıyordum, çünkü bir şey örtmemiştim, uykuya dalarsam senin ayak seslerini duyamam korkusuyla ısınmak istemiyordum.
Sayfa 19

# Bekledim, bekledim, seni kaderimi beklercesine bekledim.
Sayfa 19

# belki tanıdıklar da gelecek ve çelenkler getirecekler, ama bir tabutun üstündeki çiçeklerin ne anlamı olabilir ki? Beni teselli edecekler ve birtakım sözcükler söyleyecekler, sözcükler, sözcükler; fakat ne yardımı dokunabilir ki sözcüklerin bana?
Sayfa 20

# Ve insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç birşey yoktur.
Sayfa 20

# senin her sözcüğün benim için bir İncil ve bir dua yerine geçti.
Sayfa 22

# O zamana kadar bana onca yabancı kalmış, onca anlamsız bir biçimde yanımdan geçip gitmiş olan şehir, işte ancak şimdi yaşamaya başlamıştı, ben de ancak şimdi yeniden yaşıyordum,
Sayfa 23

# ben yukarıya bakıp senin pencerelerini gözetlerken sen caddeyi geçip geldin. Ve o zaman ben ansızın tekrar o on üç yaşındaki çocuk oluverdim,
Sayfa 24

# Beni tanımamıştın. Hayır, beni tanımamıştın, o zaman tanımadın, asla, asla beni tanımadın.
Sayfa 26

# Karanlıkta gözlerimi açtığımda ve seni yanımda hissettiğimde, yıldızların üzerimde olmadığına hayret ettim, gökyüzü öylesine yakınımdaydı -
Sayfa 32

# Seni sen kim isen o olarak seviyorum. Sıcakkanlı ve çabuk unutan, kendini veren ve sadık kalmayan, seni yalnızca her zaman kim idiysen ve şimdi de hâlâ kimsen o halinle seviyorum.
Sayfa 33

# ve insan, ölümün gölgesi üzerine düşmüşse eğer, artık yalan söylemez.
Sayfa 33

# Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, evet, bağışla
Sayfa 35

# Çocuğumuz dün öldü -sen onu asla tanımadın.
Sayfa 39

# Zengin erkek arkadaşlarım, zengin sevgililerim oldu; önce ben onları aradım, daha sonra da onlar beni aradılar, çünkü -bil- mem farkına vardın mı hiç?- çok güzeldim. Kendimi verdiğim her erkek bana bağlanıyordu, hepsi de bana teşekkür ettiler, bana bağlandılar, beni sevdiler -yalnız ca sen, evet sevgilim, yalnızca sen beni sevmedin!
Sayfa 41

# O saat yaşanırken bile beni tanımadın -zaten beni asla, asla, ama asla tanımadın!
Sayfa 43

# Müzik, etrafımdaki müzik hep daha büyük duygu fırtınaları yaratarak dalgalanıyordu,
Sayfa 44

# bir zamanlarki çocuk ve genç kız olarak tanımamıştın, bir defa daha yeni biri, bilinmeyen biri olarak el uzatıyordun.
Sayfa 46

# Ve öyle sanıyorum ki, beni ölüm döşeğimden çağırsaydın bile, yataktan kalkıp seninle gitme gücünü toplardım.
Sayfa 48

# "Ama yolculuklardan geri dönülür."
"geri dönülür, ama o zaman zaten artık unutulmuştur."
Sayfa 50

# "İyi olan şey unutulmaz, seni unutmayacağım,"
Sayfa 50

# -yalnızca sen, evet, yalnızca sen beni unuttun, yalnızca sen, beni asla tanımadın!
Sayfa 52

# Fakat sen kimsin ki benim için? Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Sayfa 52

# -ancak öldüğüm takdirde bu benden kalan sana ulaşacak, benden, yani seni herkesten çok sevmiş, ama senin tarafından hiç tanınmamış olandan, hep seni beklemiş, ama senin tarafından hiç çağrılmamış olandan kalan bir miras. Belki de, evet belki de ancak o zaman beni çağıracaksın, ve ben de ilk defa sana karşı sadakatsiz olacağım, çünkü ölmüşken artık seni duyamam: sana hiçbir resim ve hiçbir işaret bırakmıyorum, senin de bana hiçbir şey bırakmadığın gibi: beni asla, hiçbir zaman tanımayacaksın.
Sayfa 53

# Fakat kim ... evet, şimdi, bundan sonra kim yaş günlerinde sana hep beyaz güller yollayacak? Al evet, vazo boş kalacak, bir zamanlar yılda bir defa olsun etrafinda esmiş olan o hafif nefes, hayatımdan sana gelen o küçücük rüzgar, evet, o da solup gidecek Sevgilim, dinle, senden rica ediyorum bu, benim senden ilk ve son ricam... benim hatırım için yap bunu, her yaş gününde çünkü yaş günü, insanın kend üzerinde düşündüğü bir gündür, güller al ve onlar vazoya koy. Yap bunu, sevgilim, başkalarının yılda bir defa sevdikleri ölmüşleri için bir ayin yaptırdıkları gibi sen de bunu yap. Bana gelince, ben artık Tanrı'ya inanmıyorum ve ayin istemiyorum, ben yalnızca sana inanıyorum, yalnızca seni seviyorum ve yalnızca sende biraz daha yaşamaya devam etmek istiyorum ah evet, sadece yılda bir gün, şöyle sessiz mi sessiz, senin yanında nasıl yaşadıysam öyle... Senden rica ediyo- rum, yap bunu, sevgilim... bu benim senden ilk ve son ricam sana teşekkür ederim ... seni seviyorum, seni seviyorum...elveda.
Sayfa 54 - 55

# O sırada bakışları önünde, yazı masasının üstünde duran mavi vazoya takıldı. Vazo boştu, yıllardan beri bir yaş gününde ilk defa boştu. Korktu: sanki birden- bire bir kapı görünmeksizin açılmıştı ve başka bir dün- yadan gelen soğuk bir esinti, sakin odasına akıyordu. R., bir ölümü ve ölümsüz aşkı hissetti: ruhunda sanki bir kabuk kırıldı ve adam görünmeyeni, uzaklardaki bir müziği hatırlarcasına, cisimsellikten yoksun ve tut- kuyla düşündü.

                              SON

Stefan Zweig

Not: Gerçekten ama gerçekten kitabı bitirdiğimde üzerimden bir değil binlerce kamyon geçmiş gibiydi. Çok fazla etkileyici bir kitap.

Alıntılardaki Düğümler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin