Turna Kuşum

3.Bölüm: Kalabalığın Yalnızlığı

 Hayata Mektup 3: 

Turna Kuşları geleceğin habercisidir bana göre ne de olsa dileklerimiz için heba ederiz 1000 tanesini ve bir şekilde dileğimizin gerçekleştiğine inanırız. Aslında kağıttan kuş yapmak oldukça saçma geliyor bana üstelik bu kuşların bir kaçının bir araya gelmesiyle dileklerimizin gerçekleşmesi daha da imkansız duruyor. 

 Bence Turnalardan, diğer kuşlardan, hayvanlardan ve hatta tüm canlılardan gerçekleştiremeyecekleri kadar büyük şeyler istiyor ve bekliyoruz. Ancak bana göre herkesin bir şeyleri gerçekleştirebilme kapasitesi var ve bunlar birbirinden oldukça farklı. Peki canlıların bir araya gelip oluşturduğu ya da oluşturabileceği şeylere ne demeli? Onlar bizim isteklerimiz gerçekleştirebilir mi sizce? Ya da soruyu biraz daha değiştirelim. Bir kuşun tek başına yapamayacağı şeyi gerçekleştirebilmesi  için mutlaka bin tane mi olması gerekiyor?

 Bir çok soruya hiç düşünmeden hayır derim genelde. Bu kime göre doğru bilemem ancak bazı durumlarda işe yaradığını düşünüyorum. Her şeye düşünmeden hayır demek pek çok kişiye  itici ve yanlış geliyordur muhtemelen . 

 Buna çok basit bir örnek verebiliriz aslında benim gözümde. Eğer isteklerimiz ayağımızla bir kere tekme savurarak kurtulabileceğimiz bir çakıl taşından ibaretse bunu yardım istediğimiz canlı tek başına halledebilir eğer bunu nasıl yapacağını bilmiyorsa o zaman  diğerleriyle birlik olmalıdır. Eğer isteklerimiz küçük bir çakıl taşının tam aksine bir durumsa eğer yani isteklerimiz farklı yollarla kurtulabileceğimiz bir kayaysa eğer yardım istediğimiz canlının mutlaka bir canlıyla işbirliği yapması gerekir.

  Bu cümleleri okurken çoğu kişinin aklına yatmıştır düşüncelerim. Ancak yazarken benim bile zorlandığım bir durum var ve sanırım bunu siz de bu satırları okurken anlayacak ve fark edeceksiniz. Eğer yolumuza çıkan küçük bir çakıl taşından veya bir kayadan kurtulabiliyorsak  , farklı çözüm yollarıyla da  olsa, bunu eyleme dökebilmek için neden yardıma muhtaç bir konuma geliyoruz? Madem kendi kendimize başarabiliyoruz bu taşlardan kurtulabilmeyi o zaman neden bin tane turna kuşunun bir araya gelmesini bekliyoruz?  

 Yaşamımızın, nefes almamızın bir çok canlının yardımıyla gerçekleştiği ve onlarsız belki de hayata tutunamadığımız doğrudur. Ancak bazen sadece tek olmayı ya da farklı bir söyleyişle, başkasının yardımı olmaksızın tek başımıza birlik kurabileceğimizi unutmamalıyız.

  Hayat bu kadar basitken, Bazı durumları tek, bazı durumları ise birlik olarak halledebilecekken neden hayattan bu denli korkuyor ve insanlara muhtaç olduğumuzu  bedenimize aldığımız bir besinmiş gibi ruhumuza sindiriyoruz?

----------------

Turna oldukça heyecanlıydı. Bir kaç gün önce arkadaş edindiği Mete ile beraber tekrar parkta oyun oynayacaklardı. Aslında Mete ile tanıştıktan bir sonraki gün parkta oynayacaklardı ancak ne zaman dışarıya çıksa onu göremiyordu. Bugün zor da olsa teyzesi Ayça'dan izin alıp tekrardan şansını deneyecekti. Hemen hazırlandı ve odasından çıktı. Ancak adımlarını çok yavaş atıyordu çünkü gizlice teyzesinin odasına girmeye çalışıyordu. Ayça mutfaktaydı. Parkta yemesi için atıştırmalık bir şeyler hazırlıyordu Turna'ya. Turna gizlice teyzesinin odasına girdi.  Ve sessizce kapıyı kapattı. 

 Odaya gözlerini gezdirdi. Oldukça süslü olmak istiyordu bugün. Yine sessiz adımlarla teyzesinin yatağının başında duran komodine baktı ve sonrasına üstü oldukça dolu olan makyaj masasına.  Teyzesine çaktırmadan çekmecelerden birini açtı ve içindeki parfümlerin kapaklarını açıp kokularına baktı. Kokusunu beğendiği bir parfümü eline alıp boy aynasının önüne geçip üzerine sıkmaya başladı. Sonra başka bir çekmece ve başka bir çekmece daha açıldı. Teyzesinin bu denli fazla kozmetik ürünü olduğunu bilmiyordu ve hepsinin buraya sığmayacağını düşünerek komodinin çekmecesini de açtı. Ancak burada ne bir parfüm ne de bir makyaj malzemesi vardı sadece üzerinde kocaman bir tarih yazan bir kağıt parçası duruyordu.