PSİKOPAT

946 8 0
                                    

Uzun bir vakit geçmişti, artık eski tadı olmayan hareketsiz bedenler ile birlikte yeni bir kıpırtı arıyordu. Öncelikle kullanılmış ve tükenmiş olanlardan kurtulması gerekliydi. Elleri kanla kaplı parmak uçları ise hafif titrekti. Duvar kenarında bulunan masadan sigara paketini alıp sırtını duvara yasladı ve yavaş yavaş aşşağıya doğru kayarak yerde oluşan kan göletinin üstüne oturdu. Paketin içerisinde kalan sekiz dal sigaradan bir tanesini alıp paketin içerisinde bulunan çakmağı çıkardı. Usulca bir parmak hareketi ile çakmağı çaktı ve sigarasını yaktı. İlk dumanı ağzından dışarı çıksa da ikinci kez sigarasını içine çektiğinde bir süre dumanını ciğerlerinde tuttu. Etraf batmıştı, tekrardan elleri kan içerisindeydi. Kendisi kaşındı diye düşündü yerdeki hareketsiz bedene bakarak. Gözleri açık bir şekilde onu izliyordu. Hareketsiz olsa nile gözleri onu canlıymış gibi gösteriyordu. Emin olmak için yerdeki kanlı jileti eline alıp yanağına iyice bastırarak kesti. Tepki yoktu, rol yapmıyor demek diye düşündü ve jileti yaladı. Kafın düşmanı olduğu gayet aşikâr fakat ufak bir dipnot vardı, sözü dinlendiği sürece problem yaşanmazdı. Ufak bir aksilik veyahutta sinirli cümleler, baskın kelimeler işin sonucunu buraya kadar getirebiliyordu. Sigarasını bitirip kadının saçından bir tutam aldı ve küçük bir tüpün içine koydu, böylece sekiz kişi oldu diyerek gülümsedi.

Kadını sürükleyerek olduğu odadan çıkartıp karşı tarafta bulunan kazan dairesine doğru taşıdı. Odunlar ve kömürler ile harladığı kazanlardan birisinin içerisine tüm eşyalarıyla beraber kadını attı ve usulca yanışını izledi. Uzun bir süre kazan dairesinden çıkamadı. Alevler onu büyülemişti, hastalıklı zihni bu anı her seferinde çok seviyordu. Kazan dairesindeki zevk şöleni bittiğinde yavaşça merdivenlerden yukarı çıkıp sahibi olduğu malikânenin içerisine adım attı. Derin bir nefes alarak banyoya doğru ilerledi. Yolda ilerlerken bir yandan da kıyafetlerini çıkartıp kenara atıyordu. banyoya ulaştığında üzerinde hiçbir kumaş parçası kalmamıştı. Sıcak suyun altında üzerindeki kan lekelerini tenizledikten sonra jakuzisine geçip rahatlamayı tercih etti. O sırada nerede? Nerede? Diye düşünmeye başladı. Acaba bir sonraki kadını nerede bulacaktı? Koşu bahanesiyle çıktığı bir parkta mı? Ya da daha genç ama hevesli kadınların bulunduğu bir gece kulubünde mi? Belki de sahilde dinlenen birisi? Bunları düşünürken nir sireliğine içi geçti ve uyuyakaldı. Uyandığında saat geç olmuştu, jakuziden çıkıp odasına doğru ilerledi. Yerde kanlı kıyafetleri vardı fakat pek umurunda değildi. Odasına girip gardrobunu açtı. Ucu görünmüyor gibiydi, büyük bir dolap ve sayısızca kıyafet mevcuttu. Siyah bir takım elbiseyi eline alıp giyinmeye başladı. Kıyafetini giydikten sonra koluna altın renkli saatini takıp boynuna birkaç sefer parfüm sıkıp evden dışarı adımını attı. Seçimini yapmıştı, bu sefer meraklı ve olgun seven genç hareketli bir kadını eğitmek istiyordu. Arabasına doğru ilerlerken bir yandan da yakasını düzeltiyordu. Arabasına vardığında hafifçe gülümseyip o nazik, efendi ve kibar beyfendi rolüne büründü. Arabasına binip kontağı çalıştırdı, hedef gece kulübüydü.

----------------------------------------------------------------------

Serinin ve benim ilk kitabımın ilk bölümü. Oy atmayı ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayınız.

PİSİKOPAT |+18Where stories live. Discover now