1

5.7K 259 491
                                    

hadi bakalım yeni fic bol bol okunma,yorum ve oyla gelsinnnn🥳🥳🥳🥳
(ilk defa bu yazım tarzını deniyorum. umarım seversiniz)

~~~

"dediğini yaptık kanka.paketleyip getirdik kardeşinin sevgilisini."

chan sert tutmaya çalıştığı bakışlarını duyduklarıyla birlikte serbest bıraktı. yüz ifadesi yumuşarken seungmin'i kolları arasına alıp gülümseyerek konuştu.
"bizim miniğin omegasını tanımak için heyecandan kafayı yiyeceğim cidden."

"aslında direkt felix'e sorsan seni tanıştırırdı.niye kaçırdık ki çocuğu?"

seungmin hayıflanarak konuştuğunda kapıda beliren changbin kucağındaki omegayı zar zor taşıyarak önlerindeki geniş koltuğa bıraktı.

ellerini önden bağladığı adamın iplerini gevşetirken oturacak şekilde yerleştirdiği için geriye düşmüş başın altına yastık koydu.

"gören de adamı biz kaçırmadık sanar amınakoyayım.benimle bu kadar ilgilenmiyorsun changbin."

changbin gözlerini devirip seungmin'e karşı samimiyetsizce güldü."felix duyduğunda ağzıma sıçmasın diye nazik davranmaya çalışıyorum canım."

"felix duyana kadar halledeceğiz zaten bu tanışma işini. biraz korkutacağım o kadar."

chan, arkadaşlarına da telkin vermek istercesine konuştuğunda ona cevap verilmemesi üzerine iki çift gözün kötü bakışlarından kaçmak için kendini koltukta oturan fazlasıyla güzel duran adamın direkt önüne getirdi kendini.

aralarında oluşan birkaç adımlık mesafe ile baygın bedende gördüğü ayrıntılar yutkunması sağlamıştı.

chanın gördüğü kalın uykular, geniş bir göğüs yapısı ve kaslı kolları önündeki gencin bir omegaya göre gözüne fazlasıyla iri gelmesini sağlıyordu.

fakat sorun sadece bu değildi de...sorun kesinlikle adamın altındaki eşofmanın hatlarını belli etmesiydi.
ve bu eşofman yüzünden de fazlasıyla belli olan kalın uzunluk birkaç dakika şaşkınlıkla donakalmasını sağladı.

"chan... bu çocuk ne zaman ayılır ki?"

changbin'in arkadan gelen sesi ile sıçrayan beden gözlerini birkaç saniye kapatıp kendine geldi."bilmiyorum."dedi."nasıl bayılttınız ki onu?"

"bir şey yapmadık bi. o baygındı zaten."

seungmin omuz silktiği gibi konuştuğunda chan gözlerini kocaman açarak arkadaşına döndü."nasıl yani?" dedi şaşkınlıkla."ne demek baygındı?"

"kanka sayıklıyordu biraz... ateşi var gibiydi.baktım seslendiğim halde uyanmıyor.elini bağlayıp sırtlanıp getirdik biz de."

"siz..." chan'ın sinirle başladığı cümlesini devam ettirmesine izin vermeyen şey koltuktaki bedenin kıpırdanmaya başlamasıydı.

minho, başının altında hissettiği yastıktan rahatsızlık duyduğunu hissederken kasıklarındaki inanılmaz ağrı ile zar zor gözlerini araladı.

baktığı siyah tavan ona tanıdık gelmezken kafasını biraz aşağı eğdi. bu şekilde karşısında ona bakan üç tane adamın bedenini gördü.

tanımadığı kişiler kendisinden gözlerini ayırmazken elini hafifçe oynatmak istedi fakat hissettiği halat tarzı kalın bir ip hissiyatı yüzünden bakışlarını bileklerine çevirdi.

a little death , minchanWhere stories live. Discover now