In The Book ✿ Draco Malfoy & Opaline Sky

Kazu Yaeko

Draco başına inen rulo haline getirilmiş parşömen ile uyandı ve acıyla başını tuttu.

"Bay Malfoy!"

Snape suratına sinirle bakıyordu.

"İlk gün, ilk dersten, cezalısınız!"

Etrafına bakındı sınıfta ondan başka kimse kalmamıştı.

"Tamam." Diyerek mırıldandı ve ayağa kalktı.

Bacakları uyuşmuştu kalktığında ayakta durmakta zorlandı ve Snape e bakmadan çıkmaya çalıştı.

Sınıftan çıktıktan sonra hızla nefesini verdi ve kütüphaneye doğru ilerledi.

Snape e saydıra saydıra, söve söve kitapları elime aldı.

Hızlıca dağınık kitapları toplayıp odasına çekilecekti. Planı buydu.

Boş raflara baktı ve masaların üstündeki kaldırılmamış kitapları aldı.

Sadece çok boş görünen raflara kitapları koydu.

Uzun bir zaman sonra artık kitapları alıp yerleştirmeye alışmıştı.

Zaten yarıda bırakma kararı almıştı o yüzden elinde kalan son kitapları da yerleştirdi.

Arkasını dönüp yürümeye başladığında dizdiği bir rafın kitapları tamamen yere düştü.

Şaşkınlıkla kitaplara ağzı beş karış açık bakıyordu.

Sinirle kitapları yerden toplamaya başladı.

Rafa yaklaşıp kitapları dizecekti ki rafta düşmeyen bir kitap olduğunu gördü.

Elindeki kitapları bıraktı ve rafta duran kitabı aldı.

Bu kitabın neden düşmediğini anlayamamıştı ve diğer kitaplara göre de bir hayli tozluydu.

Tozları üfledi kitabın arkasını çevirdi ve okumaya başladı.

Rüzgarda esen saçlarını topladı üzerinde oturduğu duvardan atladı ve duvarın üstüne koyduğu çantayı aldı.

Draco yarısında okumayı bıraktı belli ki bir muggle kitabıydı bilgi veren bir tarafı yoktu ve bu kitabın neden burada olduğunu da anlayamadı.

Kitaptan rastgele bir sayfa açtı.

Haiku şiirlerinde görünen bigurashi ağustosböceği mevsimi sembolize eder ve sonhabarla ilişkilidir. Higurashi den bahsedilmesi yaz sonunda tiz sesle bağıran bir imgeyi çağırıştırır. Gerçekte bu böceklerin çığlığı yaz başından itibaren başlar. Yine de abura ağustosböceği ve min-min ağustosböceğinin tiz sesleri parlayan güneş, yaz ortası ve kavurucu sıcakları çağırıştırsa da higurashi nin sesi akıllara akşam vaktini ve yaz sonunu getirir. Güneş batıp karanlık çökmeye başladığında higurashinin kana-kana-kana sesi melankolik bir hava yaratıp insanın eve gitmek için acele etmesine neden olur.

Kazu, higurashinin sesi ile birlikte eve gitmek için acele ediyordu. O hala evini arıyordu.

Draco kaşlarını çattı Kazu adını kitabın ilk sayfasında, alelacele yazılmış bir yazıda görmüştü.

Kitabın ilk sayfasını açtı.

Bir dilek dile, gölgede kalmadan.

Bin dilek dile, tutulma olmadan.

Kazu gelsin, sorun çıkmadan.

Kitap kapandı Draco telaşla kitabı rafa geri koydu.

Kitabın lanetli bir şey olduğunu düşünmüştü ve başına bir şey gelmesinden korkmuştu.